"Üç dönemdir Belediye Başkanı."

"Proje üreten" bir yerel yönetici.

1991'de "altyapılı... Beş yüzer metrekare... Beş yüz arsa üretti."

"Büyük kentlere göç edenler, emekliye ayrılınca geri dönsünler" kampanyasını başlattı.

Beş yüz arsa "kapış, kapış" satıldı.

Ve Kalecik'e "ters göç" başladı.

Yazları ise...

"Ankara'dan serin."

Toprağı verimli.

"Antep fıstığı bile" yetişiyor.

Şimdi "Kivi" deneniyor.

"İlk sonuçlar" çok iyi.

"Kilosunu 1.25 dolardan."

Kalecik Karası'ndan yapılan pekmez "baldan pahalı."

Şarabını anlatmaya gerek yok.

Meşhur "Kalecik Karası."

Sorduk:

- Nasıl bir proje.

- Ortadirekten beş yüz emekliyi Kalecik'e getirmiştik ya.

- Evet.

- İlçe ekonomisine canlılık getirdiler... Şimdi kalındirekten yine beş yüz kişiyi Kalecik'te mülk sahibi yapacağım.

- Nasıl olacak?

- Kızılırmak'ın kenarında, her biri beşer dönümlük, beş yüz arsa üreteceğim.

- Sonra?

- Altyapılarını yapacağım.

- Sonra?

- Bunları "beşer milyardan" satacağım... Bu para ortadirekte olmaz... Bana beş yüz tane kalın direk lazım.

Beş yüz kişi, Kalecik'te, Kızılırmak'ın kenarında "beş yüz çiftlik" kuracak.

Belediye'nin kasasına "beş yüz tane beş milyar lira" girecek.

Çiftlik sahipleri ev yapacak.

İnek, köpek, koyun besleyecek.

Böylece "ekonomi canlanacak." İşsiz Kalecikli'ye "yeni iş imkânı"fdoğacak.

- Altyapıyı ben yapacağım... Kalecik Karası'nın asma fidanını ben vereceğim... Fidandan, üç yıl sonra, tam randımanla üzüm alınır... Üç yıllık mahsulün bedeli ile, çiftliğe verilen para çıkar.

- Kriz?.. Halkın durumu?.. Siyaset?..

Başkan dedi ki: