kapat
14.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )

Türkiye'nin kanalı TRT'ye teşekkür..

Bakırköy'e yeni yapılmakta olan Adliye Binası'nın yarısının bitmesi sebebiyle yapılan açılış törenini naklen yayınlayan, Sayın Adalet Bakanımız Türk'ün doyumsuz konuşmasını kelimesi kelimesine yayınlayan TRT'ye minnettarız..

O bina iki tören daha ister..Neresinden bakarsanız bakın, isterseniz çatısına çıkıp etrafı seyran eyleyin, varacağınız sonuç budur..

Bakırköy'de yapımı sürmekte olan yeni adliye binasından bahsediyorum.. Allah razı olsun, TRT sebep oldu da böyle muhteşem bir binanın iki vakte kadar biteceğini öğrendik..

Hele Adalet Bakanımız Hikmet Sami Türk'ün açılış konuşması.. TRT tek kelimesine kıyamadığı için satırı satırına dinledik.. Ki bir konuşma bu kadar amacına uygun olur..

***
Yanlış anlamayın..

Sayın Bakan, henüz yarısı bitmiş binanın Türkiye'nin bir hukuk devleti olmasına nasıl katkıda bulunacağını anlatırken "kuru hamasetle" yelken şişirmiyordu..

Kendini bilen bir devlet adamının; memleketi bu duruma sokan politikacılardan bir kısmını nasıl cezalandırabileceğini gösteriyordu..

Böyle tören olmadı..
Bakırköy'e yeni bir Adliye Binası kazandırmayı kafaya koyan büyüklerimiz; önce yeri seçmiş, sonra projeyi onaylamış; en nihayet bir temel atma töreni yaparak binanın müjdesini ahaliye vermişler..

Temel atma töreni çok başarılı olmuş.. Büyüklerimizin ellerinde kürek, harç atacakları çukura kazara düşen bir işçi olmamış.. İkram olarak dağıtılan meyve suları tam kıvamındaymış..

12 baş davar, iki tosun kurban edilmiş.. Gerçi istemezler "Onlar tosun değil, düveydi.." diye fit sokuyorlarsa da kulak asmamak lazım.. Biz de yeni doğan buzağıya nüfus kağıdı çıkarma adeti olmadığından işin aslını bilemeyiz.. Bu durumda resmi açıklamaya itimat etmek lazım..

Ben o gün orada yoktum ama gidenlerden dinledim.. Sanatçı bile getirip türkü söyletmişler..

Özellikle de "Güzellikte menşursun.. Dama çıkma üşürsün.. Bir de çikin huyun var.. Elele tutuşursun.." türküsü söylenirken coşup el çırpan ahalinin gösterdiği birlik ve beraberlik gözleri dolu dolu etmiş..

Törenin başarısı; o gün, orada bulunan büyüklerimize o kadar kıvanç vermiş ki eşraftan bazı aklı erenler büyüklerimizin önünde durmuş.. Ceket ilikleyip esas duruş gösterdikten sonra;

- "Cumhuriyet kuruldu kurulalı böyle temel atma töreni görmedik.. İlla ki tekrarını isteriz.." diye konuşmuşlar..

***
Bakırköy'ün yeni Adliye Binası için ikinci kez tören yapılmasının sebebi işte budur..

O törende büyüklerimiz yine hazır bulunmuş.. Adalet Bakanımız o gün öyle duygulu bir konuşma yapmış ki dinleyenlerden bazılarının ağladığı rivayet edilir..

Tabii her tarlanın ayrık otu olur..

Tören alanında iki aykırı vatandaşın "Bu konuşma bitmez arkadaş!" deyip kendilerini yakmak istemesini kastediyorum.. Elimizde doktor raporu var.. O vatandaşların kendilerini yakmak istemesinin sebebi başka..

Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ispat için konuşan Sayın Bakan'ın "Öyle olmasak buraya adliye binası yapmaz, bu kıymetli arsayı sebze hali olarak değerlendirirdik.." mealine gelen sözleri üzerine kibrite davranmamışlar..

Aşırı sıcağa dayanamayıp cinnet geçirmişler..

İkinci törenin ne vesileyle yapılıdığını bilmiyorum.. Kimisi "Su basman seviyesini bitirme töreniydi.." diyor, kimi de "Kaba inşaatı bitirme töreni" olduğunu iddia ediyor..

Son tören ise dün "Binanın yarısının bitmesi üzerine" yapıldı.. Aslında bundan önce bir de "Dış sıvayı bitirme töreni" yapılacaktı lakin Ecevitimiz'in tasarruf genelgesi tam o günlerde yayınlandığından vazgeçildi..

Beyinleri koruduk..
Dünkü töreni televizyondan elifi elifine izledim..

Başbakan Yardımcımız Mesut Yılmaz, bakanlardan Rüştü Kazım Yücelen, Erkan Mumcu da oradaydı.. Resmi erkan ve seçkin misafirleri bir tente altına oturtmuşlardı.. Davetliler ile ahaliden meraklılar, tentenin altına sığışamadığından güneş tepelerine binmişti..

Bu gibi törenlerde resmi erkanın neden tente altında tutulduğunu merak edenler çıkabilir, arzedeyim.. Efendim, güneş ışığı insanın beyni balasına dik olarak geldiğinde beyni koruyan sıvı tabakasında bir ısınma başlar..

Güneşte bekleme süresi uzarsa bu sıvı kaynama noktasına geleceğinden fokurdar.. İnsanlar bu durumda tuhaf şeyler yaparlar..

Ne bileyim beyni fokurdayan bakanlardan biri mazallah cinnet haline girip soyunmaya, edep yerini ahaliye göstermeye kalkışabilir ki bu da borsayı etkiler..

***
Adalet Bakanımız dünkü törende çok ağır konuştu.. Hayır! Ağır ifadeler kullanmadı.. Benim kastettiğim konuşurken çenesini birinci viteste kullanmasıydı..

Tahminimce "Bakalım bunlar bizim konuşmalarımıza daha ne kadar tahammül edecek.." fikrinden gidip, ahalinin sabrını test etti..

Konuşmasını hükümet erkanından kimsenin dinlediğini zannetmiyorum.. Mesut Bey ile Rüştü Bey, gazeteciler dudak okumasın diye ellerini ağızlarına siper etmiş fısır fısır konuşuyordu..

Arka saflardaki iş adamlarının bir kısmı derin düşüncelere dalmıştı kimi de uyukluyordu.. Sadece Vestel'in patronu Ahmet Zorlu, önünde oturan bakan ve milletvekillerinin hallerini seyrediyordu..

Kanaatimce aklından "Bunların kafasına birer Vestel çipi taksam daha verimli olurlar mı?" hesabı yapıyordu..

İftiharla söylüyorum.. Sayın Bakan ağır ağır konuşurken o Temmuz güneşi altında "Acaba bedava ayran dağıtacaklar mı" diye bekleşen ahaliden tek aykırı hareket, tek itiraz sözcüğü çıkmadı..

Bu da bana, koalisyon hükümetimizin en az bir yıllık ömrü olduğu yolunda umut verdi..

Töreni kaçıranlar sakın üzülmesin..
Binanın diğer yarısı kaba inşaat olarak duruyor ki bu da bina bitene kadar en az iki tören daha var, manasına gelir.. Birini kaçırsanız diğerine yetişirsiniz..

Kıssadan hisse: Harman yeri boş olur, yavaş yürü hoş olur..


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır