4 yıl önceydi. 2004 Olimpiyatları'nın Atina'da yapılacağı açıklanmıştı. Televizyonda binadan çıkan Türk heyetini izliyorduk. Arka planda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden olduğu sakal biçiminden anlaşılan bir zat-ı muhterem, çalan cep telefonunu kulağına götürdü. Belli ki bir yakını televizyondan onu görmüştü. İlk sözcüklerden sonra kameraya döndü ve zafer işareti yaptı. Arsızca gülüyordu. İstanbul, bir seçim kaybetmişti ve oraya destek için belediyenin parasıyla giden adam dalgasını geçiyordu.
Aradan 4 yıl geçti. İstanbul, 2008 Olimpiyatları'nın organizasyonunu elde edemedi. Kimileri yine çok sevinecek. Bu sevinenler, bir Olimpiyat organizasyonunun bir şehre neler kazandırabileceğinin farkındalar ne yazık ki! Bunu bilmelerine karşın, sırf kayıtsızlıktan dolayı sevinmeleri ne acı!
Tesellimiz yok mu? Var. Öncelikle ilk 2 adaylıktan bir adım daha ileri gittik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, en azından eskisinden biraz daha sahiplenmeye başladı davayı. Ali Müfit Gürtuna, önceki yönetimin aksine Moskova'da samimi bir görüntü verdi.
Değerlendirme Komisyonu inanılmaz bir taktik hatasıyla seçim gününden çok önce raporları açıklamasaydı, belki son dakikaya kadar ümitlerimizi koruyacaktık. Belki de Süleyman Demirel, Mesut Yılmaz gibi politika kurtları kazanma ihtimalini düşünerek popülarite arttırma çabasıyla geleceklerdi. Bazen düşünüyorum da diğer şehirlerde Değerlendirme Komisyonu'na şampiyonlar eşlik etmişti. İstanbul'da Naim bir vardı, bir yoktu.
Bunları artık kafaya takmanın anlamı yok. 2008 elden gitti. TMOK'un çok güzel bir sloganı var: Kazanana kadar adaylık. Bu slogan sayesinde Olimpiyat Yasası çıkardık. Bunun sayesinde yakında bir Olimpiyat Stadımız ve Salonumuz olacak. Ah, bir de bunu Olimpiyat adaylığını sadece kazanma ihtimali varken seven politikacılara anlatabilsek.
Hele bir de herhangi bir spor dalının Avrupa şampiyonası ile kıyaslayanlar var. Bu kişilere tavsiyemiz gidip bir Olimpiyat izlemeleri. Olimpiyat, bütün spor dallarının Dünya Şampiyonaları'nın aynı anda yapılıyor olması demek. Kısacası o organizasyonlar Olimpiyat için araçtır.
Şimdi sırada 2012 var. 4 yıl daha tecrübeli olarak karşılayacağız IOC'den gelecek konukları. Umarız ekonomik kriz o dönemde de başımıza belâ olmaz. Çünkü bundan sonra kaybedilecek bir seçim kötümserlerin ekmeğine yağ sürecek ve kamuoyunu üzecektir.