G.Saray camiası son yılların en ilginç seçimine giriyor. Sizce bugün kim başkan olur?
Dört adaydan ikisi çekildi. Bu, biliniyordu zaten. Görünüşte 2 aday kaldı. Ama aslında 2 bile değil, 1.5 aday var. Buçuk aday da emanetçi Ateş Ünal Erzen. Yani bugün Bursa'daki sağır sultan bile biliyor ki, Erzen yarışa Cem Uzan adına katılıyor. Şimdi benim bildiğim G.Saray Kongresi -Mustafa Denizli örneğinde gördük, 'Benim bildiğim' dediğim şeyler değişiyor, zamana uyuyorlar- bir emanetçiye oy vermez. Ve Mehmet Cansun bu seçimi kazanır. Kazanmalı da. Çünkü 9 aylık bir geçici dönem bu. Ama G.Saray için çok kritik bir süreç. Yeni gelen birinin, hele olayların dışında bir yeni gelenin, bu 9 ayda geçin birşeyler yapmayı, işleri öğrenmesine bile fırsat kalmaz. Onun için bu 9 aylık dönemde en doğrusu eski yönetimin yola devam etmesiydi. Etmediklerine göre Faruk Süren'in sağ kolu Mehmet Cansun'un işin başında olmasında G.Saray'ın menfaatleri açısından yarar var.
*15 Temmuz'da kulübün bütün sorunları rafa kalkacak mı?
Katiyen. G.Saray'ın problemleri bugünden yarına bitecek gibi değil. Bu problemleri, uzun vadeyle göreve gelecek, planı-programı belli bir yönetim, ancak uzun vadeye yayarak bitirebilir. Bunun için de 2002 mart ayındaki kongreyi görmek lazım. Bu 9 aylık geçiş döneminde G.Saray durumu en iyi idare edecek adama muhtaç. Bu da işte Mehmet Cansun. Cansun, 10 yıldan beri kendini buraya hazırlıyor. Çok istekli ve çok ihtiraslı. Bu da onun başarı şansını arttırıyor açıkçası. Zaten Erzen'in apar-topar aday olması, Özhan Canaydın'ın 'Ben Ateş'i destekleyeceğim' diye açıklamalar yapmasının sebebi biraz da bu. Cansun, bu 9 ayda başarılı olursa Mart Kongresi'ni rahat kazanır. Bunun için amaç bu 9 ayda G.Saray'ı emanetçi olduğu bilinen birine bırakıp, martta kongreyi kolay kazanmak... Tabii bu onların hesabı. G.Saray Kongresi böyle oyunları sevmez.
*Erzen'in hiç şansı yok mu?
Şansı olabilir. Çünkü, o kongreye belli bir amaçla gönderilmiş. O amacın peşinde olanların o kongreye yandaşlarıyla katılması beklenir. Katılım ne kadar az olursa, Erzen'in şansı da o kadar artar. Militanlar ancak katılımın az olduğu seçimlerde etkili olur.
*2 adayın da vaatleri var...
Aslında 'Ben seçilirsem' diye yapılan vaatleri sevmem. G.Saray için birşey yapacak gücü varsa, bir G.Saraylı onu şarta-şurta bağlamadan yapmalı. Şimdi Erzen'in stad yapacak gücü var. Nasıl bilmiyoruz ama var, öyle diyor. Yani 'Ben G.Saray Başkanı olursam yaparım, olmazsam yapmam.' Bunun adı G.Saraylılık değil. Cansun da Avrupa'dan 2 süper adam getirecekmiş. Şu andaki mevcut yönetimin en güçlü adamı. Diyorlar ki, 'Fatih Terim'den söz almış da, Milan'ın 41 kişilik kadrosundan 2 kişi G.Saray'a gelecekmiş.' Gelsin, ne bekliyor ki? Cansun kaybederse, gelmesin mi bunlar G.Saray'a! Ama bu huyumuzdan vazgeçemiyoruz. Birşey yapman için yetkili olman gerekir. 'Bana bu yetki verilirse, bunu yaparım' denir. Onu anlarım. Ama kim 'G.Saray'a stadı ben yaparım' demiş de, 'Hayır' demişler. Buna yetki mi gerekir? Biz önce kendimizi seviyoruz, sonra nereye seçiliyorsak; kulübe, ülkeye, vilayete, onu seviyoruz.
Magazin
