kapat
14.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

www.euronet-tr.com
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Geleceğin kusursuz aşkları


Spielberg'ün son filminde robotlar, insanların hizmetinde sofistike birer araç. Her role soyunuyorlar: Çocuk bekleyen ailelerin robo-çocuğu, kadınların mekanik sevgilileri...
Belirsizliklerden nefret ederim. Pek çok kadın gibi önümü görememek hasta eder beni. Yalnız biraz abartılıyımdır. Seyretmediğim filmlerin sonunu öğrenmek için can atar, bir kitaba başladığımda önce sonunu okurum. "Önümüzdeki yıl ne yapacağım," "100 yıl sonra ne olacak bu memleketin hali" şeklindeki sorulara yanıt bulmak için her şeyimi verebilirim. Neyse, bu kez geleceği görmeye çalışmak sadece 10 dolara patladı: Bilim kurgu da olsa hayli uzak bir geleceğe ait fragmanlar gördüm.

BEN ORGA SEN MECHA
Şu sıralar buralarda bir fenomene dönüşen 'Artificial Intelligence' adlı filmi kast ediyorum... Küresel ısınma nedeniyle doğal kaynakların sular altında kaldığı bir çağı anlatıyor Steven Spielberg. Her şey karneye bağlanmış; gıda almak hatta çocuk sahibi olmak bile. Çocuk doğurmak için izin bekleyen aileler içinse bir robot çocuk yaratılıyor: David. Görünüşte gerçek bir çocuk ve sevme kapasitesine sahip ilk yapay zeka. Bu robo-çocuk, sevmeyi öğrendikçe bir insana dönüşmeye başlıyor... Annesinin günün birinde ölebileceği ihtimali onu dehşete düşürüyor. Kıskançlıkla, şiddetle tanışıyor. En sonunda da terk edilmeyle; evlat edildiği aile tarafından sokağa bırakılıyor çünkü.

David'in gerçek bir çocuk olma yolundaki macerası eşliğinde geleceğin toplumunu da çiziyor Spielberg: Orga'lar (organik insanlar) ve Mecha'lar (mekanik robotlar) bir arada yaşıyor. Robotlar sofistike araçlar olarak her işi yapıyorlar: Dadılık, dişçilik, jigololuk...

Amerika'da bu filmi izleyenler artık birbirlerine Orga (organik insan) ya da Mecha (mekanik robot) şeklinde hitap eder oldu. İki ayrı ırk birbirine tahammül edemiyor aslında. Mecha felsefesine göre insanlar onlardan, günün birinde dünyanın robotlara kalacağı korkusuyla nefret ediyorlar... Spielberg'in yarattığı dünyadaki en ilginç karakterlerden biri de "lover mecha"lar. Geleceğin "Barbaroslar"ı, yalnız Orga kadınlarını tatmin etmek için jigolo servisi veriyorlar. "Bir kere bir aşk robotuyla beraber oldun mu, bir daha asla gerçek bir erkekten zevk almazsın" diyecek kadar iddialılar bu işte.

Aslına bakarsanız fena fikir değil bir aşk robotuna sahip olmak. Düşünsenize bir kadının nelerden hoşlandığını biliyorlar; hangi müzikler, hangi sözler bir kadını mutlu ederse hepsini uyguluyorlar. Sadakatsizlik akıllarının ucundan geçmiyor. Ancak başta iyi bir fikir gibi gelse de sadece üç saniye sürüyor kendi gerçeğimizi hatırlamak. Biz alışık değilizdir öyle acı çektirmeyen erkeklere/kadınlara, süründürmeyen aşklara. İlle de burnumuz sürtülecek, tövbe edeceğiz her seferinde. Bir sefer yenik hissetmişsek, bir sonrakinden çıkartacağız acısını. Dans eder gibi

adımlarımızı ölçerken, bir boksör gibi gardımızı düşürmemeye çalışacağız. Bir lover mecha ne anlar ki bu incelikli oyunlardan, devreleri karışır alimallah!

Onun karşılıksız, eksiksiz, kusursuz ve en önemlisi belirsizliklerden uzak aşkı da bizim sigortamızı attırır zaten...

sedaercan@yahoo.com

SEDA ERCAN


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır