Win-Türkçe
ASCII

YAVUZ SEMERCİ

Nil'de yolculuk

Mehmet Kutman, finans dünyasının yakından tanıdığı bir kişi. Global Menkul Değerler'in kurucu ortağı ve başkanı. Zaman zaman Mesut Yılmaz ile akrabalığı ön plana çıksa da finans ve borsa konusunda tartışılmaz otoritelerden... Dr. Cem Kınay, Magic Life'ın sahibi. 20'nin üzerinde otel işleten bir turizmci. Her yıl yüzbinlerce kişi Avusturya merkezli bu şirket kanalıyla Türkiye, Yunanistan, Avusturya, Tunus, Bulgaristan ve Mısır'da tatil yapıyor.

Bu iki kişi muhtemelen birbirini tanımıyor. Benzerlik düşünce yapılarında. 10 yıl önce şirketlerini kurdular. Türkiye'nin gelecek vaad eden iki sektöründe dünya çapında markalaşıyorlar.

Bu satırlar, Mısır'da Magic Life'ın yeni devreye soktuğu 80 kamaralı lüks yüzer otelde yazılıyor. Avusturya ve Türk gazeteciler için düzenlenen özel gezide yüzer otelimiz, Nil'in çıkış noktasına en yakın barajı Assuan'a, Afrika'nın gün derinliklerine doğru yol alıyor. Türkiye gündemindeki yüksek tansiyonun düşmesini fırsat bilip 4 bin 500 yıl öncesinden (MÖ 2.500) günümüze kalmış eserleri görme şansına sahip olacağız.

Telekom'u satmak vatan hainliği
Kınay, ay sonunda Mısır'ın Kızıldeniz kıyısındaki Sherm El Sheikh bölgesinde açacağı kulübü heyecanla anlatıyor. Aynı sırada Avusturya'dan getirdiği 14 bin turist, Türkiye'deki tesislerde eğleniyor. Kınay, nasıl Avrupa'da Club Med'ten sonra ikinci büyük kulüp olduklarını, dünyanın en büyük tur operatörü TUI ile yaptıkları ortaklığın hikayesini gözleri parlayarak anlatıyor. Bu sırada içimizi karartan haberler, cep telefonlarıyla ulaşıyor. Türkiye, yeni bir krizin eşiğinde; Türk Telekom yönetimi konusunda Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz ile Kemal Derviş arasında anlaşmazlık çıktığını, Derviş'in istifa noktasına geldiğini öğreniyoruz.

Mısır'a gelmeden bir gün önce görüştüğüm Mehmet Kutman'ın söyledikleri aklıma geliyor. "Türk Telekom'da Öksüz yüzde 100 haklı." Kutman'a göre Türk Telekom çok değerli bir şirket. Öyle 5-10 milyar dolar rakamı yanlış ve bu halde satılması "vatan hainliği" ile eşanlamlı.

"Para bulsam alırım. Ama 65 milyonun malını satarken biraz daha dikkatli olunmalı" diyor Kutman ve ekliyor:

"Şu anki yönetimi tanımıyorum. Başarılı mı, değil mi bilmiyorum. Tanju Argun gibi sektörde otorite insanlar var. Bunlardan faydalanılabilir. Ama Türk Telekom'un eşsiz bir hazinesi olduğunu da unutmayalım. Telekom'un elinde eşsiz lisanslar var. Dünya ile rekabet edecek teknolojiye sahip, müthiş bir ulusal kablo ağı var. Türk Telekom bir finans holding olarak kalmalı. Alt hizmetleri; internet, kablolu yayın, ne bileyim "Bilinmeyen numaralar servisi" gibi hizmetler özelleştirilmeli. Lisansları sattığı firmalara da yüzde 20-30 oranında ortak olmalı. Turkcell ve Telsim'de bu fırsat kullanılmadı. Ama Telekom asla fiberoptik alt yapısını satmamalı. Dünyanın en hızlı ve kaliteli veri aktarımı uydudan değil bu hatlardan yapılıyor. Daha sonra da Türk Telekom'un bir kısmı halka satılmalı."

Bu sözlerin sahibi olan Mehmet Kutman, parayla oynayan bir kapitalist. Türk Telekom'u "satarsak kurtuluruz"dan başka bir şey söylüyor. Pazarlama problemi, hizmetleri çeşitlendirememe gibi sorunları olduğundan, özel sektörün bu noktada devreye girmesinden bahsediyor. İdeolojik değil, rasyonel yeni bir konsept getiriyor.

Nil'de Güney'e yolculuk sürüyor... Sıcak da artıyor... Unutmadan Türk Telekom'un yeni uydusunun kapsama alanı, Kınay'ın Kızıldeniz'deki kulübüne uzanıyor. Bir çanak anten ile Türk TV kanallarını izlemek mümkün...

Gazeteci arkadaşlarla "Öksüz'ün dediği mi olacak, Derviş'in mi" iddiası yaşanıyor. Oyumu Öksüz'den yana kullanıyorum.

Mısır turizmine bir katkı...
Türk Telekom'u Mısır Telekom'dan ayıran, Avrupa ile uzayda bile rekabet edebilecek noktaya taşıyan, devlet anlayışının, özel sektör dinamizmiyle birleşeceğini beklemek ve arzulamak. Bunun, yılda 500 milyon dolar kâr eden Telekom'un satılmasından daha öncelikli hale geldiğini savunanlar galiba artıyor...