kapat
02.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.iku.edu.tr
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )

Çağdaşlık mı yoksa eşkiyalık mı?

Bu benzetmelerden birincisi Turizm Bakanı'na, ikincisi de TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) Başkanı'na ait. Vatandaşların, yurtdışına çıkışlarında, her çıkışta ailenin tüm bireylerinden ayrı ayrı "50 Dolar Harç" alınmasıyla ilgili yasa Meclis'te kabul edilince, ilk tepkiler bu şekilde oldu.

Turizm Bakanı Erkan Mumcu "100-125 milyon dolarlık azami bir rakam için, Türk insanının dünyayla ilişkisini kesmek, çağdaş bir tutum değil" diyerek, yasanın "çağdışı" olduğunu ifade etti. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy'un tepkisi ise daha sert oldu ve 50 dolarlık harcı "eşkiyalık" olarak niteledi. Meclis'ten 4 dakikada geçip kabul edilen bu harç için, şöyle diyor; "Bu uygulama, Türkiye'ye sadece 125 milyon dolar ek gelir getirecek ama 2002 turizm gelirlerini de, yüzde 30 aşağı çekecek. Bu Türk turizmine ihanettir. Uçaklar, karşılıklı gidip geliyor, koltuk ve otel anlaşmaları karşılıklı yapılıyor."

Çağdışı ve eşkiyalık benzetmesi, sadece ikisi. Doç.Dr. Emre Alkin'e göre "saçma bir karar", Prof.Dr. Osman Altuğ'a göre "turizm özgürlüğünü kısıtlama". Tepkiler çeşitli benzetmelerle devam edip gidiyor. Düzenlemeden, Gümrük Müfettişleri de şikayetçi. Onlar da, rüşveti artıracağı endişesini taşıyor.

1996'da Lütfullah Kayalar'ın, Maliye Bakanı olduğu dönemde kaldırılan, 100 dolarlık fondan o dönemde sağlanan gelir yıllık 50 milyon dolardı. Şimdi 50 dolar olarak belirlendiğine göre, 100-150 milyon dolarlık gelir de hayal...

İkincisi de var!..
Yurtdışına çıkışlarda, 1 Ağustos'tan itibaren başlatılacak 50 dolarlık harç, yurtdışına çıkış nedeniyle, ailenin her bireyi için uygulanan 1.000 dolarlık bir başka olayı unutturdu. Hasan Pulur üstadın, ünlü fıkrasını anımsatan ikinci bir olay var. İsterseniz, önce fıkrayı anlatalım.

Timurlenk öğle uykusuna yatmış, bir gürültüyle fırlamış, sokaktan hıyarcı geçiyor;

- Taze hıyar, körpe hıyar!..

Timurlenk kükremiş;

- Yakalayın şu herifi, hıyarları münasip bir yerine sokun!..

Hıyarcı başlamış gülmeye;

- Ne gülüyorsun ulan!..

Herif kıkır kıkır;

- Nasıl gülmeyeyim, arkadan asma kabakçı geliyor!..

Aynen fıkradaki gibi
2001 yılında, 2000 yılı gelirlerini beyan edenlere, 2000 yılında; kendisi, eşi ve çocuklarının kaç kez yurtdışına çıktıkları soruldu. Ardından da, yurtdışına her çıkış için, adam başı 900 milyon lira gelir gösterilmesi istenildi. Örneğin eşi ve iki çocuğu ile yurtdışına çıkan bir avukat, doktor ya da konfeksiyoncudan, 4 x 900 = 3 milyar 600 milyon lira "Hayat Standardı Esasına Göre" gelir beyan etme zorunluluğu arandı. Örneğimizdeki aile, 2000'de yurtdışına iki kez çıkmışsa, bu tutar 7 milyar 200 milyon lira olarak uygulandı.

2001 yılı gelirlerini, 2002 yılı Mart ayında beyan edecek olan gelir vergisi mükellefleri için, bu 900 milyon liralık tutar, yaklaşık 1,5 milyar liraya yükseltilecek. Yukarıda belirttiğimiz yaklaşık 1000 dolarlık ikinci olay deyimi ile, bu 1,5 milyar lirayı ifade etmek istedik. Buna göre, örneğimizdeki aile, 2001'deki her yurtdışı çıkışı için, hayat standardı esası yönünden 6 milyar lira civarında gelir beyan etmek zorunda olacak....

Çağdışı ya da eşkiyalık gibi benzetmeleri kullananlar, ikinci olayı da bilselerdi acaba hangi deyimi kullanacaklardı? Merak ediyoruz...


Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.