kapat
02.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.iku.edu.tr
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

IMF de sözünü tutmalı


Yılmaz, yeni programın riskini 2 yıl seçim olmaması kaydıyla aldıklarını söyledi, ancak piyasalara güven için IMF'yle işbirliğinin sürmesini istedi
ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, koalisyon partilerinin yeni ekonomik programla risk aldığını, IMF'nin de piyasalarda güvenin sağlanması için taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Türkkonut'un Ankara Eryaman'daki kooperatifinin temelini atan Yılmaz, daha sonra partisinin Sincan ve Etimesgut İlçe teşkilatlarını ziyaret etti ve burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. ANAP lideri, koalisyonun en az 2 yıl seçim olmayacağı hesabıyla ekonomik programı uygulamaya koyduğunu belirtirken, Devlet Bakanı Kemal Derviş'le ilgili sorunlar için Derviş'in "bağımsız ve teknokrat" bir bakan olarak siyasi kaygılar taşımamasının doğal karşılanması gerektiğini belirtti. Yılmaz'ın sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle:

KOALİSYON RİSK ALDI
Bu programın uygulanmasıyla koalisyonu oluşturan 3 siyasi parti de büyük siyasi risk almışlardır. Bütün yasalar, Meclis tatile girmeden önce çıkarıldı. TBMM olağanüstü bir gayret gösterdi. Şimdi bu yasalara bağlı olarak çıkarılması gereken kararnameler var, tüzükler ve alınması gerekli kararlar var. Liderler toplantısında da bunları gözden geçirdik.

IMF GEREĞİNİ YAPMALI
Ama piyasalara bu programla ilgili yeterli güvenin verilmesi sadece Meclis'in ve Hükümet'in üzerine düşeni yapmasıyla sağlanamayabilir. Bu konuda işbirliği yaptığımız Uluslararası Para Fonu da Türkiye'ye karşı olan taahhütlerini yerine getirmeli. Önümüzdeki dönemde bu işbirliğinin devam ettirilmesi, piyasaların yeniden canlanmasına, faizlerde ve döviz kurunda şu anda yaşanan suni yükselmenin de tersine dönmesine neden olacaktır.

NEDEN RİSK?
Bu program, popülist uygulamalara izin vermeyen, Türkiye'de alışılmış bazı düzenlemeleri terk etmemizi gerektiren bir programdır. Bu kadar köklü reformların toplumda bazı kesimlerde tepki alması kaçınılmazdır. Hükümet'in şu anda gelen çok sayıdaki talepleri karşılayabilmek, bugünkü ekonomik programın imkanları içerisinde mümkün değildir. Bu amaçları gerçekleştirmek için bir ek kaynak paketi yürürlüğe konuyor. Şu anda Cumhurbaşkanı'nın onayında. Hazine arazilerinin satışı yoluyla, gerek orman vasfını kaybetmiş olan bazı arazilerin satışı yoluyla ve gerekse getirilen bazı lüks harcamalara getirilen ek vergiler yoluyla elde edilecek olan kaynaklar bu amaçların kullanılmasına sarf edilecektir. Bunu, bu ek kaynak paketi getirmeden yapsak, o zaman programın başarı şansı tehlikeye düşecekti. Sağlanacak ek kaynak tümüyle bu amaçlar için harcanacaktır.

DERVİŞ BAĞIMSIZ
Her ekonomik istikrar programı, uygulayan hükümet açısından bir risk taşır. Çünkü bu programlar, ilaç niteliğindedir. Ama toplumda yaratacağı tepkiler nedeniyle hükümetler mecbur kalmadıkça bu tedbirleri uygulamaya yanaşmazlar. Hükümetimiz üç ortaklı bir hükümet olmasına rağmen, bu riski almıştır. Daha önce istikrar programında karşılaşılan zorluklardan biri programın koordinasyonunun belli bir bakan tarafından yürütülmemesiydi. Koordinasyon sorununun tatmin edici bir çözüme bağlanmamış olmasıydı. Sayın Derviş'in atanmasıyla koordinasyon sorunu çözümlenmiştir. Sayın Derviş şu anda herhangi bir koalisyon ortağı partiye mensup olmadığı için bağımsız bir bakandır, dolayısıyla icraatında koalisyon ortaklarının gözetmesi gereken siyasi kaygıları dikkate almak durumunda değildir. O, sadece programın ekonomik unsurlarına önem vermektedir. Ama biz partiler olarak elbette bize gelen haklı talepleri de hesaba katmak ve ekonomik program arasında bir denge kurmak zorundayız. Bazı görüş ayrılıklarının normal karşılanması

2 YIL SEÇİM OLMAMALI
Bizim bu programı uygularken gözettiğimiz diğer bir husus da seçimlere en az 2 yıllık bir süre olması ve bu 2 yıl içerisinde bu programın olumlu sonuçlarının topluma yansıyacağına inanmamızdır. Bu siyasi riski almamızın sebebi de budur.


Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.