kapat
02.07.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.iku.edu.tr
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Yedek çoban Betil


Hayatını eğitime adayan İbrahim Betil için ABD'nin saygın gazetesi 'İdealleri uğruna zaman zaman çocuklar için yedek çobanlık bile yapıyor' ifadesi kullandı
ABD'nin en saygın gazetelerinden New York Times dünkü sayısında Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı Başkanı ve eski bankacı İbrahim Betil'in eğitim çabalarına sayfalarında yer verdi. Gazetenin Türkiye muhabiri Douglas Frantz'in imzası ile çıkan haber, İbrahim Betil'in ilginç bir Güneydoğu Anadolu anısıyla başlıyor: Bir gün İbrahim Betil, Güneydoğu Anadolu'da kurduğu seyyar sınıflardan birinin önünde duruyordu... Derken beraberinde 20-25 koyun olan çocuk yaştaki bir çoban Betil'e yaklaştı ve "Koyunlarıma biraz bakar mısınız? Ben bilgisayar nedir görmek istiyorum. Arkadaşlarım bana o mükemmel makineleri çok övdü" dedi. Betil de "Tabii. Hiç sorun değil" diye cevap verdi. Türkiye'de yeni bir eğitim programı başlatan ve bu alanda adeta bir öncü olan eski banka yöneticisi Betil, idealleri uğrana bazen böyle yedek çobanlık bile yapıyor...

"EĞİTİM BÜTÇESİ GİTTİKÇE KISILDI"
New York Times'ın Türkiye muhabiri Frantz haberinde, Türkiye'nin eğitim profilini de çıkartıyor. Dünya Bankası'nın geçen yıl yayınlanan raporunda "Türkiye'deki yoksulluğun ana sebebi eğitime yer verilmemesidir. Hükümet, okullara daha fazla ödenek ayırmalı" denildiğini hatırlatan Frantz, "Türkiye, ekonomisinin kötü durumundan dolayı eğitime ayrılan payı geçen yıllarda daha da kıstı" diye yazdı. Eğitim alanındaki asıl problemin kırsal kesimde olduğunun altı çizilen haberde birçok köyde okul bulunmadığı, köylü çocukların okula gitmek için uzun ve zorlu yolları aştıkları, bu yüzden de ailelerin çocuklarını okuldan almak için baskı yaptıkları anlatılıyor.

"FAKİR ÇOCUKLARA GÜVENLİ GELECEK"
Türk eğitim sistemindeki "bilinen" aksıklıklar bu kadarla da bitmiyor. "Okullar o kadar kalabalık ki, 50 çocuk genelde aynı sınıfta ders görüyor" diye devam yazıda özel girişimcilere yer veriliyor. "Onlardan biri de İbrahim Betil'in Eğitim Gönüllüleri Vakfı " ifadesi kullanılan yazıda, Frentz, Betil'i şöyle tanımlıyor: "O, geliştirdiği laik eğitim programıyla ülkenin fakir çocuklarını, müfredata bağlı kalarak, 21'inci yüzyıla hazırlıyor..." Ve Betil'in vakfı için de şu ifadeler kullanılıyor: "6 yaşındaki vakıf, ülke genelindeki 7 ile 16 yaş arasındaki gençlere eğitim sağlıyor. 62 eğitim merkezi, 3 seyyar sınıfı ve 2 bin gönüllü çalışanı bulunuyor. Devlet okullarında bulunan her şey bu sınıflarda mevcut. Öğrencilere bütün temel bilgiler sağlanıyor..."

BETİL'İN SINIFLARI 15-20 KİŞİLİK
Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nı Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Bener Cordan da destekliyor. Cordan, gazeteye "Ülkemiz okullara daha fazla yatırım yapmalı. Ancak eğitim sisteminin kalitesi de önemli. Böylesi gönüllülerin kurduğu vakıflar çok yararlı oluyor. Onların girişimlerini destekliyoruz" diye açıklama yaptı. Vakfa ait merkezlerde çocuklar sabahçı ve öğlenci olarak ikiye ayrılıyor. Bilgisayar, İngilizce, biyoloji ve müzik dersleri veriliyor. Sınıflarda en fazla 15 ila 20 çocuk eğitim alıyor. Gelişmiş bir teknoloji kullanılıyor. Devlet okullarında eğitim öğrenciyi ezberlemeye yöneltirken, vakfın sağladığı eğitim çocukta "Merak, araştırma ve öğretmenle diyaloğu" sağlıyor. New York Times gazetesi, örnek olarak da İstanbul'un Fatih semtindeki vakıf merkezini gösteriyor. Günde 500 öğrenciye hizmet veren merkezde eğitim görmek için yüzlerce gencin sıraya girdiğini yazan Frantz, "Bu merkezlerde gençlere bazı meslekler de öğretiliyor. Bu çocukların aileleri de çocuklarının geleceğiyle ilgili kararlar alınmasında merkeze geliyorlar. Bu, Türkiye'deki okullarda çok az rastlanılan bir durum" diye devam etti.

ANNE-BABALAR SIRADA
Gazeteye konuşan eğitim merkezinin müdürü Şermin Kağan, "Ebeveynler önce eğitim merkezimizin nasıl bir yer olduğunu görmeye gelirlerdi. Örneğin dün gece 100 kadar ebeveyn geldi ve 4 saat boyunca öğrencilere sunduğumuz programı nasıl genişletebileceğimizi tartıştık" diye konuştu. Programı genişletmek, Betil'in de projelerinden biri. Uluslararası örgütler, şahıslardan bağışlar toplayan vakıf, önümüzdeki 5 yıl içinde 1 milyon öğrenciye ulaşıp onları bilgisayarla tanıştırmak istiyor.

New York Times'ın haberi, "İlk olarak onlara isimlerini yazmayı öğretiyoruz" diyen Betil'in "O çobanı hatırlatıyorum. Kendi isimlerini bilgisayar ekranlarında görmek onları çok mutlu ediyor" sözleriyle sona eriyor.


Bu sayfa MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.. ile
Yöre Elektronik Yayımcılık A.Ş. işbirliğiyle hazırlanmıştır.