kapat
29.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi


Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
GÜLAY GÖKTÜRK(gokturk@turk.net )

Azar arsızı olmak...

Şu düştüğümüz hale bakın. Telekom üst yönetiminin belirlenmesi aşamasında ortaya çıkan kilitlenme üzerine, ABD Hazinesi'nden de, IMF'den de bir zılgıt daha yedik.

IMF İcra Kurulu, zehir zemberek bir açıklamayla, bu sorun çözülemezse, kredinin son dilimini vermek için toplanacak İcra Kurulu'nun 3 Temmuz toplantısını iptal edeceğini açıkladı. Verdiği sözlerin arkasında durmayan siyasetçileri de bir güzel azarladı.

Bu açıklama Ankara'da paçaları iyice tutuşturmuştur bu saatlerde. Önce yapacaklarını yapar, azarı yiyince de kuzu gibi olur, "sorunun aşıldığı yönünde" açıklamalar yaparlar. Ve her seferinde, IMF nezdinde oluşan "azarlanmadan bir iş yapmayan ülke" konumumuzu bir kez daha pekiştirmiş olurlar.

Bu ne haysiyetsiz tutum böyle...

Yapacaksan yap, yapmayacaksan baştan söyle ve "para vermeyiz" tehdidine de pabuç bırakma!

İmza attığınız programı uygulamak için, her adımda bir kez daha azar işitmekten, her seferinde 65 milyonun onurunu bir kez daha çiğnetmekten zevk mi alıyorsunuz!

"Milliyetçilik" yapacağız derken milleti böyle aşağılatmayı marifet mi sanıyorsunuz?

Üç kıtaya yayılan 600 yıllık bir imparatorluk kurmuş, daha Amerika diye bir ülke ortada yokken dünyaya hükmetmiş, görkemli bir tarihi, zengin bir kültürü olan koskoca bir ülkeyi, azar arsızı bir çocuk durumuna düşürmeye kimin hakkı var?

Ben ki, IMF'nin öne sürdüğü koşulların hepsini, daha IMF söylemeden yıllar önceden beri doğru ve yapılması gereken şeyler olarak görüyorum; bu yüzden de bu programı "yabancıların bir dayatması" olarak algılamıyorum; ama benim bile ağırıma gidiyor bu azarlamalar. Bir takım adamların ellerindeki parayı uzatıp uzatıp geri çekerek tehditler savurmasını hazmedemiyorum.

Ama onlara değil, bizi bu hale düşürenlere köpürüyorum.

***
Bütün mesele, ülkeyi yönetenlerin büyük çoğunluğunun hala, bu programı IMF istedi diye uygulamak zorunda olduğumuzu sanmasından kaynaklanıyor. Böyle sandıkları için de programı orasından-burasından ne kadar delseler kar sayıyorlar. Hileyle, hurdayla, oyalamacayla IMF'yi kandırmaya; hem parayı alıp hem de dediklerini yapmamaya çalışıyorlar. Oysa dünyada IMF diye bir kuruluş olmasaydı da, bize beş kuruş borç vaadetmeseydi de, biz buna benzer bir programı uygulamak zorundaydık.

Hem de bundan daha sert önlemleri, bundan yıllar önce, kamu maliyesi bu kadar çökmeden, devlet iflasın eşiğine gelmeden uygulamalıydık. Bugün hala "kapatılamaz" diye pankartlar asılan devlet bankalarını yıllar önce kapatmalıydık. Telekom'u şimdi değil, on yıl önce satmalıydık. Telekom ve benzeri kuruluşların üst yönetimini şimdi değil, daha en baştan profesyonel yöneticilere emanet etmeliydik. Ülkeyi yönetenler bütün bunları yapmadıkları gibi, şimdi "bu tedbirleri almazsan ekonomini kurtaramazsın, ben de paramı boşa harcamam ve sana destek olmam" diyenlere karşı hile yaparak, aynı batakçı tutumu sürdürmeye çalışıyorlar.

Bu neye benziyor biliyor musunuz?

Artık iyice tıknefes olmuş, ciğerleri iflas etmek üzere bir adamın, sigarayı kendi sağlığı için değil, "doktor yasakladı diye" bırakmak zorunda olduğunu sanmasına...

"Doktor", karşısındaki hasta muayenehanesine kadar kendi ayağıyla geldiğine göre, iyileşmek istediğini varsayıyor. Bu yüzden de, yapması gerekenleri sayıp yasaklara uymasını istiyor. Ama "hasta" o kadar tiryaki ki; yetmiş yıldır iliklerine işlemiş olan o devleti tırtıklama geleneği, devlet rantının dağıtımı temelinde siyaset yapma alışkanlığı o kadar güçlü ki; bir türlü bırakamıyor o kötü alışkanlığını. Doktora "tamam" deyip çıkıyor muayenehaneden. Ama bir bakıyorsunuz, yalnız kaldığında, kimse görmediğinde, hatta çocuk gibi tuvalette gizli gizli sigara içmeye devam ediyor. Her içişinden sonra dişlerini sıkı sıkı fırçalayıp ağzına bir karanfil atarak etrafındakileri kandırmayı sürdürüyor. Tabii sık sık da yakalanıyor ve her yakalanışında doktor bir kez daha azarlıyor: Bak sigara içersen tedaviyi bırakırım. Hasta o kadar arsız ki, ne tehditten, ne de azardan utanıyor.

İşin kötüsü, o utanmıyor ama biz fena halde utanıyoruz.

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır