Win-Türkçe
ASCII

MEHMET TEZKAN(mtezkan@sabah.com.tr )

Derviş, siyaseti batıranları tarif etti

Bakan Derviş bir tek cümlede, siyasetin yüzde 10 barajının altına neden sıkıştığını özetledi..

Derviş dedi ki; "Hükümette tartışma çıkıyor.. Kararlar tartışılarak alınıyor.. Bu doğal.. Ancak, altına imza atıyorum ama, ben buna inanmıyorum derseniz.. Güven kaybedersiniz.."

Siyasetin neden dibe vurduğu bundan güzel anlatılır mı?

Siyaseti batıran, siyasi takiye değil mi? Şöyle bir geriye bakın..

Türk siyasal tarihinin bir bölümü kapalı kapılar ardında atılan imzaların, verilmiş sözlerin açık toplum önünde inkârlarıyla dolu değil mi?..

Açın bakın..

Bugün meydan meydan dolaşan.. Demokrasi bekçiliğine soyunan Erbakan'ın hayatını ele alın..

28 Şubat süreci siyasetin alanını daralttıysa bunda en büyük pay Erbakan'a ait değil mi?

28 Şubat kararlarının altında Erbakan'ın imzası yok mu?

Cumburbaşkanı Demirel'den sonra iki numaralı imza, Başbakan olarak Erbakan'a ait değil mi?

Neden çıt yok?.

Neden MGK toplantısında imza atan Erbakan açık toplum önünde bunu külliyen reddetti?.

Yoksa o da Bakan Derviş'in dediği gibi; 'inanmadan' imza atanlardan mı?

İşte size tipik bir siyasi takiye örneği..

Ham hum şaralop politikası..

Bugün Erbakan'ı 'demokrasi adına' savunanlar..

Hoca'ya haksızlık edildi diyenler..

Neden?

Neden çıkıp sormuyorlar?. Madem inanmıyordun, madem karşıydın, niçin imzaladın diye neden sormuyorlar?.

Erbakan'ın bu ikiyüzlü, kaypak politika anlayışı, kedi pisliği gibi örtbas edilmeye çalışılıyor..

Hoca metni imzaladı mı?

İmzaladı.. O halde neden imzaladığı metni savunmaz?.

Sakın.. Sakın çıkıp da mecburen imzaladı, yoksa darbe olurdu.. Asker yönetime el koyardı gibi beylik lafların ardına sığınmayın..

Durup dururken nereden çıktı bu 28 Şubat da demeyin..

Oturduk araştırıyoruz ya..

Siyaset neden duvara tosladı diye tartışıyoruz ya..

Erbakan yeniden meydanlara çıkmışken.. Yeniden kolları sıvamışken.. Yeniden politikaya ısınırken..

Yani sırası gelmişken soralım dedik..

Erbakan, 28 Şubat'a karşı mı, değil mi?

Yeri gelmişken şunu bir açıklasa..

Karşıysa, o zaman neden imzaladı, bir söylese..

O söylemek istemiyorsa, yandaşları söylese..

Ama biri çıkıp söylese de, biz de bilsek.. Bu ne biçim bir siyaset anlayışıdır, biz de öğrensek..

Siyaset bu yüzden mi dibe vurdu, bir anlasak..

Eski defterleri tek tek açsak.. İçerde başka, dışarda başka konuşanları bir bir teşhir etsek..

Siyaset kurumunu kurtarır mıyız?..

Ne dersiniz?