Ne diyor Sali Turan: "Mevsim değişimi yıllarım: Beyaz bir örtünün yeryüzü şeklini aldığı, gecikmiş gece grileri ile mor-sarı birlikteliğinin bir yuvarlak ayışığı şahitliğinde bana sunduğu, uçsuz bucaksız gidişin, gözlerimde bittiği çizgide renklenen delirmeleridir."
Sali'nin "ayışığı şahitliği"nde sunduğu "renk cümbüşü", 1 Haziran'dan beri New York'un ünlü "The National Arts Club" bünyesinde yer alan "The Grand Gallery"de Amerikalı sanatseverlerin gökyüzünü aydınlatmakta...
Bu ayın 29'una kadar da aydınlatacak...
Sali'nin son üç yılına tarihlenen Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bu ikinci sergisi Efes, Knidos, Assos, Kapadokya gibi Anadolu antik kentleri yanı sıra modelden desenleri ve "saz"ı da işlediği 74 resmini kapsamakta...
Bir konuşmasında da şöyle demişti:
"Resim müthiş bir yolculuk. Öyle şanslısınız ki dünyadaki bütün coğrafyalar sizi etkiler, içinizdedir. Dilediğiniz gibi oluşturursunuz her yeri. Dünyada yan yana gelmeyecek şey yoktur resimde. Mümkünsüzlüğün aşıldığı tek yer denilebilir tuvale..."
Sali'nin bu değerlendirmesini geçen yıl çıkan "Sali 2000" kitabına Hilmi Yavuz'un yazdıklarıyla pekiştirmek istiyorum.
"Bir bakıma Sali'nin yolculuğu, felsefe bir yolculuktur. Bir gezip-dolaşmadır bu, nereye varacağı, nerelere çıkacağı bilinmeyen! Bazan antik kentlerin ruhunda yapılan bir gezip-dolaşma; Knidos Kralı'nın 'tükeniş seyrinde' olan ruhunda! Heidegger'in deyişiyle 'Düşünülemez olanın altında gezip dolaşma' ('unter Undenkbaren wandeln')... Sali'nin bu "müthiş yolculuk'u, bir 'seyir'dir elbet. Resim de, bir 'seyir defteri'.
Dünya'nın Ruhu'na doğru seyrediyor Sali."
Evet, bu günlerde "Dünyanın Ruhu" olarak New York'un gökyüzünü seyretmekte Sali'nin renkleri... "Acı"yı dahi renklerde arayan "yolculuğu" da New York üzre bu yüzden...
Ben de "The Grand Gallery"nin Sali onuruna vereceği resepsiyonda bulunmak üzre şu anda New York'ta bulunmaktayım, bu yolculuğun tanığı olarak...
Bakalım, bizim "seyir defteri"mize hangi kelimelerin rengi düşecek?