kapat
23.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi


Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Dünyayı kurtaran adam


Ey "titreten Türk" sadist misin? Bilirsin hastalıktır. Senin kafan kafa da, eşek sudan çıkıncaya kadar dövdüğün ve sakat bıraktığın figüranlarınki ne?
Şimdi bu yazıyı kendi okur ya da ona okuturlarsa, "Kurt kocayınca köpeklerin maskarası olurmuş" n'olucak diyebilme ihtimaline karşın ben "hev, hev" diyeyim bir içi rahatlasın ardından da yazıya geçeyim izniniz olur ise.

Dünyayı kurtaran adam, yenilmez en Türk savaşçımız Cüneyt Arkın'dan bahsediyorum.

Henüz piyasaya çıkmamış kitabının Sabah'ta bazı alıntıları yayınlanıyor. Ali Öztürk'ün dizi yazısında şöyle satırlara rastladım; yakıştıramadım kendisine. "Emel Sayın filmde hayatında olduğu gibi meşhur şarkıcıyı oynuyordu... Bu zarif yumuşak yataklar prensesi kendi başının çaresine bakmanın bütün eziyetini çekiyordu. Durmadan gözistanlarından yaşlar akıyordu. (gözistan ne demek?) Ama benim hoşuma gidiyordu çünkü ben böyle büyümüştüm. Peki prenses dayanabilir miydi? Dayanmaya çalıştı ama bir sahne vardı ki ipler işte o anda koptu. Emel Hanım bir fırsatını bulup kulübeden kaçıyordu. Farkettiğim an ak bulutlar gibi uçan atımla peşine düşüyordum ve yakalayıp dakikalarca kırlarda süründürüyordum. Atın ayakları altında ezilmemek için değme Cüneyt Arkın'a taş çıkartacak hünerlerle çukurlara düşüyor, kendini oradan oraya atıp duruyordu. Filmin yönetmeni de olduğum için sahneyi uzattım da uzattım."

Sakın bunlar şakaydı filan gibi düşünmemizi istemesin.

İçindeki anlamı hemmencecik çekip çıkarabildim övünmek gibi olmasın. Cüneyt Bey Emel Hanım'dan niye mi intikam almak cihetine gitmiş?

Emel Sayın rol icabı Cüneyt Arkın'a bir güzel Osmanlı tokadı indirip kendisini bi parça hırpalamış da ondan.

Şimdi Kara Murat Bey'le bir parça konuşacağım izninizle.

Buna monolog da diyebiliriz:

Sayın büyüğüm Titreten Türk! Nasıl bir rahatsızlığın mevzubahis ki kendini böyle hissediyorsun?

Sadist misin? Bilirsin hastalıktır. Kadıncağız elinin ayarını bulamamış, sahneyi kanlı, canlı oynamış diye niye bozulmuşsun ki acep?! Ayrıca sen bilmeyeceksin de kim bilecek, olur böyle vakalar film çekimlerinde. Peki darbeyi yiyen senin kafan kafa da, eşek sudan gelinceye kadar dövdüğün ve sakat bıraktığın zavallı figüranlarınki ne? (Bkz. Kadir Kök)

Valla bir kadın olarak pek içerledim içinde alaylı küçümseme barındıran "yumuşak yataklar prensesi", "prenses" yakıştırmalarına. Bana n'oluyor diyecek olursan. Ben de kadınım di mi?

Ne bileyim kızdırdın beni. Sonra "seks yıldızı kızı öpemedim" konulu itirafta "Kızın ağzı ıslak gevşemiş acayip bir delikti" diye tarif etmene ne buyrulur?

Yakışmış mı sana bi bak bakalım. Seks yıldızı, meks yıldızı kim olursa olsun.

Kavgada bile söylenmez, dirhemini köpeğe yedirsen azacağı türden bir benzetme yapmışsın.

Tüm buralardan Cüneyt Arkın'ın kadına bakışını anlayabiliyorum.

Üzerine geçirdiği kat kat fistanları, "Kara Murat", "Malkoçoğlu", "Dünyayı Kurtaran Adam" vb ve halkın uzun yıllar kesmediği gazı, bazı erkek film artistlerini megalomani pençesinde kıvrandırıyor. (Onlar yaşlandıkça bunlar ortaya çıkıyor.)

Kıvrandırmasa koskoca Emel Sayın'ın yerde sürüklenip kıvranmasından zevk alır mıydı?

Kos koca Cüneyt Arkın olmuş bir de övüne övüne bunları yazıyor.

Kitabının reklamını istemeden yapmak gibi olmasın ama içinde kimbilir ne inciler var.

Acaba diyorum doktor olarak kalsaydı daha mı iyiydi?

Yok sözümü geri aldım. Eminim otopsi yaparken ölülerin kulaklarını, oralarını, buralarını kesip arkadaşlarının önlüklerinin cebine atma hadisesini ilk o başlatmıştır.

Anneciğim korkuyorum!...

Ayşegül Aldinç

aldinc@arti.net.tr Faks: 0212 293 98 46

www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır