Fikrimi yakın dostum Ünal'a (Özüak) açtım.. "Derhal Yücel Yener'e gidelim" dedi.. Yücel Yener TRT'nin kurum içinden yetişmiş ilk ve tek Genel Müdürü.. Televizyoncu ve TRT'ci..
Bizim gitmemize gerek kalmadan Yener İstanbul'a geldi.. "Eski Tele Pazarlar" dememize gerek kalmadan, ağzımızdan "Leb" çıkarken leblebiyi anladı.
"Yapın" dedi.. "Arkanızdayım.."
Uyardım..
"Sevgili Yener, bu yıl TRT Genel Müdürlüğünde süren doluyor. Seni yıpratmak isteyenler ve de beni pek sevmeyenler, bu programı kullanıp, sana saldırabilir, yoluna taş koymaya kalkabilirler.."
"Umurumda değil" dedi.. "Ben size güveniyorum.. Hemen başlayın.."
Hemen başlayamadık tabii.. Ekibin kurulması gerekiyordu. Genç, amatör, hırslı ve hevesli bir ekip oluşturmalıydık..
Bu Pazar öğleden sonralarının, spor, eğlence, kültür ve sanat programı olacaktı. Hafif!.. Deyim yerinde ise, TV Light.. Öyle süper star sunuculara falan ihtiyacı yoktu. Kendi yıldızlarını zaman içinde kendi yaratmalıydı..
Gençlere imkan, gençlere fırsat tanımalıydı..
TRT'ci, 40 yıllık dost Cengiz'i yanımıza alıp yola çıktık..
Bugüne kadar neler yaptığımızı özetlersem, amaçlarımız ve ilkelerimiz de özetlenir..
Tenisten, artistik patinaja, Amerikan futbolundan, triatlona yığınla sporun yarışmalarını ekrana getirdik, yarışma sonuçlarını duyurduk, tanıtımlarını yaptık.. Amatör dediğimiz branşlarda şampiyon sporcularımızı stüdyoya getirip söyleşiler yaptık.
İstanbul, resim, heykel galerilerini her hafta dolaştık.. Sergileri ve sanatçıları tanıttık, duyurduk..
Sezon boyu tiyatroları, her hafta sinemaları, müzik, sanat festivallerini izledik, haber verdik, yayınladık.
İstanbul'da her hafta açılan fuarları duyurduk, tanıttık.
Lise, üniversite, özellikle gençliğin kültür ve sanat etkinliklerini okullarının dar çerçevesinden çıkarıp ekrana taşıdık. Bu onlar için güzel bir teşvik ve ödül oldu.
Gençler ve amatörler için "yarışma" havasında bir bölüm koyup, hiç tanınmayan sanatçılara, şarkıcı, taklitçi, hokkabaz ve sihirbazlara "Ekran" fırsatı verdik. Geçen hafta 11 yaşında bir illüzyonist vardı mesela, bayıldım.
Ülkemize gelen ünlü sanatçıları duyurduk, tanıttık.
Seyircinin göz zevkine de hitap eden, çok şirin mini defileleri bu ülkenin top modelleri ile stüdyoda canlı sunduk. Uğurkan Erez, Sevgili Yuri'nin orkestrası eşliğinde, canlı müzikle birlikte modacıları ve yılın modasını da tanıttı, her hafta.. Cengiz Abazoğlu, Ayla Dümer gibi kreatörler, Mudo, Roman gibi hazır giyimciler koşa koşa geldiler davetimize..
Alev Baymur'un okulunun hazırladığı danslar, açılış ve kapanışlarımızı renklendirdi.
Müzik konusunda gene özel TV'lerin unuttuğu, Alaturkaya ve halk müziğimize ağırlık verdik. Yaşar Özel, Muazzez Abacı, Mustafa Sağyaşar gibi devler konuğumuz oldu. Yaşayan en büyük saz ustalarından Muzaffer Özdemir, nerdeyse devamlı sanatçılarımız arasına girdi. Genç Karadenizli Davut, herkesi coşturdu.
TRT'nin kadrosundaki alaturkacılara her hafta "Buyrun" dedik..
Stüdyoya, orkestra ve saz heyeti koyup, cesareti olan herkesi "Canlı" söylemeye davet ettik.. Playbacke göre ses kalitesi düştü biraz tabii.. Ama canlı söylemenin keyfi hepsini bastırdı.
Popu da ihmal etmedik.. Nükhet Duru, Özdemir Erdoğan, Tarık, bu haftalarda bizimle olanlar arasında idiler.
Halkın gülme ihtiyacını da düşündük.. Başta Hakan ile Utku'nun şirin skeçleri mizahı hiç eksik etmedik.
Pür amatör başlayan Tele Pazar yavaş yavaş oturmaya başlayınca, Yücel Yener bizi TRT1'e taşıdı..
Bu arada bir ilki devam ettirdik. Bütün TV'lerde spor programları futbol sezonu ile sona ererken, biz ilk defa, yaz sporlarını da izlemek için "Devam" dedik.. Bugün ülkenin nerdeyse tek spor programı durumundayız..
Tele Vole kültürüne karşı binlerce eleştiri yazısı yayınlayan medya, Tele Vole'ye baş kaldırı olarak ortaya çıkan Tele Pazara nedense itibar etmedi. Bir tek Burhan Ayeri dostumuz bizi her hafta izledi. Teşvik etti.. Uyardı.. Yol gösterdi.
Teşekkürler Burhan..
İşte Tele Pazar özetle bu..
Reyting almadığı için ekrana gelmeyen spor, ekrana gelmeyen sanat, ekrana gelmeyen müzik, yüzlerine pek bakılmayan gençlik, bizde her hafta.. Seyircili bir stüdyodan canlı yayın yapıyoruz..
Amacımız "Mükemmel"e ulaşmak.. Şimdilik "Mü" deyiz..
Özellikle ruhları tümüyle amatör bir ekiple gitmenin keyfi içindeyiz. Hatalar ve kusurlardan korkmuyoruz.. Çabamız ayni hatayı tekrarlamamak..
Bu programa seyirci olarak gelebilirsiniz.. (Pazarları 16.00- 19.00 arası). Bu programın amatör sanatçılara imkan veren bölümlerinde yer alıp hünerlerinizi sergileyebilirsiniz.. TRT İstanbul televizyonunda, her işimize hem de nasıl koşan bir Remzi Bey var, onu arayarak.. Olmadı bizim Yasemin'e de not bırakabilirsiniz şimdilik.
Tele Vole kültürü, bugünden yarına mağlup edilecek şey değil.
"Ben bunlardan bıktım, değişik şey istiyorum" diyenler için hazırlanan bu program zaman içinde değişik şey isteyenlerin sayısını arttıracak. Zaman içinde bu ülke insanının kafa yapısında değişiklikler yaratacak..
Zaman, sabır ve her hafta daha başarılı olma çabası..
Kolay bir işe soyunmadığımızı biliyoruz. Ama içimiz rahat..
"Başka.. Yeni" diyenler için artık bir alternatif var..
Bu ülkede "İzlenmeyenler"i merak ediyorsanız eğer, bu hafta ve her hafta konuğumuz olun.