Sezon bitmesine 3 hafta kala, "Denizli, sezon sonu F.Bahçe'yi bırakır" demiştiniz. Aradan 3 hafta geçti ama Denizli'nin hiç de bırakacakmış gibi bir hali yok...
Orada "Denizli bırakacak" derken, söylediğim bir cümle var. Ben Türkçe'yi iyi bilir, iyi kullanırım. Söylediğim herşeyin de tamamı önemli bir anlam taşır. Klasik lâf vardır. "Ben abdestsiz namaz kılmam"dan "abdestsiz"i çıkarırsanız, "Ben namaz kılmam" kalır. İkisi farklı. Benim bildiğim Denizli, F.Bahçe'de kalmaz. Benim bildiğim Mustafa, şampiyon oldukları güne kadar benim bildiğim Mustafa'ydı. F.Bahçe şampiyon olduktan sonra, onu tanıyamaz oldum. Bir başka Mustafa var.
Benim bildiğim Mustafa'nın kupayı kaldırdığı anda, Samet Aybaba gibi göreve noktayı koyacağına yine imzamı atarım. Denizli'nin geçmişine baktığınızda, bunların onda birine tahammül edemediğini görürsünüz. Soyunma odasına gelecekler, konuşacaklar, maçı onlar kurtaracak, Mustafa'ya rağmen üstelik, maçı seyirci alacak, maçı Baliç'in verdiği taktikle kazanacak. Başından sonuna Denizli'ye hakaretler manzumesi var F.Bahçe'de.
Hatta F.Bahçe'nin şampiyonluk gecesi için hazırlanmış 50 metrelik bir pano var. "Mustafa Denizli'ye rağmen" yazıyor. Tribünlere asılmak üzere... Şampiyonluktan bir gün sonra. Ama asılması engellendi. Şimdi Mustafa'nın böyle bir ortamda kalmasına imkan-ihtimal yok. Bunun yüzde 1'inde sezon ortasında G.Saray'ı bıraktı. Tabii biraz akıllanmış, olgunlaşmış olabilir. Ama ilkelerden vazgeçmez. Başından sonuna aşağılanıyor bu camiada. Aziz Yıldırım'ın iki tetikçisi var yönetimde: Murat Özaydınlı ve Mahmut Uslu. Uslu'nun söylediği aynen şu: "Mustafa Denizli bizim işçimiz, istediğimiz zamanda soyunma odasına gireriz." Mustafa bunu duyacak ve orada kalmaya devam edecek, ya da isyan etmeyecek "Halt ediyorsun sen Mahmut Uslu, bir daha odama gelirsen ayağını kırarım" demeyecek.
Mustafa F.Bahçe'ye geldiğinde Samandıra'yı yönetime kapıyordu. Şimdi en kritik maçın devre arasında yönetim cümbür cemaat soyunma odasında. Ve yazıları okuyorsun, maçı yönetim aldırmış oluyor.
* Şampiyonluktan sonra bunları Mustafa Denizli ile konuştunuz mu?
Hayır! Aslında konuşmak da istemiyorum. Çünkü, onunla ilgili her yazdığım, F.Bahçe camiasında Mustafa Denizli aleyhinde kullanılıyor. Bir takım gerizekâlılar sanıyor ki, bana bunları Mustafa yazdırıyor. Hıncal Uluç'a kadar şimdiye dek kimse tek satır yazdıramadı. Mahmut Uslu 40 yıllık arkadaşım. Denese ya yazdırmayı. Yazdırmayı değil, susturmayı denese ya. Bunları yazdım diye F.Bahçe camiasında Denizli yıpratılıyor. Onun için uzun uzun düşünüyorum yazarken. Ama gazeteci olarak görevim, düşündüklerimi, bildiklerimi söylemek. Onun sonunda Mustafa Denizli veya Fatih Terim veya İbrahim Seten zarar görecek diye susarsam, benim gazeteciliğim kalmaz, kişiliğim kalmaz. Şunu yaptım, Mustafa Denizli hakkında daha az konuşmaya başladım.
Magazin
