Anayasa Mahkemesi'nin Fazilet Partisi'nin kapatılması davasıyla ilgili kararında son güne gelindi.
Kararın yönü hakkında, FP'liler dahil, bir "kuşku" görünmüyor. Yasa açık olduğu gibi, FP'lilerin de kapatılmayı sağlamak için ellerinden geleni yaptıklarını söylemek yanlış olmayacaktır.
FP'nin yönetimindeki Erbakan ekibi, güçlü muhalefet hareketini oluşturan "yenilikçi" grubu partiden atamıyordu. FP kapatılınca Erbakan'a sadık kadro yeni parti kuracak ve âs”leri almayacak. Erbakan açısından bu sorun böylece çözülmüş olacak.
Yenilikçiler de FP'den ayrılıp yeni parti kurmayı göze alamıyordu, "ortadaki" partililer gözünde "hain" durumuna düşmek istemiyorlardı. Onların sorunu da böylece çözülmüş olacak; ya Tayyip Erdoğan'ın partisine katılacaklar ya da yeni parti kuracaklar. Tabii üçüncü olasılık da bu grubun birkaç parçaya ayrılıp dağılmasıdır.
Kaç milletvekilliği düşecek?
FP'nin kapatılmasını herkes "kaçınılmaz" görüyor. Ama asıl sorunun cevabı belli olmadığı için de başka tedirginlikler yaşanıyor.
Kapatılma kararıyla birlikte kaç FP'linin milletvekilliğinin düşürüleceği, düğüm sorudur. İddianamelerde yer alan üç olasılığı tekrarlayalım: İki milletvekilliği düşebilir, 69 milletvekilliği düşebilir ya da tüm FP'lilerin yani 108'inin milletvekilliği düşebilir.
Tabii Anayasa Mahkemesi kararında bu üç sayının dışında sayılar da yer alabilir.
Eğer 20'den az FP'linin milletvekilliği düşerse ara seçim mecburiyeti ortaya çıkmayacak, diğer partilerde ve birçok çevrede rahat nefes alınacaktır. 20 ve üzerindeki milletvekilliğinin iptali durumlarında üç ay içinde ara seçime gidilmesi mecburiyeti ortaya çıkacaktır.
FP kapatılır, ama 20'den az milletvekilliği iptal edilirse Meclis'te kalan yüze yakın eski FP'linin durumu da önem kazanacaktır. Bunların bir bölümü Erbakan'a "sadık"tır, bir bölümü "Yenilikçi" grup olarak hareket etmektedir; üçüncü bölümde ise başka partilerle "dirsek teması"nda olan milletvekilleri bulunduğu bilinmektedir. Bu milletvekillerinden önemli bir sayının, iki küçük partiden birine katılmak yerine, varolan partilerden kendine yakın bulduklarına geçmeleri de güçlü bir olasılıktır. Bu durumda Meclis aritmetiği de yeniden değişecektir.
Yeni Meclis aritmetiğinde MHP'nin daha avantajlı bir duruma gelmesi olasılığı da yüksektir. Sonuçta MHP Meclis'te birinci parti olabilir, ama başbakanlığı da istemeyebilir.
Eğer 20 ya da daha fazla sayıda FP'linin milletvekilliği düşerse ara seçim yapılacaktır. Bu ara seçimin nasıl bir ara seçim olacağı da yine bu sayıya bağlıdır. Eğer 28-30 milletvekilliği için seçim yapılırsa bile hem Meclis içi dengeler bu seçimin sonucuna göre değişeceği, hem de küçümsenmeyecek bir sınav olacağı için bu "küçük seçim", bütün partiler için "hayati" olacaktır.
İlk iddianamelerde talep edildiği gibi, 69 ya da 102 FP'linin milletvekilliği düşerse, ister istemez erken seçim "sath-ı maili"ne girilecektir.
Bu olasılıklardan hangisini yaşayacağımızı görmek için artık saatler kaldı.
Magazin
