  
Önce barış sonra sandık..
Bütün partiler gizli gizli hazırlık yapıyor.. Hedefleri aynı; seçmenle barışmak.. Şu küslük bitse.. Şu ayrılık gayrılık ortadan kalksa.. Siyaset eski günlerine dönse..
Çiller'in de, Yılmaz'ın da,fBaykal'ın da tek düşüncesi bu.. Şu küslük bitse..
Barış çubuğu yakmak için can atıyorlar..
Ama unutulan, göz ardı edilen bir olgu var..
Seçmen bir günde küsmedi ki, bir günde barışsın..
Tamam.. Bunun net biçimde ifade edildiği tarih; ekonomik krizin patladığı 19 Şubat olabilir..
Ama şu unutulmamalı.. Seçmen 1995'ten beri siyasetten yaka silkiyor..
Son altı yılı gözünüzün önüne getirin..
Siyaset 1995 seçimlerinden paramparça çıktı..
Merkez sağ da, merkez sol da ilk yumruğu yemişti..
Farkına bile varmadılar..
Kavgaya, gürültüye, itişip kakışmaya devam ettiler..
2001'e girdiğimizde siyaset iplere dayanmıştı...
Pozisyonu buydu..
O yüzden de tek yumrukta tuş oldu..
Siyaset, barış yapacaksa..
Siyaset seçmenini yeniden kazanacaksa..
Taa.. 1995'e dönmek zorunda..
Kişisel kavgaların 'siyaset' diye pazarlandığı altı yılın analizini iyi yapmak zorunda..
Yoksa..
Beyhude çabalarla, göz boyamacı şovlarla sadece kendini aldatır..
Hele hele.. Suçu başkasına atmaya kalkarsa..
Hele hele.. "Türkiye senin yüzünden bu hale geldi" tartışması başlarsa..
Halk, dibe inen siyaseti iyice silip atacak..
Yerine koyacak başka kurum olmadığı için de Türkiye, hak etmediği maceralara doğru sürüklenecek..
Politikacılar şunu açıkça kabul etmeli..
Seçmen, ANAP'la da, DYP'yle de, Fazilet'le de; DSP, CHP, MHP'yle de küs..
Ayrım yapmıyor..
Birine 'tu kaka' deyip ötekini alkışlamıyor..
Bütün partileri aynı kefeye koyuyor..
Siyaset sözcüğünü duymak.. Siyasetçiyif görmek istemiyor..
Yapılacak iş basit..
Her parti.. Her lider çıkacak..
Kendi yanlışlıklarının hesabını verecek..
Seçmenden özür dileyecek..
Başka çare yok..
İşe, tek yumrukta neden tuş olduklarını açıklayarak başlasınlar.. Gerisi gelir..
Peki, partiler buna hazır mı?
Korkarım ki değil..
Korkarım 'barış yapıyoruz' diye yine topu taca atacaklar..
|