kapat
18.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Fırsat ve risk

Derviş'in ekonomi takımı, tarihin ilk büyük iç borç takasını, iyimser beklentileri de aşan bir başarı ile gerçekleştirdi.

Ortalama vadesi 5,3 ay olan 8,5 katrilyon liralık iç borç, üçte biri TL cinsinden, üçte ikisi dolara endeksli olarak 32 aylık bir vadeye yayıldı.

Bu rakam hem miktar olarak hem de faiz yapısı bakımından umut ve güven verici bir başarıyı işaret ediyor.

Çünkü takasa konu rakamın 7 katrilyon lirayı aşması halinde bunun ekonomiye "doping" etkisi yapacağı söyleniyordu. Gerçekleşme, iyimser tahmini bile 1,5 katrilyon lira aşmıştır.

Faiz de yüzde 15 cıvarında olması makul görülen sınırın üstüne çıkmamıştır.

Olay, Hazine'nin iki yıl içinde ödemek zorunda olduğu iç borçların önemli bir bölümünü ertelemesidir. Bu işlemin gönüllü olarak yapılması, ekonomik programa dönük güvenin somut bir göstergesi sayılacağı için ayrı bir değer taşımaktadır.

"Pazartesi günü bambaşka bir Türkiye'ye uyanacağız" tahmininin gerçekleştiğini bugün büyük ihtimalle göreceğiz.

Borsa şevke gelip yükselirken faizler ve döviz iniş eğilimine girecektir.

Bu trend, hiç yoktan kriz çıkarma mucizelerinin sahibi siyasetçilerimizin yeni bir marifet gösterdiği ana kadar devam edecektir.

Borç takası sayesinde Hazine'nin iç borcu döndürme riski ve faiz yükü azalmış, bankalar da durumlarını güçlendirmiştir.

Ama unutmamak lâzım: Kazanılan bir savaş değil, sadece bir fırsattır..

IMF'den 15 milyar dolar kredi bulmuştuk, şimdi de iç piyasadan 8,5 katrilyon borç sağlandı. Bu kaynak, eski kafayla sarf edilirse ilerde öldürücü olabilir. Ama istikrar programının amaçları için değerlendirilirse kurtuluş yolunu açabilir.

Para ne iyidir, ne kötü.. İyi amaçla kullanılırsa iyi, kullanılamazsa kötüdür.

Derviş dün operasyonun yarattığı fırsatları ve umutları kamuoyuna açıkladı.

Sapmanın yaratacağı tehlikeleri de hükümetteki arkadaşlarına anlatsın.

Çünkü en ciddi kriz riski halâ onlar!

Okuyan'a bravo..
"Borç yiğidin kamçısı" mıdır sahi?.

Kriz öğretti ki değildir; yiğidi sefil eder..

"Borç yiyen kesesinden yer" doğru mu?

O da yanlış.. Artık biliyoruz; hele kamu görevi yapanlar milletin rızkından yiyor, saçı bitmedik yetimin hakkını yiyor.

160 milyar dolara ulaşan iç ve dış borç böyle oluştu. Biz yedik, çocuklarımız, torunlarımız ödeyecek!

IMF kapılarına düşüp dünyaya rezil olduktan sonra aklımız başımıza gelir gibi oldu.

Akıl ve sorumluluğu Kemal Derviş temsil ediyor. Bir çok siyasetçi ise halâ durumun vehametini kavramadığı için Derviş'in ayağını kaydırıp hak edilmemiş paraları savurmaya devam etmek istiyor.

Ama Çalışma Bakanı Okuyan gibileri de var. Okuyan, SSK primlerini ödemeyen belediyelere yasal takip başlattı.

Söz olmasın diye de ilk haczi, kendi seçim bölgesi Yalova'ya koydurdu. Cesaretinin öteki siyasetçilere örnek olmasını diliyoruz.

Çünkü kurtuluş, risk alabilen yüreklerin çoğalmasına bağlı.

www.sigortam.net


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır