 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
'Baayan' radyosu Fe/Male FM 
İsmini duyunca sadece kadınlara ait bir yayın sandık, ama öyle değilmiş. En azından şimdilik... 94.3'den yayın yapan Radyo Fe/Male, kadın-erkek herkesi bir araya getirmeye çalışıyor. Kurucu ortakların hepsi kadın, yayın yönetmenleri ise erkek! Onları bir araya getiren, diksiyon merakı! Hepsinin farklı meslekleri varken "Diyalog Sunuculuk, Spikerlik, Doğru ve Etkili Türkçe" kursuna (dünyanın en uzun isimli kursu bu olsa gerek) gitmeye karar veriyorlar. Kursta birbirlerini tanıyorlar ve hazır diksiyonumuz düzelmişken bir radyo kuralım diyorlar. Nitekim kuruyorlar da: Radyo Fe/Male. Bu ismi, kadın ve erkeğin hayatın başlangıcı, ta kendisi olduğunu düşündükleri için koymuşlar... Müzik tercihleri yerli pop. Mühim olan az konuşup çok müzik çalmakmış. Biraz hayal kırıklığına uğruyorum doğal olarak. "Yahu niye böyle güzel bir ismi harcıyorsunuz, yapın en delikanlısından bir kız radyosu, millet konsept görsün" deyince, önce "Ama bu hayatta erkekler de var, biz feminist değiliz, lezbiyen değiliz, yanlış anlaşılmak istemiyoruz" diye mırın kırın ediyorlar. "Kadın radyosu deyince niye akla direkt bunlar gelsin ki?" deyince "Bildiğin gibi değil, daha female'in fe'sini derken "Feminist-lezbiyen radyo mu ağbi?" diyormuş insanlar. Bu da iyi bir şey değilmiş. Lezbiyenliği bir dereceye kadar anlıyoruz da feminizm neden bu kadar ayıp kabul ediliyor, anlamak mümkün değil. Fe/Male'in kurucularıyla muhabbet biraz daha derinleşince aslında asıl amaçladıklarının böyle bir konsept olduğu ortaya çıkıyor. Feminist değilse de -tabii ki- kadınlara yönelik bir radyo onlara da güzel bir fikir gibi gelmiş. Fakat yavaştan almakmış niyetleri. Zaten az söz, bol müzik gibi bir felsefeleri olduğu için konsept ne olursa olsun fazla üzerine gidemezlermiş: "Dişi bir radyo olup olmayacağımıza dinleyiciler karar verecek..." Fakat yine de kadınlarla ilgili konuları aralarında bölüştürmeyi ve ona göre program yapmayı düşünüyorlar. Haklı olarak en büyük korkuları reklam verenlerin böyle bir konsepte sıcak bakmayabilecekleri. Bu durumda piyasadaki 30'u aşkın kadın dergisi nasıl oluyor da bu kadar çok reklam alıyor, düşünmeden edemiyoruz... Radyonun yayın yönetmeni ise bir erkek: Bekir Kaya. Onun asıl işi seslendirme yapmak. Tecrübeli olduğu için onu yayın yönetmeni seçmişler. KARİYER KADINLARI Şimdilik en zıpır programları "Arıza". Her gün 16.00 ile 18.00 arasında Özlem ile Olca'nın sunduğu programda herkese verip veriştiriyorlarmış. Öteki muzur ise "Zeyno'yla Kaya". Gece saat 10.30'dan sonra yine Özlem (Özlem'de umut var) ve Bekir kadın erkek ilişkileri konusunda birbirlerine giriyorlarmış. Bazen o kadar kaptırıyorlarmış ki, arkadaşları telefon edip "kavga etmeyin yahu" diye uyarıyormış. "Bizim en önem verdiğimiz şey, diğer radyolardaki gereksiz, boş ve uzun konuşmaları ve özensiz müzik seçimlerini yapmamak" diyorlar. Teoman'dan sonra Alişan gelmiyormuş örneğin. İzleyiciler de bundan dolayı sık sık teşekkür ediyormuş. Bu nedenle alışveriş merkezlerinde çalınıyormuş radyoları. Ne diyelim... Umarım isimlerinin haklarını verirler de şöyle sıkı bir kız radyosu olur. Bir de kadın yerine "bayan" demeseler...
Türlü türlü işler ve meslekler bırakıp geldik
MUTLU TÖNBEKİCİ |
