Sen de mi Cansun
G.Saray tarihi Brütüs'lerle doludur. Bunların en başarılısı Cansun, şimdi Sezar olma yolunda
G.Saray'daki iktidar entrikaları Roma tarihine taş çıkartır. Shakespeare, şimdi yaşasaydı bu sayede pek çok trajedi kazanırdı dünya edebiyatı. Gazetecilik yaşamımdan ve G.Saray'ın içine girmemden itibaren kulüpte olanları şöyle bir özetleyelim:
"Ali Tanrıyar başkan, Alp Yalman asbaşkan. Bir gün Alp'in odasına girdim. İçeride Faruk Süren ve Ersin Borteçen de var. Alp, futboldan, Faruk, basketboldan, Ersin, voleyboldan sorumlu. Bunlar bir karar almışlar. Başkan, Ankara'da bu kararın tam tersi açıklamalar yapmış. Bunlar da şaşkınlıkla gazetelerden okumuşlar bu sözleri. Ersin ve Faruk kıyametler koparıyor, "Başkan bizi hiçe sayıyor. İstifa edelim" diye. Alp de diyor ki, "G.Saray'da başkanlık gelenekleri var. Başkan ne derse o olur."
Yalman haklıydı ama
Tam bu tartışmalar yaşanırken ben içeri girdim. "Ona soralım" dediler. Ben de dedim ki, "Alp haklı. G.Saray'ın gelenekleri önemlidir. Bazen demokratlığın da üzerindedir. G.Saray'da başkana başkaldırılmaz." Kongre zamanı geliyor. Ali Tanrıyar ve Alp Yalman aday. Faruk Süren diyor ki, "Ben katılmıyorum." Ben de zannettim ki, Alp onu listeye almadı. Alp'e dedim ki, "Beraber yola çıktınız. Niçin Faruk'u listeye almadın?" Alp, "Çok ısrar ettim ama istemedi" yanıtını verdi. Faruk'u aradım. O da dedi ki, "Şu anda ekonomik kriz var. Ali Tanrıyar, Turgut Özal'ın bacanağı. Seçimde onun karşısında olursam şirketin durumu zorlaşır. Ama Alp'e de ihanet edemem."
Akşam başka, sabah başka
Bu arada medyada Tanrıyar-Süren ittifakından sözediliyor. Faruk'u aradım. Bana, "Aslı yok bunların" dedi. Ben de dedim ki, "Bir basın toplantısıyla bunu açıkla." Kabul etti. Ama sabah gördük ki Süren, Tanrıyar'ın listesinde. O seçimi Alp Yalman kazandı. Bundan 2 ay sonra Basketbol Federasyonu seçimleri var. Faruk Süren ve Turgay Demirel en kuvvetli iki aday. İkisi de G.Saraylı. Alp, G.Saray'ın bu seçimdeki 8 oyunun da Faruk'a gitmesi talimatını verdi. Bu desteğe rağmen Turgay kazandı. Turgay da G.Saray'ı hiçbir zaman affetmedi.
Yalman resmen çöktü
Alp, sonraki yönetiminde birlik olsun, muhalefet-iktidar kavgası ortadan kalksın diye Faruk Süren, Özhan Canaydın ve Ateş Ünal Erzen'i listeye aldı. "Alma, kuyunu kazarlar" uyarılarını dikkate almadı. O üçlü, yönetimde elle tutulur hiçbir şey yapmadı. Yalman yönetimi resmen çöktü. O yönetimden Süren, Yalman'a karşı aday oldu ve kazandı. Faruk'un başkanlığa seçilmesinden 2 ay sonra Futbol Federasyonu Başkanlığı seçimleri vardı. Alp Yalman adaydı. Faruk Süren'in ilk işi Alp'in Futbol Kongresi üyeliğini iptal etmek oldu. Ayrıca Ergün Gürsoy'u görevlendirerek Ankara'ya yolladı.
2.Brütüs Ergün Gürsoy
Ergün Gürsoy (Gürsoy, hep yaşamında en çok borçlu olduğu 2 adam olarak Alp Yalman ve İnan Kıraç'ı söyler. Yakın çevresine de her zaman, 'Faruk Süren, Özhan Canaydın ve Ersin Borteçen'i yani 3 Uzunlar'ı bu kulüpten uzak tutma lazım' demiştir. Gürsoy da bir başka Brütüs) 2 Samsunlu delegeyi Büyük Ankara Oteli'ndeki odalarında biraz da cebren tuttu. Böylece çoğunluk sağlanamadı ve kongre iptal oldu. Halbuki Alp'in rakibi yoktu. Onu engellemenin tek yolu da çoğunluğun sağlanamamasıydı.
Ona 'Johnson' derler
Alp Yalman'ın son yönetiminde 2 numaralı adam Mehmet Cansun'du. Ona camiada "Johnson" derler. Alp her yerde Cansun'un veliahtı olduğunu açıklıyor, "Başkanlığı bıraktığım zaman Cansun'u destekleyeceğim" diyordu. Yalman, Süren'e karşı başkanlık savaşı verirken bir baktık Cansun, Süren'in listesinde. Ve Faruk kazandı. G.Saray, büyük başarılara ulaştı. UEFA Kupası'nı kazandı. En kötüsü denilen bu sezon bile şampiyonluk son maçta kaybedildi ve ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynayan Türk takımı oldu G.Saray. Süren, heykeli dikilecek bir başkan konumuna geldi. Başkanlık döneminde 9 kez kongreye girdi, hepsini kazandı. İnan Kıraç ve Necdet Çobanlı'nın başını çektiği muhalefet 9 kez yenilgiye uğradı. Ama Süren içeriden vuruldu. Vuran da Cansun, aynı Yalman'ı vurduğu gibi.
En başarılı Brütüs, Cansun
Faruk Süren yönetiminde Celal Erkut'un başını çektiği genç bir grup var. Bunlar Faruk Süren'in evinde toplandı. Erkut dedi ki, "Başkanım. Medyada sizi sevmeyenlerin sayısı fazla. Varlığınız artık zarar veriyor. Çekilmeniz lazım. Ama hepimiz istifa edelim ki, bu bir darbe gibi olmasın. Yönetim kurulundaki 15 kişi de yeni yönetime girmesinler." Ama aynı odadaki Mehmet Cansun, Süren'in yüzüne karşı, "Faruk aday olmazsa ben aday olurum" diyor. Erkut, "Sen ne diyorsun Mehmet abi" diye soruyor. Cansun da, "Gençler arasında oyum fazla" diyor. Faruk Süren, bu konuşmanın ardından kesin kararını veriyor ve çekiliyor. Başından beri hep birbirini vuranlar var. Ama en başarılı Brütüs, Mehmet Cansun.
Şimdi görünen tek aday Cansun. Gazetelerde hep, "Süren, Cansun'u destekliyor" diye yazıyorlar. Süren'e bunu sordum. Dedi ki, "Ben böyle bir destek açıklamadım. Sorulara tek aday var diyorum."
Faruk haklı olarak kırgın. 3.5 yılda 1 şampiyonluk getiren Aziz Yıldırım için yürüyüşler düzenleniyor. Süren içinse içeride ve dışarıda "Defolsun gitsin" kulisleri yapılıyor.
Şimdi muhalefet, İzzettin Doğan'ı aday göstermeye çalışıyor. Doğan, tanıdığım en pırlanta insanlardan bir tanesidir. Ama iyi insan olmak başka bir şey, G.Saray'ın statüsünü koruyarak düze çıkarmak başka şey. Cansun, bu yönetimin maddi-manevi her şeyini biliyor. Başkanlığı bu kadar istediğine göre başaracağını biliyor. Benim bildiğim Cansun, boşa kürek çekmez. En güçlü aday da o.
Magazin
