Finale yakışmayacak bir basketbol kalitesinde ama finale yakışacak bir mücadele yoğunluğunda geçen maçı ve şampiyonluğu Ülker kazandı. Şampiyonluğa ve maça kafaca hazır olan; karşılaşmanın tamamında oyunu kontrolunda tutup geriye düştükleri zaman bile maçı kazancaklarına inanan Ülkerli oyuncular, şampiyonluğu alnının teriyle hak ettiler.
Sezon başından beri eleştiri dozumuz hiç dinmedi. Sene sonunda ise dedikodu dozumuz hiç durmadı. Murat Didin'i yaptıkları için hepimiz eleştirip durduk. Oysa Didin, bu ülkede bir dönem basketbola adını yazdırmış ve camiayı arkasından sürüklemişti. Bu şampiyonlukta onun çok önemli katkısının olduğunu düşünüyoruz. İster 'Overcoaching yaptı' diyelim, ister 'Her maçta 25 oyuncu değiştiriyor' diyelim, ister 'Konuşa konuşa oyuncuların konsantrasyonunu bitirdi' diyelim ne dersek diyelim...
'Efes maçı hediye etti' diyelim hepimize rağmen Didin bu şampiyonlukla önemli bir şeyi kanıtladı. Final serisinde tüm basketbol camiasının favori olarak gösterdiği Efes'i 3 maç üst üste yenerek bu işi ne kadar çok istediğini hem gösterdi hem de oyuncularını ikna etti.