S A B A H O N L I N E 11.06.2001

Şu an 11 Haziran 2001 - Pazartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

11.06.2001

ANA SAYFA

Haber İndeksi

Yazarlar

Günün İçinden

Politika

Ekonomi

Dünyadan

Spor

Magazin

Astroloji

Para Durumu

Hava Durumu

Bizim City

Sizinkiler

Sarı Sayfalar

İstanbul

Cumartesi Eki

Pazar Eki

Künye

E-Posta

Reklam

Arşiv

Win-Türkçe
ASCII

Otoda 'yeşil' tartışma

Temmuz'dan itibaren Türkiye'deki tüm otomobiller, çevre dostu motor kullanmak zorunda. Yerli üreticiler bu geçişi desteklerken, ithal otocular 'stokları eritelim' diyerek tarihi ertelemek istiyor
Geçtiğimiz yılın satışlarını mumla arayan otomotiv sektörü, şimdi de çevre dostu motorları tartışıyor. Çünkü Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın geçen yıl çıkardığı tebliğe göre 1 Temmuz'dan itibaren Euro 3 ve Euro 4 standardında emisyona sahip motorlu araçların trafiğe çıkması gerekiyor. Esas tartışma işte tam burada başlıyor. İthal Oto Mümessilleri Derneği (İOD) Başkanı Yüksel Mermer, otomobil stoklarının eritilebilmesi için, bu kararın yıl sonuna kadar ertelenmesini istiyor. Yerli üreticiler ise yatırım yaptıklarını belirterek, geçişin zamanında yapılması gerektiğini öne sürüyor.

TARTIŞMANIN NEDENİ
Avrupa Birliği, çevreye verdiği zarara göre, egzoz ve motor emisyonlarını dörde ayırıyor. Türkiye'de kullanılan Euro 1 ve Euro 2 türü motorlar, çıkardıkları karbonmonoksit oranının yüksekliği nedeniyle çevreye zarar veriyor. AB üyesi ülkelerde kullanılan Euro 3 ve Euro 4 türü motorlarda ise izin verilen karbonmonoksit miktarı çok daha düşük. 1 Temmuz'dan itibaren Türkiye'deki tüm yerli ve ithal benzinli araçlarda, artık AB normlarındaki gibi, çevreye daha duyarlı motorlar kullanılacak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı da 3 Aralık 2000'de bu konuda bir tebliğ yayınlamıştı. Tebliğe göre, 3 Aralık 2000'e kadar Euro 2 standardına göre ithalat izni alan araçlar, ancak 1 Temmuz'a kadar Türkiye'ye girebilecek.

TOFAŞ, EURO 4 İSTİYOR
Tofaş CEO'su Jan Nahum, zamanında Otomotiv Sanayii Derneği kanalıyla yapılan girişimlerle Euro 3 normlarına uygun yakıt kalitesinin ancak 2005'de sağlanabileceğini öğrendiklerini belirterek şunları söyledi:

"Hukuken, Euro 3 normlarının sağlanabilmesi için gerekli kalitede akaryakıt mevcudiyeti şartı bulunuyor. Altyapı için de 750 milyon dolar gerekiyor. Bunu göz önüne alarak zamanında 'Yakıt kalitesi sağlandıktan sonra Euro 3'e geçelim. Yani Euro 3 normlarına uyumu atlayıp 2005'te yürürlüğe girecek olan Euro 4 normlarına uyalım' dedik. Bu düşüncemiz destek bulmadı. Şimdi o gün 2001'de Euro 3 normlarına geçebileceğimizi savunanlar, bugün geçişi geciktirme konusunda görüş bildiriyor."

İOD Başkanı Yüksel Mermer'in açıklaması ise şöyle: "Euro 3 ve 4 motorların öngörülen emisyon standardını sağlayabilmesi için kullanılan kurşunsuz benzinin de belirli bir standartta olması gerekiyor. Ama bu benzin Türkiye'de yok. Bu yüzden istenilen çevre koruyucu emisyonu alamayacağız."

Bizde kirlilik AB'nin 833 kat üzerinde
Türkİye, 1995'de Gümrük Birliği'ne girdiği için anlaşmanın yapıldığı tarihten sonraki 5 yıl içinde motorlu taşıtlarını AB Teknik Mevzuatı'na uydurması gerekiyordu. Ancak 1 Ocak 2001'e kadar Teknik Mevzuat Uyum Programı'nın yüzde 80'i tamamlanabildi. Euro 3 ve Euro 4 standardına uygun motorların çevreye verdikleri kirli gaz oranları daha düşük. Euro 3 ve Euro 4 motorlar, sülfür oranları yüksek yakıtla çalışıyor.

Çevreye zararlı
Euro 3 ve Euro 4 standardında havayı kirletici egzoz emisyonu olan motorların yaydıkları ve zararlı etkileri bilinen CO (karbonmonoksit) miktarı yüzde 0.003 (on binde üç) ve daha az. Türkiye'de ise bugün egzoz gazı kontrollerinde müsade edilen CO oranı yüzde 2.5. Yani Türkiye'de izin verilen standartlar ile AB standartları arasında tam 833 kat fark bulunuyor.

METE TANSU