Üker, seride kendi şansını kendi yarattı ve alnının teriyle 3-2 öne geçti. Bütün maçı üstünlüğünde götüren Ülker, rakibine hiçbir istatistikte geçilmedi.
5 oyuncunun çift haneli sayı üretmesi, Lollis'in maçı domine etmesi, Ülker'in bu maça yansıttığı pozitif görüntülerdi. Tutku'nun Efes guardına yaptığı baskılı savunma maçın kaderini değiştirdi.
Efes gerek strateji, gerek oyuncuların maça konsantrasyonu ve gerekse sinirlerine hakim olamayarak yenildi. Türk basketbolundaki son dönemdeki bunalıma son düdüğü hakem Fatih Söylemezoğlu çaldı. Final maçına çıkıp bunu yönetebilme inceliğini gösteremeyen Söylemezoğlu, maç boyunca her 2 takıma da çeşitli hatalı düdükler çalmasının da ötesinde Efes Pilsen koçuna vermiş olduğu diskalifiye kararıyla da tarihe geçti.
Aynı zamanda bir antrenörü, "Atarsın atamazsın ve atarım" tehdidiyle tahrik edip oyundan diskalifiye edecek kadar da ön plana çıkmaktan kendini alıkoyamadı.
Bu görüntü yerine bu olaya sebebiyet vermemek için 2 yöntem olabilirdi. Olayın üzerine direkt gidip tehdit olmaksızın çalabilirdi ya da olaylardan uzaklaşıp basketbolun devamını sağlayabilirdi. Ama o hem tehdit etti; çirkinleştirdi hem de bir final serisinde olayın üzerine tuz biber ekerek finali gölgeledi. Kala t-kala bir hakemlerimiz kalmıştı. dünkü görüntüyle onlar da basketbolun bitişine katıldılar.