IMF 'nazikçe' uyardı
IMF Avrupa Birinci Bölüm Başkanı Deppler, Türkiye'ye destek mesajı verirken, uyarılarını sıraladı: Toplu iş sözleşme zamları ve hububat fiyatları talihsizlikti. Piyasayı programı uygulayacağınıza inandırmalısınız
Her fırsatta Türkiye'ye güvenini ve ekonomik programın uygulanması yönündeki desteğini dile getiren IMF, dün bu yaklaşımını tekrarlarken, uyarılarını da sıraladı. Önce kamu kesimi işçi ücretlerine yapılan zamlar, sonra da hububat fiyatlarında sözünü tutmayan Türkiye'yi ince bir dille uyaran IMF Avrupa Birinci Bölge Direktörü Michael Deppler, "Piyasalarda programın uygulanıp uygulanmayacağına yönelik kaygılar var. Hükümet, bu kaygıları derhal gidermeli" dedi.
Deppler, CNBC-e ile Management Center'ın düzenlediği "Ekonomide Yeniden Yapılanma; Reformlar ve Fırsatlar" forumunda yaptığı uydu konuşmasında, programın gecikmesinin sorun yaratacağını belirtti.
İNANÇ EKSİKLİĞİ
Deppler, Türkiye'nin ekonomik programının önündeki en büyük riskin ne olduğunun sorulması üzerine, şu yanıtı verdi: "İki büyük risk var. Bunlardan ilki programın uygulanmasında başarısızlığa uğranması. Piyasalarda programın uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin ciddi kaygı var. Hükümetin programın uygulanacağını göstermesi ve piyasaların kaygısını gidermesi gerekiyor. İkinci risk ise geçen yıl hükümet beklenmedik gelişmelerle karşılaştığında yetersiz kaldı. Tepki vermekte yavaş kaldı. Hükümet, beklenmedik olaylara müdahalede daha iyi olmalı."
MESAJI VEREMEDİNİZ
Deppler, Tütün Yasası'nın çıkarılmasındaki gecikme ihtimalinin hatırlatılması üzerine, "Programın herhangi bir unsurundaki gecikme büyük ihtimalle sorun yaratır. Ancak ben gecikme beklemiyorum. Tütün Yasası'na gelince bu konunun zamanında çözümleneceğine inanıyorum" dedi. Deppler, kamu kesimi toplu iş sözleşme zamları ve buğday alım fiyatları konusundaki yorumunun sorulması üzerine de şöyle konuştu:
"İşçi zamları ve buğday alım fiyatları ile ilgili kararlar talihsiz kararlardır. Hükümet bu konularda güçlü bir politika uygulayabilseydi enflasyonla ilgili kararlılığının işaretini vermiş olacaktı. Ancak, bu kararların programı tehlikeye attığını söylemek çok ağır olur. Programda faiz dışı bütçe fazlası için bir hedef var ve biz bunda ısrarlı olacağız. Talihsiz olarak nitelendirdiğim kararların etkisinin giderilmesi için başka önlemler alınabilir."
Kamu çalışanları ücretleri ile ilgili alınan kararlardan sonra belki başka önlemlerin de gündeme gelebileceğini bildiren Deppler, orijinaldeki anlaşmayı tercih ettiklerini söyledi. Program açısından yeteri kadar esneklik olduğunu belirten Deppler, "Yüzde 5'lik oranı muhakkak ki gözetmeye çalışıyor. Ne yazık ki alındı. Ama bu dünyanın sonu değil" dedi.
ÇATLAK SESLER VAR AMA...
Siyasetin piyasalara karışmaması gerektiğini de söyleyen Deppler, bunun programın gelişmesi açısından en önemli noktalardan biri olduğunu belirtti. Deppler, programın mali istikrarı oluşturmak, enflasyonu düşürmek ve kuvvetli büyümeye geri dönmeyi amaçladığını belirterek, programa, istenilen ortamın sağlanması halinde özel sektörün katılımının da sağlanacağını söyledi.
Deppler, programın harfiyen uygulanması durumunda öngörülen hedeflere ulaşılacağını belirterek, "IMF olarak bu programa önemli bir kaynak ayırdık. Eğer Türkiye'ye inanmasaydık bunu yapmazdık. Türkiye'de mutlaka bu şansı değerlendirmeli, çünkü alternatifler pek iyi değil. Bu çok zor bir program, çünkü durum çok zor. Hükümet istekli olmasaydı bu programa başlamazdı. Bazen bazı sesler çıkıyor ancak uygulamaya devam edileceğine inanıyorum" diye konuştu.
IMF'nin makul ve kurallara uygun davrandığını savunan Deppler, Şubat krizinin de yetkili makamların kriterleri yerine getirmemesinden kaynaklandığını ifade etti. Deppler, şu andaki programın, geçen programdan daha zorlu olduğunu belirterek, "Bu program hem daha sıkı, hem de daha sıkı uyulması gereken bir program" dedi.
Hemen euroya geçin
Dünyaca ünlü ekonomi otoritesi MIT Profesörü Rudi Dornbusch, Türkiye'de döviz kuru uygulamasının bugüne kadar başarısız olduğunu, bu nedenle bir an önce euroya geçilmesi gerektiğini kaydetti. Dornbush, "Bu şekilde döviz kurunun bir kere daha aşırı değerlenmesini önlersiniz. Bir yıl sonra, piyasa kuvvetleri sizi aşırı değerli bir döviz kuruyla yakalamamalı" diye konuştu. Dornbush, Türkiye'de hemen hemen bütün bankaların çok kötü durumda olduğunu öne sürdü ve devlet bankalarından mutlaka kurtulmak gerektiğini bildirdi. Dornbush, Türkiye'de en büyük sorunlardan birinin kamu sektöründeki borçların büyüklüğü olduğunu belirten Dornbush, ülkenin bir diğer sıkıntısının da kuvvetli bir hükümetin eksikliği olduğunu savundu.
Türkiye doğru yolda
IMF Dış İlişkiler Sözcüsü Tom Dawson, Türkiye'deki ekonomik programın yolunda gittiğini, Niyet Mektubu'nda belirtilen unsurları olumsuz etkileyecek bir gelişmenin olmadığını söyledi. Dün bir basın toplantısı düzenleyen Dawson, "Türkiye'deki programın işleyişinden ve siyasi otoritenin programın uygulanmasındaki kararlılığından memnunuz" dedi. Dawson, gazetecilerin toplu iş sözleşmeleri ve destekleme alımları konusundaki sorularına verdiği yanıtta ise "Bu alanlardaki rakamların limitleri çok aştığını düşünmüyoruz" dedi.
Krizi lügattan çıkarın
Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, "kriz lafının artık sözlükten çıkarılmasını" istedi. Şahenk, kriz nedeniyle çok strese girildiğini, çok acı çekildiğini, bilinmeyenlerle, soru işaretleriyle dolu, istenmeyen lafların edildiği, en kötülerin düşünüldüğü bir periyottan hala geçildiğini vurguladı. Programa A'dan Z'ye herkesin gereken desteği verdiğine işaret eden Ferit Şahenk, "Bu program uygulanmalı. Artık zaman lüksümüz yok" dedi. Yaşananların bir kriz değil, bir değişim süreci olduğunu ifade eden Şahenk, "Evet bir deprem yaşandı. Ama artık artçı depremler de olsa, daha berrak günler bizi bekliyor" dedi.
Tıkanıklık aşılacak
BaŞbakan Bülent Ecevit, forumun açılışında yayınlanan görüntülü mesajında, ekonomide içinden geçilen tıkanıklık döneminin kısa sürede geride bırakılabileceğine inandığını bildirdi. Başbakan Ecevit, Türkiye'nin çok önemli bir değişim sürecinden geçmekte olduğunu belirterek, 15-20 yıllık ağır koşulların sonucunda nihayetinde ekonominin bu yıl tıkandığını kaydetti. Ecevit, "Kriz olarak nitelendirmiyorum bunu, çünkü Türk ekonomisi özünde çok güçlü temeller barındırmaktadır. Tıkanıklık döneminden geçiyoruz, fakat bunu kısa sürede geride bırakabileceğimize inanıyorum" dedi.
Para programı zayıf
Alliance Capital Global Risk Yönetimi Başkan Yardımcısı Daniel Hewitt, Türkiye'nin şu anda tarihi bir noktada bulunduğunu ifade ederek, "Önemli bir dengenin ucundasınız. Mali krizden yeni çıktınız, dolayısıyla zayıfsınız" dedi. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in programının çok iyi bir program olduğunu, programın yüzde 80'inin değil, yüzde 100'ünün uygulanması gerektiğini belirten Hewitt, "Programı tam anlamıyla uygularsanız garanti ederim çok iyi olacaksınız. Uygulamazsanız bir felaketle karşı karşıyasınız. Yani uygulamamanız halinde fena şeylerin olma ihtimali çok yüksek" diye konuştu. Yüksek borç miktarına ve bankacılık sisteminin zayıflığına işaret eden Hewitt, dış piyasalardan 1.8 milyar dolar ilave kaynak sağlanması gerektiğini de söyledi. Hewitt, parasal programı da "çok zayıf" olarak niteledi ve "Bankaların bir kısmının çoktan kapatılması gerekirdi. Siz bankalarınızı çok korumuşsunuz" dedi
Aktifler 6'ya katlanacak
Garanti Bankası Murahhas Azası Akın Öngör, 5-6 yıl içinde Türk bankacılık sektörü aktiflerinin 100 milyar dolardan 500-600 milyar dolara çıkacağının öngörüldüğünü bildirdi. Borç takasının tamamlanacağını, devletin ve bankacılık sektörünün de buna ihtiyacı olduğunu dile getiren Öngör, "Bunlar tamamlanırsa bankaların aktiflerinin artacağını göreceğiz. 5-6 yıl içinde bankacılık sektörünün aktifleri 100 milyar dolardan 500-600 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor" diye konuştu. Öngör, 3-4 yıl sonra Türkiye'deki banka sayısının azalacağı, yabancı bankaların piyasadaki sayısının da artacağına dikkat çekerek, bankacılık ürünlerine duyulan talebin artacağını bildirdi.
|