Kimi okurlarım Anthony Quinn yazımda neden "The Message" ("Çağrı") filminden söz etmediğimi sordular.
Bir sinema yazısı değildi benimki...
"Ama" dediler; "Özellikle Çağrı filmi bizim için önemliydi!"
Çok haklılardı.
Şimdi Quinn'i de bir kenara bırakıp bu konuda birkaç söz etmek gerekiyor.
1976 yapımı "Çağrı" filmi çok önemliydi.
Tuhafınıza gidecek belki ama, asıl Batı için; Hollywood'un sinema endüstrisinde egemen olan kültür ve mantık için önemliydi...
Çünkü Müslümanları ya terörist olarak gösteren ya da kolonyalist öykülerin arka figürleri olarak kullanan; trajik bile olmayan, ancak komik karakterlere yol veren bir oryantalizme esir düşmüş Hollywood'tan, İslam'ın ilk dönemine ilişkin tarihsel bir film çıkması asla yabana atılamayacak kadar önemliydi...
Lübnan asıllı Mustafa Akkad'ın yapımcılığı ve bu filmi çektirerek üstlendiği risk önemliydi... (Tabii Çağrı'yı seven Müslümanların Akkad'ın aynı zamanda ardı ardına çekilen paganizm ve modern Hıristiyan korkularının karışımı ünlü Halloween filmlerinin de yapımcısı olduğunu bilmeleri gerekmezdi! Gerekir miydi yoksa? Bilseler başka türlü mü bakarlardı? Bunları geçelim...)
Ben filmin gösterime yeni çıktığı tarihlerde Londra'daydım. Şehrin en civcivli yerlerinde Quinn'in, kılıcı ve entarisiyle dev görüntüleri yer alıyordu. İslam hiç umulmadık bir kapıdan girip, Londra'yı egemenliği altına almıştı sanki...
Kısa bir süreliğine de olsa Olimpiyat Köyü baskını ve o yıllarda yaygın olan uçak kaçırma eylemleri unutulmuş, Hazreti Hamza'nın heybetli gölgesi Batı'nın üzerine düşmüştü. Az şey değildi bu!..