kapat
08.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )

Bankaların kurtuluşu yabancılarda

Son haftalarda Hazine ihalelerine katılım düşük. Mali sistem Hazine ile yapılacak borç takasını takılmış durumda. Konut, otomobil kredileri durdurulmuş. Şirketlere kredi akışının önü henüz açılmış değil. Bankalar reel ekonomiyi fonlamıyor, çünkü bu konuda hem talep az hem de risk büyük. Bu riski almayı gerektirecek bir faiz geri ödemesi kısa vadede zor görünüyor. Bu alan karlı olamadığı için de krediler yaygınlık kazanmıyor.

Bunun da bir sonucu olarak banka sistemi daralıyor. Sistem öncelikle dış borçlarını geri ödüyor, çünkü yeniden alacağı dış borcu içeride kullanacak alan yok. Üstelik döviz pozisyonunu açma dönemi değil. Bankaların şirketlere açtıkları kredilerin bir bölümü sorunlu hale geliyor veya bankalar tarafından geri çağırıyor. Yani sektör aktif yönünden küçülüyor.

Kısaca banka sistemi ekonomiyi fonlamıyor. Ekonomi de banka kesimi de karşılıklı etkileşim içinde daralıyor.

* İyileşmenin şartı - Banka sisteminin ve ekonominin düzelmesi bu anlamda birbirine bağlı.

Bu açıdan bakınca iyileşmenin reel sektörden başlaması zaman alacak.

Banka sektörünün iyileşebilmesi için öncelikle sermayeye ihtiyaç var.

Bunun için de banka kesiminin kar eder hale gelmesi gerekiyor. Kar eder hale gelmeli ki, sisteme banka sahipleri öz kaynak koyabilsin, yabancılar kredi açabilsin. Yoksa kar etmeyen bir sisteme ne kimse özkaynak koyar ne de kredi açar.

Karlılık yönünden ise bankalar hiç de iyi durumda değil. Üç aylık bilançolarda da ortaya çıktı ki, bankalar kendilerini karlı gösterebilmek için 826 bin liradan 1.020 bin liraya kadar 10 ayrı dolar kuru kullanmışlar. Hemen belirtelim gerçekçi olanı 1 milyon 20 bin liralık kur.

* Sistemin dört alternatifi - Bankaların özkaynak sorununu aşıp ayağa kalkabilmesi dört alternatifi var.

* Bunlardan ilki, özkaynaklarını karını artırmak yoluyla güçlendirmesi. Kar dağıtmayıp bunu sermayesine eklemesi. Bunun için bankaların karlı çalışması gerekiyor.

* İkincisi, sahiplerinin bankaya bizzat sermaye koyması. Ancak böyle bir sermaye hissedarlarda yok. Olsaydı zaten sektör krize girmeden konulurdu. Dolayısıyla sermayedardan sınırlı bir kaynak beklenebilir.

* Sermaye koyma yönünde üçüncü alternatif ise devlet. Ancak Hazine'nin durumu iyi değil. Bırakın yeni sermaye koymayı devlet bankacılık sektöründen çekiliyor bile.

* Dördüncü alternatif de bankaların yabancı ortak alması. Yani sermayenin yabancılar tarafından konulması. Bu konuda bir örnek ortaya çıkıyor. Bu gerçekleşirse, diğer büyük bankalar da aynı yolu izlemek zorunda kalabilirler. Çünkü pazar payını korumak açasından bu gerekli olabilir. Yabancı bir bankayla ortaklık kuracak yerli büyük banka dış dünyada sendikasyonlarını çok daha kolay çevirebilecek. Yabancı bankanın garantörlüğünde daha uzun vadeli ve daha düşük faizli borçlanmalara gidebilecek. Yani Citibank ile evlenen Citibank'ın riskiyle Deutsche Bank ile evlenen onun riskiyle borçlanacak.

Bugün yabancı sermaye Türkiye'ye gelmek için beklemede. Portföy yatırımı olarak da zor geliyor. Ancak aynı yabancı sermaye yarın doğrudan yatırım olarak Türkiye'ye gelebilir.

* Sonuç Ğ " Zaman kendi yasasını birlikte getirir" Schiller

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır