kapat
08.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Dönüşü olmayan yol..

Partiler, internetin olanaklarından yararlanıyor mu? Sanmıyoruz.. Bunu yapsalar onlar da, ülke de başka bir yerde olurdu.

Doğru politikaları üretmekte zorlanmazlar, kaçırdıkları fırsatların arkasından dövünmezlerdi..

İnternet kullananların fikir üretiminden ve eleştirilerinden yararlanmamak, partiler için büyük kayıp..

Bilgi denizinde yüzen insanlarla köprü kurmayan partiler, dünyadan olduğu gibi halktan da kopacak ve kaybolacaklar.

Dün elektronik postamdaki yığınla mesaj arasında bir tanesi özellikle ilgimi çekti:

"Sadettin Tantan, partisi ve lideri tarafından desteklenip yolsuzlukların en kılcal damarlarına kadar kurutulmasına çalışabilseydi, acaba Tantan ile birlikte hem kendi partisi, hem de lideri prim yapmaz mıydı?"

Kaçırılan fırsat..
Mesut Yılmaz liderliğin, ülke menfaatini ve hukukun üstünlüğünü savunma anı geldiğinde risk alma sorumluluğu olduğunu savunuyor. Doğrudur..

Lider, zamanı geldiğinde bu değerleri savunmak uğruna ödeyeceği kişisel faturayı düşünmemek zorundadır.

Ama Mesut Yılmaz, Tantan'ı tasfiye kararının gerekçelerini oluşturan sakıncaları gidermek için yapılması gereken her şeyi zamanında yaptı mı?

Toplum, Tantan'ın şahsında bir kahraman yaratmıştı. Daha başta bu güç, sapmaları düzeltilerek toplumun beklentilerini cevaplayan bir güven ve umut halinde yaşatılamaz mıydı?

Bizce yapılabilirdi.

Örneğin polis bölgesinde jandarma kullanmak, yasa dışı telefon dinlemeler, naklen yayınlanan operasyonların tahrik ettiği hak ihlâlleri önlenir, temizlik hukuk devletinin ciddi ve adil çizgisinde ilerleyebilirdi.

Yapılamadığı için Tantan kaybedildiği gibi ANAP da kaybetti.

Olmak, olmamak..
Aynı okuyucu mesajı şunu soruyor:

"Siz yeni bakanın, liderine rağmen Beyaz Enerji operasyonunu tamamlayabileceğine inanıyor musunuz?"

Menfi cevabı içinde duran böyle yığınla soru var önümde.. ANAP dahil iktidar partileri toplumdaki bu endişeyi, icraatının hareket noktası yapmak zorundadır.

Bu o kadar zor bir iş olmasa gerek.

Çünkü hukuk içinde kalmak, insan haklarına saygılı olmak, yolsuzlukla savaşın engeli değil adaletin, temiz bir topluma ulaşma başarısının şartıdır.

Cumhurbaşkanı Sezer'in dediği gibi "Yolsuzluklarla yaşayan bir Türkiye görüntüsü tüm toplumu rahatsız etmektedir."

Hükümet, milletin talep ettiği ve dönüşü olmayan bu hedefe mutlaka varılabileceğini ispatlamak mecburiyetindedir.

Hele "Tantan Vakası"ndan sonra bu yalnız ANAP'ın değil, DSP ve MHP için de "olmak veya olmamak" önemi kazanmıştır.

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır