kapat
06.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

İlk revizyon

Hükümet, bir istikrar programını krize toslattığı halde bedel ödemedi. Halka saygı adına bir revizyon borçtu.

İkinci programın başarısına güven duyulması için de şarttı.. Ama direndiler.

Dün ANAP, revizyon beklentisinin kendine düşen kısmını yerine getirdi. ANAP'ın adımı şimdi öteki ortakları da zorlayabilir.

Karakoyunlu'nun özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı yapılması isabetli bir seçimdir.

Çünkü Karakoyunlu, programın ruhuna inanmış, görevin sorumluluğunu bilinci, cesareti ve enerjisi ile taşıyabilecek, hedefe ilerleyişi hızlandıracak bir kişiliktir.

Bu revizyonun, en çok spekülasyona müsait ismi herhalde Sadettin Tantan olacak.

Yolsuzluklarla mücadelenin yoğunlaştığı bu dönemde, toplumdaki ters şartlanmaların da etkisiyle halkın takdir duygusu, neredeyse bütünü ile Tantan'a yöneldi.

İktidara ve ANAP'a rağmen savaş veriyor konumuna getirildi. Tantan kazanırken partisi kaybetmeye başladı.

Ve bu durum sıkıntı yarattı.

Mesut Yılmaz bu sorunu çözme niyetini belli etmişti. Ve dün onu, polislik birikimi ile başarılı olabileceği başka bir yere, Gümrükler'den sorumlu bakanlığa kaydırdı.

Yeni İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen şimdi önemli bir sınav verecektir.

Görevi, terör ve yolsuzlukla mücadelede aynı etkinliği sürdürmek... Ve başarının sadece Tantan'ın gayretinden değil, hükümetin ortak kararlılığından geldiğini ispat etmek.

Hayırlı olsun..

Kapkaç düzeni..
Sadece oy kaygılarına dayalı siyaset anlayışının ülkeyi nereye sürüklediğini nihayet gördük mü, görmedik mi?

Hükümet "Ben gördüm" diyor.

Ama Ankara'ya gelen IMF heyeti aynı fikirde değil. Çünkü kamu işçilerine verilen ücret zamlarında ve hububata verilen taban fiyatta hükümet, taahhütlerini aşmıştır.

Şimdi haklı olarak soruyorlar:

Madem delecektiniz niye söz verdiniz? Yeni bir kaynak mı buldunuz ki kesenin ağzını tekrar açtınız?

Cevabı olmayan bu soruların yarattığı gerginlik dün hemen piyasaları etkiledi.

Yine dolar yükseldi, borsa düştü..

Eğer bu Türkiye'nin "son şansı" ise taahhütleri delik deşik ederek nereye gideceğiz?

Artık bu kafayı değiştirmek lâzım.

İktidar, oy deposu gördüğü kesimlere siyasi rüşvet vermekten vazgeçecek. Aksi halde "son şans" da kaybedilecek.

Tehlike çanları çalmaya başlamıştır.

İstanbul'da sokak çocukları, hırsızlık ve kapkaç olayları patlama gösterdi. Her gün 200'e yakın mala yönelik suç işleniyor, 20 kadar kapkaç olayı cereyan ediyor.

Dün Kartal'da, işten çıkarılan bir kadın, tazminat olarak aldığı 600 milyon lirasını çaldırdı. Çantasını otomobilden sarkarak kapan biri, onu yerlerde sürükleyerek kaçtı.

Zavallı kadın, parayı yitirdiğine mi, yoksa uğradığı saldırı yüzünden kaybedeceğinden korktuğu gözüne mi yansın?.

Artık hükümetin, IMF'den gelen paraları harcarken ve siyasi rüşvet ödemeden önce bütün bunları düşünmesi lâzım.

Sokaklardaki kapkaçı önlemenin yolu, siyasetteki kapkaçları durdurmaktır!

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır