kapat
06.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

itsakiss
 

Madonna geliyor sandım ama kapıdan Derviş girdi


ABD'nin en saygın gazetecilerinden olan yazar Friedman, dünkü köşesini Kemal Derviş'e ve Türkiye'nin ekonomik krizden çıkmak için gösterdiği çabaya ayırdı
Amerika'nın dünya çapında saygınlığa sahip gazetesi The New York Times'ın dış politika editörü Thomas Friedman, dünkü köşesinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş hakkında yazdı. Gazeteci-yazar Friedman, "Türkiye'nin Gerçeklerle Yüzleşme Zamanı" başlıklı makalesinde, Derviş'in dünyaca ünlü pop yıldızı 'Madonna kadar ilgi gördüğünü' ifade etti. Gittiği her yerde bir gazeteci ordusunun Derviş'i takip ettiğini vurgulayan yazar, 'Türkiye'nin bu krizi çok ciddiye aldığının ve halkın Derviş'e büyük destek olduğunun' altını çiziyor.

OLAY SİRENLERLE BAŞLADI
"İstanbul'da Boğaz'a bakan Ulus restorandaydım. Kargaşa, polis sirenlerinin ötmesiyle başladı. Onlarca televizyon kamerası ve muhabir sürüsü göründü, flaşlar patlamaya başladı. Gürültü restoranın içine sıçradı. Sandım ki Madonna geldi. Ve kapılar birden açıldı. Muhabirler yolu açtı ve yıldız içeri girdi: Türkiye'nin Ekonomi Bakanı Kemal Derviş akşam yemeği için gelmişti.

Neydi bu böyle? Türkiye'nin Ekonomi Bakanı Madonna muamelesi mi görüyordu? Çekingen bir şekilde, 'Gittiğim her yerde beni izliyorlar' dedi sayın Derviş. Bu sahne Türkiye'de bugün sahnelenen olağandışı dram hakkında bilmeniz gereken her şeyi anlatıyor."

'İSTİFA ETMEYİN' RİCASI
Friedman, Başkan George W. Bush kabinesinin 'sessizce', Clinton döneminde olduğu gibi 'IMF ve Dünya Bankası'ndan Türkiye'ye 17 milyon dolarlık kurtarma paketi sağladığını' belirtiyor: "Ancak bu kez Türkiye ciddiye alıyor. Çünkü bir dahaki sefer olmayacağını biliyorlar" ifadesini kullanan Friedman'ın yazısı şöyle devam ediyor: "Derviş saygıdeğer bir Türk ekonomist ve Dünya Bankası Başkan Yardımcısı. Türkiye kabinesi onu 'ekonominin çarı' olarak atadı ve Türkiye'nin söz verdiği 15 yasayı yönlendirme yetkisi verdi."

Firedman restoranda Derviş'i gördüğü gece tanık olduğu ilginç bir olayı ise şöyle aktarıyor: "Türk halkı lekesiz, alçakgönüllü Derviş'in başarılı olması için destek oluyor. Bu yüzden de her hareketi ile etkiliyor. Tuvalete gitmek için kalktığında Ulus restoranda çalışan yaşlı bir bayan kendisine havlu verdi ve 'Lütfen istifa etmeyin' diye fısıldadı".

İP CAMBAZI GİBİ
Ünlü yazar makalesinde Derviş'i bir ip cambazına benzetiyor: "Derviş kararlı bir şekilde -ve bir hayli eliçabuk bir biçimde- ülkesinin halkını doğru şeyleri yapmaya ikna etmek ile yabancı bir ülkenin ajanı gibi görünmemek arasında ince bir ipte yürüyor. Bu kolay bir şey değil. Kabine arkadaşlarına sürekli olarak, 'Ancak IMF'ye söz verdik' diye hatırlatmak zorunda kalıyor (...) Bu dramın son perdesi halen yazılıyor. Uzun yıllardır burada (Türkiye'de) görev yapan gazeteci Andrew Finkel, bana yıllarca Türk politikacıların, 'sorumluluğu olmayan güç' sahibi olduklarını -ve gelecek için endişelenmeden ceplerini doldurduklarını- söyledi. Aynı Finkel politikacıların artık, 'gücü olmayan sorumluluk' sahibi olduklarını söylüyor. Bir tarafta, bunu hak ediyorlar. Diğer tarafta ise, bunun üzerinde olmamalılar. Türkiye'yi izlemeye devam edin. Daha da ilginç şeyler olacak."

GEÇEN HAFTA TÜRKİYE'DEYDİ
Geçen hafta Bilgi Üniversitesi'nden bir konuşma yapan ve aynı zamanda bir Orta Doğu uzmanı olan Thomas Friedman şöyle diyor: "Her ülkeyi bir bilgisayar olarak düşünürseniz, küreselleşmeyi internete bağlanmaya benzetebiliriz. Ancak her bilgisayar internete bağlanamaz; uygun yazılıma ihtiyaç vardır. Küreselleşmek için gerekli yazılım da; çağdaş hukuk sistemi, iyi işleyen kurumlar, etkin yönetişim ve demokrasidir."

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır