Win-Türkçe
ASCII

BİLAL ÇETİN(bcetin@sabah.com.tr )

MHP'den Derviş'e alternatif ekonomi atağı...

Kimilerince koalisyonun dördüncü ortağı diye tanımlanan ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ile ikinci ortak MHP arasında ilk günlerden itibaren başlayan gerilim ve soğuk savaş kolay aşılabilecek gibi gözükmüyor.

Derviş MHP'li bakanları sıkıştırdıkça MHP'liler de onun açığını aramaya başlıyorlar. En çok da Türk siyasetinin alışık olmadığı üslubu ve katı tutumu nedeniyle Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin tepkisini çekiyor Derviş. Bahçeli, mümkün olsa Derviş'le aynı masanın etrafına bile oturmayacak. Ancak hükümet işlerinin aksamaması ve daha önemlisi de ekonominin hassas dengeleri nedeniyle şimdilik tahammül gösteriyor.

MHP, Kemal Derviş'e mecburen tahammül gösteriyor. Ancak mücadeleyi de elden bırakmıyor. Örneğin, son dönemde hemen her konuda MHP'lilerin itirazlarına "IMF'ye verdiğimiz niyet mektubunda taahhütte bulunduk, aksini yapamayız" yanıtını veren Derviş'e karşı farklı bir strateji uygulamaya yöneliyor MHP kanadı.

DERVİŞ TİMİ İŞ BAŞINDA
Bunun için de doğrudan Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'ye bağlı olarak çalışan MHP'li ekonomi kurmayları harekete geçiriliyor. Aralarında ekonomi profesörleri ile bazı eski ve yeni bürokratların da yer aldığı 10 kişilik MHP timi Devlet Bakanı Kemal Derviş ve ekonomik uygulamalarını yakın takibe alıyor. İlk olarak da IMF'ye verilen ve ekonomi alanında hükümetin,özellikle de MHP'li bakanların elini kolunu bağlayan niyet mektubu mercek altına konuyor.

Zaman zaman DPT Müsteşarı Akın İzmirlioğlu'nun da katıldığı belirtilen MHP kurmaylarının bu çalışmalarında niyet mektubunun "Türkiye gerçeği ile çelişen hükümleri" belirleniyor. Ekonomiye yarardan çok zarar getirebileceği öne sürülen karar ve uygulama önerileri saptanıyor.

MHP'li kurmayların niyet mektubu ve genel ekonomik durum konusundaki çalışmalarının ardından hazırlanacak olan kapsamlı bir rapor, bu hafta içinde Başbakan Yardımcısı Bahçeli'ye sunulacak.

Bu gelişme ile ilgili konuştuğumuz MHP'li bir bakan, bu aşamadan sonra hiçbir MHP'li bakanın Kemal Derviş ile kamuoyu önünde doğrudan tartışmaya girmeyeceğini belirtiyor ve "Ancak Derviş'in, IMF'in ve Dünya Bankası'nın her dediğinin kanun emri gibi kabul edilmesini de doğru bulmuyoruz" diyor.

NİYET MEKTUBU
Bu bağlamda niyet mektubunun da değiştirilmesi gerektiğini söyleyen MHP'li bakan şöyle diyor:

"Uzman arkadaşlarımız bu konuları bütün yönleriyle, artıları ve eksilerine bakarak inceliyorlar. Henüz raporlarını bitirmediler. Ancak niyet mektubu değişmez emir değildir. Değiştirilebilir. Ki, zaten IMF ile ayda bir, üç ayda bir gözden geçirme toplantıları yapılıyor. Orada IMF gerekli gördüğü değişiklikleri söylüyor. Biz de söyleyebilmeliyiz. Türkiye gerçeklerine uymayan bazı taahhütler değiştirilebilir..."

Değiştirilmesi istenen taahhütler konusunda iki örnek veriyor MHP'li bakan:

"Bütün fonları kapatacağız taahhüdünde bulunmuşuz. İyi, güzel, kapatalım da eğer Türkiye için hayati önemde bir fon varsa ve ekonomiye öyle fazla bir yükü de yoksa onu ne yapacağız? Mesela Mera Fonu diye pek çok kişinin bilmediği çok faydalı bir fon var. Anadolu'nun çölleşmesine karşı verilen mücadelede çok fonksiyonel rolü var bu fonun. Onun için diğerleri kapatılsa bile bu fon devam etmeli.

Aynı şekilde, Emlak Bankası'nı tasfiye etmenin, kapatmanın acaba ekonomiye katkısı mı olacak, zararı mı? Bizim arkadaşlarımız zararı olacağı görüşünde. Banka bize bağlı olmasın, Kemal Derviş'de kalsın ama faaliyetini sürdürsün, gerekli koşullar oluştuğunda da özelleştirilsin..."

MHP kurmayları niyet mektubunda revizyon için çalışıyorlar. Ancak bunu değil IMF'e kabul ettirebilmek, Kemal Derviş'e kabul ettirebilmek bile olası gözükmüyor.