Win-Türkçe
ASCII

MEHMET TEZKAN(mtezkan@sabah.com.tr )

Heyecanlanmayın..

Seçim meçim yok!..

Türk siyasi hayatında ilk kez oluyor..

Siyasi partiler suspus.. Siyasi partilerde çıt yok..

Ama bazı çevreler 'seçim'i telaffuz etmeye başladı bile.

Hatta 'sonbaharda seçim olabilir' diye tarih bile veriyorlar..

Çok ilginç.. Alışılmadık bir durum..

Hiçbir parti seçime gitmek istemiyor.. Hiçbir parti sandığı görmek bile istemiyor.. Ama seçimi konuşmaya başladı.. Seçimin gerekliliği yavaş yavaş yazılıp çizilmeye başlandı..

Şimdi, sakın muhalefet partileri çıkıp da 'biz seçim istiyoruz.. Biz seçime hazırız' diye itiraz etmesin..

Sesleri güçlü çıkmıyor..

Kabul ediyorum.. Cılız bir sesle, küçük harflerle, hatta kimse duymasın diye alçak bir tonda seçim istiyorlar..

Ama seçim istemiş olmak için istiyorlar..

Muhalefet olduklarını arada sırada hatırlatmak için istiyorlar..

Yoksa canı gönülden; 'Haydi.. Sandığa gidelim' diyen yok..

Çünkü sandığa gidip de gümbür gümbür iktidara gelebilecek parti henüz yok.. İşin kötüsü, bunun sinyalini veren bile yok..

O halde bu yaz sıcağında seçim lafı nereden çıkıyor?

Anlatalım.. Bakan Kemal Derviş'in bir sözünden çıktı..

Derviş dedi ki; "Önümüzdeki üç ay çok kritik.. Aşarsak yeniden büyümeye başlarız.. Yeniden iş imkânları açılır."

Yani; haziran, temmuz, ağustos..

Eylülde rahatlama başlayacak..

Türkiye take off sürecine girecek..

Sonra.. Turizm altın yılını yaşıyor.. Turizmin de katkısıyla piyasa canlanacak.. Çarklar yeniden dönecek...Yüzler gülecek..

Senaryo bu..

Aslında senaryodan öte.. Gerçek olacağına dair bazı göstergeler de var..

Örneğin İstanbul.. Mart ve nisan ayının karamsarlığı gitmiş sanki..

Tamam.. Değişen birşey yoktu.. İşini kaybeden iş bulamadı.. Herkes yine kıt kanaat geçiniyor.. Ama fark şurada.. Bu kez umut var..

İstanbul'da pazar günü boş tek bir ağaç altı yoktu.. Bırakın ağaç altını, bir metrekare boş yeşil alan dahi kalmamıştı..

Belki çok içten değildi, ama gülüp eğleniyorlardı..

Gülmeleri çok içten değildi ama, en azından somurtup oturmuyorlardı..

Yani hava dönüyordu..

İşte hesaplar kitaplar buna göre yapılıyor.. Deniliyor ki; sonbaharda iş kapısı, ekmek kapısı açılırsa Türkiye seçime gider..

Bu hesaba..

Tayyip Erdoğan'ın.. Necmettin Erbakan'ın.. Erdal İnönü'nün.. Mehmet Ağar'ın..

Nabız tutma turları da eklenince.. Kamuoyunun yeni oluşumlara kuçak açtığı görülünce..

Herkes tamam diyor; seçim kapıya geldi, dayandı..

Şimdi merak edilen şu..

Seçim olacak sözü böyle çıktı da.. Peki; gerçekten seçim olur mu?

Olmaz..

Bu meclis sonbaharda sandığa gitmez..

Gitmez değil, aslında gidemez..

Boş yere heyecanlanmayın..

Boş yere umutlanmayın..