Win-Türkçe
ASCII

15 BOND ÇANTA
Ankara Cumhuriyet Savcısı Ayhan Şan'ın talimatı doğrultusunda Ankara Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Bürosu tarafından yürütülen soruşturma derinleştirildikte şaşırtıcı delil ve bilgiler ortaya çıkıyor. Depremden sonra Kızılay'da başlatılan mal varlığı soruşturmasında sağlıklı bilgi vermediği gerekçesiyle hakkında dava açılan Kaplan, delil yetersizliğinden beraat etmişti.

Kaplan, davanın sonuçlanmasından 10 gün sonra, aynı zamanda yakını olan bir hemşehrisinin üzerine bankanın kiralık kasasına konan parasını teslim alırken yakalanmıştı. Geçen Perşembe günü gözaltına alınan Kaplan ve kuryesi Hasan Karataş gözaltına alınmış ve Kaplan'ın toplam 950 bin dolarına el konmuştu.

MÜLK ZENGİNİ
Perşembe gününden bu yana yapılan sorgulamalar ve araştırmalar sonucunda Kaplan'ın toplam 15 adet bond çantası bulundu. İkisinde nakit döviz bulunan çantalardan ayrıca broş, gerdanlık gibi mücevherlerle altın çıktı. İlk belirlemelere göre altın ve mücevheratın değerinin 4 milyon doları bulduğu belirtiliyor.

Ankara'daki bankaların kasaları ile Kaplan'ın ev ve işyerinde bulunan diğer çantalarda ise çeşitli gayrimenkullere ait tapular ve Kaplan'ın noter kanalı ile aldığı vekaletler ele geçirildi. Bankaların kiralık kasalarında Kaplan'a ait başka çanta bulunup bulunmadığı araştırılıyor.

Kaplan'ın üzerinde tapusu bulunan gayrımenkuller arasında Ankara'da 2 ev, Çay Yolu'nda bir arsa, Kuşadası ve Çeşme'de 2 evi olduğu tespit edildi. Kaplan'ın kendisine ait olmasına rağmen malvarlığı davasından dolayı gizlemeye çalıştığı diğer gayrimenkullerinin dökümanları ve sicilleri de inceleniyor.

KOMİK SAVUNMA
Kaplan'ın Emniyette yapılan sorgusunda bir özelleştirme ihalesine katılmak için hemşehrilerinden 690 bin dolar topladığını, kalan bölümünün ise kendi birikimi olduğunu söylediği öğrenildi.

Kendine ait gayrımenkullerin tamamının tapusunun başkalarının üzerine kayıtlı olmasını ise Kaplan'ın "Vergiden kaçmak" diye açıkladığı belirtildi.

Özel kasalarda bulunan çantalardan çıkan mücevherler için Kaplan'ın yaptığı açıklama şaşkınlık yarattı. Kaplan, 1984 yılında trafik kazasında kaybettiği eşinin mücevherleri olduğunu ve eşi öldükten sonra da bu mücevherleri özel kasadan hiç çıkarmadığını belirtti. Kızılay soruşturmasında toplam gözaltı sayısı 12'yi bulurken, gözaltındakiler arasında Hasan Tahsin Kaplan'ın oğlu Alper Kaplan'ın da bulunduğu öğrenildi.

MİNİK CENK OPERASYONU
Gözaltındakilerin sorgusu sürerken, soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Ayhan Şan'dan ek gözaltı süresi alındı. Sanıkların Perşembe günü adliyeye sevkedilmesi bekleniyor.

Emniyet yetkililerince "Minik Cenk" operasyonu adı verilen soruşturma için Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi yetkililerinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile konu hakkında bire bir görüştükleri, alınan ifadeleri savcı ile paylaşarak delilden sanığa gidilmeye çalışıldığı bildirildi.

Adı şehit gazeteciden
Siverek doğumlu olan 62 yaşındaki Kaplan'ın adını İzmir'de düşmana ilk kurşunu sıkan gazeteci Hasan Tahsin'den aldığı belirlendi. 20 yıl boyunca Kızılay'da Genel Merkez Kurulu ve Yönetim Kurulu üyeliği de dahil olmak üzere çeşitli görevler yapan Kaplan'ın bürokrasideki geçmişi de değerlendiriliyor. AÜ. Ziraat Fakültesi'ni bitirdikten sonra Ankara Belediyesi'nde mühendis ve Belediye İktisat Müfettişi olarak çalışıp Gençlik Parkı Müdürü olarak da görev yaptı. Ayrıca, Köyişleri ve Kooperatifler Bakanlığı'nda Daire Başkanlığı ve Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulundu. Kaplan'ın üzerinden Ankara Gazeteciler Cemiyeti'ne ait bir de sahte "asli ve onursal üye" kartı çıktı.

Göksel ÇAVLAV