Faruk Süren, başkanlığı bıraktığını açıkladı. Bunun geri dönüşü olur mu? "Süren dönmez. Açıklamalarını samimi buluyorum. Çünkü kendi arkadaşları da kendisine muhalefet edince artık dayanağı kalmadı. G.Saray'ı çok önemli günler bekliyor. Bunları ancak, güvenoyu sağlayan bir başkan aşabilir. Süren'e karşı güçlü bir muhalefet vardı zaten. Buna kendi yönetimi de eklenince, Faruk Süren işi yürütemeyeceğini gördü ve kenara çekildi."
* Cansun'un başkanlık şansı ne?
"En şanslı aday Mehmet Cansun. Son günlerde Süren'in desteğini de almış görünüyor. Oysa başkanı istifaya zorlayanların arasında o var. Hatta Süren'in istifasını hazırlayan zeminde düşünülen şey; Süren giderse, Fatih Terim gelir deniyordu. Terim'le görüşmeler yapıldı ve hâlâ da yapılıyor. Bunları yapan da Cansun. O zaman aklım karışıyor. Bir yandan Süren'i devirmek üzere Cansun bir organizasyon içinde. Hem Fatih Terim'le, hem de Süren muhalifi genç kongre üyeleriyle bağlantı halinde. Öte yandan da Süren giderken, Cansun'u destekliyor. Karışık, çok karışık. Bu kadar anlaşıyor olsalar, ikisinin arasında iş biterdi. Aradaki senaryolara, mizansenlere gerek kalmazdı.
* Özhan Canaydın beklemede...
Özhan kulüpten çok uzaklaştı. Çok kenarda kaldı. Onun şu aşamada G.Saray'a yararlı olacağını sanmıyorum.
* Prof. Dr. İzzettin Doğan'ın adı da başkanlık için geçiyor.
Doğan; Necdet Çobanlı, İnan Kıraç gibi Faruk Süren muhalifleri grubunun adayı. Ortaya atılan isimlere de bakıyorum. Eski amatörlük dönemlerinin G.Saray'ının yönetimi olabilir. İyiniyetle götürür. Ama G.Saray'ın iyiniyetle, iyi hislerle götürülecek dönemi geçti. Kongrenin bu kanada oy vereceğini sanmıyorum. İzzettin Doğan başkan, Selahattin Beyazıt asbaşkan olacakmış... Bunlar G.Saray Divan Kurulu'nun oluşturacağı bir ak”l adamlar grubu olurlar, o kadar. Kulübe de tavsiyelerde bulunurlar. Ama bilfiil yönetimde olup kulübe fazla bir fayda sağlayacaklarını sanmam.
* Peki, Aziz Yıldırım döner mi?
O iş daha karışık. Yıldırım aslında kalmak istiyor. Hatta kalması için yapılan hareketlerin kendisinden habersiz yapıldığını dahi düşünmüyorum. Onun gitmesini isteyen; aile. Bir; kendi küçük ailesi "Artık bizimle ilgilen" diyor. Bu aşılabilir. Ama bir de büyük aile var. 32 milyon doların bu ailenin bütçesinden ayrılıp F.Bahçe bütçesine gitmesi... Bu önemli bir rakam. Dünyanın her ülkesinde bir adam çıkarıp bu parayı bir kuruma verdiği zaman, o ülkenin maliyesi bu işi soruşturmaya başlar. Nerden buldun, nasıl hibe edildi, vergi durumları nedir, araştırılır. Bu, Türkiye'de de yapılabilir. Maliye Bakanı Sümer Oral'ın yapmaması, ilerde başkası yapmayacak demek değil.