 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
   Farklı dünyalar Bu ay İzmir'de "Dördüncü İktisat Kongresi" toplanacaktı... DPT, bu kongre için aylarca çalışmıştı... Raporlar hazırlanmıştı. Ama Ankara "krizin altında kalınca..." "Dön baba dönelim" misali "Derviş... Beyaz Enerji... Jandarma... Savcı... RTÜK... Recep Tayyip" gibi konulara kitlenip, kalınca... Başını bir türlü "suyun üstüne çıkaramayınca..." Dördüncü İktisat Kongresi "ertelendi." Ankara "böylesine içine kapalı bir dünya." Elazığ'da, yedi ay önce "Vilayet, Belediye, Üniversite, Ticaret ve Sanayi Odası, sivil toplum örgütleri" bir karar aldılar: "- Elazığ, Birinci Ekonomi Kurultayı yapalım." Karar alındıktan sonra "Kasım krizi" patladı. Ardından "Şubat krizi." Ama Elazığ "krizin altında ezilmedi." "Yatırımı, üretimi, istihdamı" konuşmaktan vazgeçmedi. Kurultayı "ertelemedi." Yarın Elazığ'da hem "Birinci Ekonomi Kurultayı" toplanacak. Ve hem de "Doğu'nun en büyük fuarı" açılacak... Elazığ-2001 Sanayi Fuarı. Diyeceğimiz o ki... Ankara ne kadar "içine kapanıyorsa.." Ankara'nın dışı da o kadar "kabuğunu kırıyor... Yeniden yapılanıyor." Ankara'nın dışı "bir başka dünya."
Suratlar "mahkeme duvarı." Ankara'nın dışında ise... "Herşey" farklı. Hafta sonu Mersin'deydik. Belediye Başkanı Macit Özcan "gitar çalıyor." 19 yaşındaki oğlu İlker "beste yapıyor." Haluk Levent'in okuduğu "Ela Gözlüm" onun bestesi. Başkan'ın kızı da "vokalist." Kentte her hafta "sekiz - on sergi" açılıyor. Bir tiyatro grubu, köylerde, "TIR üzerinde" oyun sergiliyor. Parası pulu olmayan, Ankara'dan destek almayan belediye, Mersin'in kuzeyinde "Mersin kadar büyük, yeni bir kent kuruyor." Geceleri limanda "müzikli, yüzer lokantalar" dolaşıyor. Mersin "krizi en ağır biçimde yaşayan ama krizin altında kalmayan bir dünya."
Örneğin... Akdeniz Sahil Güvenlik Bölge Komutanı Mehmet Satır emekliye ayrılmış. Belediye Başkanı demiş ki: - Albayım, Belediye'de "Deniz Ulaşım Müdürlüğü" kurayım, sizi de müdür yapayım. Albay "müdür olmuş." Altına da "altı milyara" bir tekne çekilmiş. Emekli albay şimdi Mersin'de "denizin tozunu attırıyor." Denizi kirletene "ceza yağdırıyor." Teknenin parası "kat, kat" çıkmış. Albay anlattı: - Geçen hafta, Ukraynalı bir kaptanın kullandığı, Panama bandıralı, Lisboa adlı gemiyi, denize pis su bırakırken, suçüstü yakaladım... Kırk altı milyar lira ceza yazdım. Albay bizi tekneyle dolaştırdı. Baktık "deniz eski deniz değil... Deniz oldukça temiz."
Ankara'nın dışı ise moral veriyor. Bugün, moral depolamaya gideceğiz... Elazığ'a. | ||
 |
 |
 |
 |
 |
|||
 |
 |
 |
|