kapat
01.06.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )

"Keşke"li ve "keşke"siz yaşamak...

Keşke" bir yaşam barometresinde, pişmanlık bölümünü gösteren bir ibredir.

- Keşke şu evi alacağımıza, ötekini alsaydık..

......

- Keşke savcı olacağıma, avukat olsaydım.

......

- Keşke hazine bonosu alacağıma, dolar alsaydım.

......

- Keşke şu herife varacağıma, ilk nişanlımla evlenseydim.

Keşke"ler, ne kadar çoğalırsa, yaşam kıvancı da o kadar azalır.

Acaba ABD vatandaşları arasında "keşke" oranı ne kadardır; AB vatandaşları arasında ne kadardır; Türkiye vatandaşları arasında ne kadardır?

Böyle bir anket yapılabilse, "yaşam kıvancı" grafiğindeki yerimiz, hemen ortaya çıkardı...

Ve 21. Yüzyıl'la ilgili, yeni bir "yaşam geometrisi" biçimlenmeye başlardı.

Yaşam geometrisi" ne demektir? Kendi hayal ettiğiniz bireysel amaçlarla, elde edebildiğiniz sonuçlar arasındaki farkı, mümkün olduğu kadar küçültebilmek demektir...

Böyle bir geometri nasıl biçimlenir?

Önce bilinçli bir meslek seçimiyle biçimlenir.

Örneğin "ben, iyi yaşamak için, bir araç olarak mı görüyorum doktorluk mesleğini?" yoksa, "doktorluk mesleğini, bir geçinme aracı olarak değil; bir yaşam amacı olarak mı benimsiyor ve mesleğimle bütünleştiğim ölçüde, hem hayata daha çok layık, hem daha çok 'var olacağıma' mı inanıyorum?"

Başarı nedir?", "mutluluk nedir?" Başarı, "kendi çalışma alanında yalan söylemeye ihtiyaç duymayacak bir düzeye gelmiş olmak mıdır?"

Mutluluk, "sevdiğinle birlikte ortaklaşa zamanı unutmak mıdır?"

"Varlıklı olmak"la, "var olmak" arasındaki tercihte; silah taciri ve dünya milyarderi Zaharof mu olmayı isterdiniz, yoksa Monet, Rodin, Rilke, yahut Ravel olmayı mı?

Türkiye'nin toplumsal yapısı; ne yazık ki, bu tür bir "yaşam geometrisi" bilincini, kristalize edemiyor genç kuşaklarda...

20 yaşındaki bir gencin, 60'ına geldiğinde kaç "keşke"si olacağı konusu; ne sosyologları ilgilendiriyor, ne ekonomistleri, ne politikacıları...

Türkiye neden kendi koşullanmalarını yeterince arıtıp, beyinsel bahçelerini genişletemiyor?

Nüfusuna oranla çağdaş bir üretime geçemediği için...

Neden çağdaş bir üretime geçemiyor?

Yeterli bir sermaye birikimi olmadığı için...

Neden yeterli bir sermaye birikimi yok?

Teknolojideki aşamalardan yoksun kaldığı ve burjuva devrimini ıskaladığı için..

Ve bu nedenle de, 1878 Berlin Kongresi'nde, sandığım kadarıyla İngiltere Başbakanı Disraeli, "hasta adam" teşhisini koymuştu Osmanlı İmparatorluğu'na...

Eski "hasta adam" bugün de sık sık öksürüyor..

Neden?

Çünkü Cumhuriyetçiler de, hastalığın özüne inmek yerine; "Türk'e Türk propagandası" yapa yapa; aşırı bir hamaset pompalamasıyla tarihsel gerçekleri maskeleyerek; politikayı, sinsi talanlar ve iri yalanlar yozlaşmasının, mayası durumuna kaydırdılar.

Türkiye'de yaşayanların "keşke"si, ne zaman azalma evresine girecek?

Görünüşe bakılırsa daha belalı krizler yaşadıktan ve Ğen önemliler de dahil- resmi araçlarla gereçler, Tahtakale'de satılmaya başladıktan sonra..

Bu önlenebilir mi?

Onu da lütfen Kemal Derviş'e sorun...

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır