kapat
31.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Nokia
 


Terim rüzgârı

G.Saray'da bir grup yönetici, sıkıntıdaki kulübü düze çıkarmak için bir süre önce bir plan yapar: Önce Faruk Süren istifa edecek; Mehmet Cansun veya bir başka isim başkan adayı olacak; kongrede kim seçilirse seçilsin Fatih Terim yönetim kurulu üyesi olarak futbolun başına gelecektir.

Planı Süren de kabul eder ve bilgisi dahilinde bir yönetici Terim ile daha İtalya'dayken görüşmelere başlar. Aradaki diğer G.Saraylı ve Fatih yanlılarının da işi sıcak tutması neticesinde iki hafta önce Mehmet Cansun Terim'in Tarabya'daki evinde bir geçmiş olsun ziyaretinde G.Saray'ın resmi teklifini yapar: "Gel; kulübün kapısı sana sonuna kadar açık."

Terim, Milan ile anlaştığını, bunun 17 Haziran'da açıklanacağını, yoksa mensubu olduğu G.Saray camiasına seve seve geleceğini söyler. Terim, G.Saray'a gelemese de, Milan'ın bazı oyuncularını uygun koşullarla verebileceğini söyler. Bu konu detaylı olarak konuşulur.

Terim, yakın çevresine neden G.Saray'dan ayrıldığını ve Süren ile tekrar çalışmayacağını şöyle açıklamıştır:

Terim, Fiorentina'nın teklifini Süren'e G.Saray'dan gitmeden söylemiş ve "Git görüş" lafını kulakları ile duymuştur.

Süren, Terim'e "Gitme, kal" dememiş, hatta UEFA zaferi sonrası verilen bir davette yan masada eşiyle oturan Terim'e "Anca gidersin; güle güle" tarzı bir işaret yaparak bir anlamda onu tahrik etmiştir.

Yönetimdeki arkadaşlarının içinde olduğu Terim planını bilen Süren, başkanlıktan ayrılmamak ve tüm arkadaşlarını kontrpiyede bırakıp planı boşa çıkarmak için basına "Terim'in gelişi beni heyecanlandırmaz" demiş; gelebilecek pozisyonda dahi olsa Terim karakterindeki bir insanın teklife olumsuz yanıt vermesini sağlamıştır.

Kendi istemediği hususlarda dahi yanındakilere yol verip, sonra kurnazca Bizans oyunlarıyla bu konularda olumsuz gelişmeler sağlamak ve "Ben de senin gibi düşünüyordum, ama olmadı. Bak; beceremedin" taktiği Süren'in sıkça başvurup, genelde başarılı olduğu bir yoldur.

G.Saray'ın UEFA zaferine doğru ilerlediği, futbolcuların Terim hatırına para sıkıntısına ses çıkarmadıkları günlerde aralarında para toplayan bir grup taraftar Florya'da Terim'i ziyaret edip, "Hocam, bu başkana ve yönetime güvenmiyoruz. Alın bu parayı siz nasıl uygun görürseniz öyle kullanın" derler. Terim'in cevabı hayat ve G.Saraylılık dersidir: "Öyle şey olmaz. Ben bu parayı açıktan alamam. Kulübümüze para ancak muhasebe yoluyla girebilir. Siz bunu makbuzla kulübe verin."

Para, güvenilmediği için kulübe verilmez. Tabii; bu denli güvensizliğin olduğu ortamda, Terim gibi hayatını verilen sözlere, güvene dayandıran bir insanın işi olması mümkün değildi.

* YARIN: Haluk Ulusoy, Faruk Süren'in telefonuna neden çıkmadı?

 
Yeni dış kaynağın doğru bir şekilde kullanılacağını düşünüyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır