kapat
31.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Nokia
 

Babamın milyarları var


Nükhet Duru: Babam kumarda bir servet harcadı. Halen İsviçre bankasında 100 bin frangı bulunuyor. Paraya ihtiyacı yok ki. Sadece o bu oyunu oynamayı seviyor. Başkaları da onunla...
İnançlarıma, inatlarıma, küskünlüklerime, ekip de biçemediklerime, değişen kavramlara ve bana rağmen yine burdayım...

Böyle diyor Nükhet Duru...

Albümünün adı da bunun için "Bana Rağmen"... Kimbilir belki de 'rağmen'ler bununla da sınırlı değil hayatında... Ama o her durumda hayata gülen gözlerle bakabilen bir kadın... Gülen gözlerin ardındaki hikayeyi, yüreğinin içine akıttığı gözyaşlarını ise her şeye rağmen kimse bilemeyecek...

Albümünün çıktığı günlerde televizyonlara yansıyan "Nükhet Duru babası Kemal Duru'ya bakmıyor. Kemal Duru çöp evde yaşıyor" haberleri gündeme geldi... Nükhet Duru hiç konuşmadı, olayı hukuki platforma taşıdı. Hiç konuşmayan kadını konuşturmaya çalıştım... Babası ile kaybolmuş çocukluğunun öyküsü daha önce de bir röportajımıza konu olmuştu... Kaybolmuş çocukluğu tıpkı o televizyon haberlerinde olduğu gibi bu röportajda da yine yanıbaşımızdaydı...

* Parçalanmış aile, babanızla yaşadığınız çatışmalar, intihar girişimleri, evlilikler, ayrılıklar... Parıltılı ama bir o kadar da zor bir öykü... İsyan etmez misiniz hiç?

'BABA'YA KALBİM ALIŞMADI
- İsyan etmiyorum... Çünkü benim seçtiğim bir yol bu. Çok daha kolay bir hayatı seçebilirdim. Önüme de geldi defalarca. Tanrı bana 'eğer yanıldığını sanıyorsan buradan yol alabilirsin, bu virajı alabilirsin' dedi.

* Nasıl seçimlerdi onlar?

- Hayatı daha kolaylaştıracak virajlardı. Ben onu seçmedim. Çünkü ben ayak izi bırakmayı seviyorum. Başkalarının yolundan yürüyüp ayak izi bırakamam

* Babanızın çok sefil bir hayat içinde olduğu, sizin ona bakmadığınız haberleri televizyonlara yansıdı... Hiç konuşmadınız. Neden?

- Babamın hayatında bir olay yoktu ki, patlak versin. Sadece olay yaratıldı. Neticede yalnız ve temiz yaşayan bir anne-oğuluz. Bu iki insanı bu kadar inciterek kimin ne keyif alabileceğini hiç anlayamadım.

* Sizinle son röportajımızda babanıza baba diyemediğini söylüyordunuz. Şimdi söyleyebiliyorsunuz. Ne oldu, alıştınız mı?

* Değişen hiçbir şey yok. Evet belki 'baba' lafına ağzım alıştı, o kadar...

* Kalbiniz alışmadı mı?

* Kalbim alışmadı, alışamaz da. Eğer ben bu kadar duyarlı bir insansam böyle bir baba modeli olmaz. Ben 11 yaşında terk edilmiş bir çocuğum... Bu bugün, başkalarının başka biçimde göstermesi ile değişecek bir olay değil. Beni asıl yaralayan sırf 'şöhretim, bu bana farklı yansır' diye yüklendiğim bir şeyi, tekrar 'yapıyorum' deme mecburiyetinde bırakılmam. Değişen hiçbir şey yok yaratılan haberlerin dışında. Bu da şahitleriyle, delilleriyle mahkemede açıklanacaktır. Ben Allah katında vicdanen rahatım. Bir evladın yapacağının çok ötesinde bir evlatlık yaptım ben. Sırf şöhret olduğum için. Onun yükü ile...

* Şöhretli olmasaydınız babanıza yardım etmez miydiniz?

* Hiç gerekmezdi. Yapmazdım da. Asla yapmazdım. Çünkü gerekmiyor. Bütün hayatını içki içerek, kumar oynayarak, bütün serveti yok ederek, annem uyurken üstündeki mücevherleri alıp gidip kumar masasında bırakarak gelen, yıllarca her yere zarar veren, ikinci eşine de aynı şekilde zarar veren, kızkardeşimi de ruhu sakat yetiştiren bir adama hala kol kanat germeye pardon yani...

* Babanız gerçekten bütün parasını bitirmiş mi? Ve şimdi hiç parası olmadığı için mi sizin kanatlarınız altında?

- Babamın halen bir İsviçre bankasında 100 bin İsviçre Frangı nakit parası duruyor. Babamın paraya ihtiyacı yok. Ama o bu oyunu oynamayı seviyor. Kendince kendini cezalandırıyor. Ama mahkeme beni babasına bakmıyormuş gibi gösteren bütün bu insanlara yaptıklarının hesabını soracak.

t Reha Muhtar sizi defalarca canlı yayına davet etti. Niçin çıkıp hiç konuşmadınız?

-Yiğitlik öfkeyi yenmekte. Ben öfkelendim, çok öfkelendim. Televizyonda haberi izlerken burnumdan kan boşaldı, hasta oldum.

* 'Niçin böyle yapılıyor?' sorusuna ne yanıt verdiniz?

- Sadece çok ucuz bir reyting numarası...

* Reha Muhtar ile telefonda konuştunuz mu ?

- Hayır... Yayına çıkmazsam daha da köpüreceğini söylediler. Ben de 'yapmadığım bir şeyin ne izahını yapacağım?' dedim. İnsan edepsizliklere sabırla ve edeple cevap verebilirse edepli demektir. Edebin manası budur. Bana da yakışan budur. Ben bir duruşu olan bir insanım ve bu duruşu yan etkilerle değiştiremem. Buna hakkım yok. Kim olmadığımı ve ne yapmadığımı anlatmak üzere çağrıldım. Buna nasıl cevap verebilirdim ki?

* Babanızı olmayan bir durumda göstermek... Niye yapılsın böyle bir şey? Ve 15 gün boyunca hakkınızdaki yayın niçin devam etsin?

- Bence yapılan yanlışı toparlayamamanın getirdiği bir problemdir bu. Ve ne yazık ki hasta, yaşlı bir insan kullanıldı. Ondan sonra ben babamı yeniden tedavi ettirdim. O hastaneden çıktı, 20 gün boyunca başka bir hastanede yattı. Ve bozulan akli dengesi yeniden yerine gelsin diye çabaladık. Bütün bunlarla ilgili doktor raporlarım var elimde. Buraya gelmeden üç saat önce konuştum babamla.. Şimdi diyor ki; 'beni kaçırıyorlar ve öldürmek istiyorlar. Sen davalarını geri çekeymişin' diyor... Halüsinasyon görüyor. Ama yıllardır görüyor. O kendine göre bir hayalin içinde...Böyle bir insanla oynanır mı? Bana yapılanı bırak, ona yapılan günah.. Çünkü o ödüyor, çekiyor.. Bir kere daha vurmanın bir alemi yok...

* Onu hiç affetmeyecek misiniz?

ONU ALLAH AFFETSİN
- Babamı affetmeyeceğim de demiyorum. Allah affetsin. Beynimin arkasına attığım her şeyin bir kez daha tekrar etmesinden ve önüme getirilmesinden rahatsızım. Ben atlatıp geçmiştim buraları... Bitirmiştim. Küçükken her şeyi yaşamışım, üzülmüşüm sıkılmışım, onu şarkılara yansıtmışım... Her şeyim açıkta... Herkesin bir aile yaşamı var. İnsanların yaşadıkları bütün acıları kendilerine bir kere daha ödettirmenin anlamı yok... Ben Nükhet Duru olarak bir şey yaşadıysam, bu bir kambur olarak taşıttırılmamalı bana...

İKİ ARKADAŞIN ARASINA REHA MUHTAR GİRDİ
Nilüfer'den reaksiyon gelmemesine şaşırdım

* Siz Nilüfer ile arkadaşsınız. Müzikte birlikte yol aldınız. Sizin Reha Muhtar ile mahkemeye taşan bu kavganızın başladığı günlerde aslında onlar da berabermiş.

* Öyleymiş. Sonradan öğrendik...

* Nilüfer'den bu konu hakkında bir sahip çıkma bekler miydiniz? Ona karşı bir kırgınlığınız var mı?

- Yıllarca çok yoğun bir ilişkimiz oldu Nilüfer'le. Çünkü aynı büroda işlerimiz yürüyordu. Ve tuhaf bir biçimde, belki kalbi kırılır diye Kayahan'ın verdiği iki tane çok güzel şarkıyı söylemedim. Çünkü onların araları bozuktu. Benim de şarkıya en çok ihtiyacım olduğu dönemdi. Hani albümümün "Bana Rağmen" adı var ya... Böyle çok olaylarım olduğu için, bana rağmen bu albüm çok güzel çıktı. Ben o şarkıları Nilüfer'in kalbi kırılır diye okumadım. O dönemlerde Kayahan 'Evde halıya ihtiyaç varken camiye halı veremeyiz' diyordu. Nilüfer'le ilgili herhalde maddi problemleri vardı. Böyle bir dönemde ben bu şarkıları çok beğendim ama arkadaşımın kalbi kırılır dedim. Okuyamadım. Nilüfer'den reaksiyon gelmemesine şaşırdım tabii...

* Ne beklerdiniz?

- Ben arkadaşıma böyle bir şeyi yaptırmam. Üstelik gerçek olmadığını bildiğim halde...

* Niye Nilüfer sessiz kaldı peki?

- Yorum yok. Herkes 70 tane şey söyledi. Tabii ki bunlara inanmak istemem. Tabii ki bunları duymak bile istemedim. Biz artık buraları aşmış gitmiş olmalıyız diye düşünüyorum. O benden daha önce şöhret olmuş, daha önce albümleri satmış, doymuş bir insandır. Şaşkınlıkla seyrediyorum olanları...

- Bir gün karşılaştığınızda bu sitemlerinizi dile getirir misiniz?

- Hayatımda hiç kimseye sitemde bulunmadım. Varsa onun söyleyecek bir şeyi, belki gelir, bir şeyler söyler.

ŞENGÜL BALIKSIRTI

 
Yeni dış kaynağın doğru bir şekilde kullanılacağını düşünüyor musunuz?

Evet
Hayır

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır