Win-Türkçe
ASCII

ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )

Vali'yi kandırdılar mı?

İstanbul'daki bir ilçede (ismi bende saklı) Kaymakam ve Milli Eğitim Müdürü tarafından 70 okulun öğrenci taşıma işi bir kişiye verildi...

Valiliğin yönergesi rüşvetin miktarını artıracak... Bunu Vali Yardımcısı'na söyledim, Milli Eğitim Müdürü de tasdik etti.. Bu işe mafya girdi... Yayla Okulu'ndaki olayı hatırlasınlar... Esnafın kanı emiliyor.. İşin sonu kötüye varacak... Kimseyi tehdit etmiyorum ama 15 bin esnaf ekmeğini kimseye yedirmez...

Bu sözler dün sabah radyo programıma konuk olan İstanbul Servis İşletmecileri Odası Başkanı Ömer Kotan'a ait... Kotan, "Çocuğunuzu 5 yıldır okula götürüp getiren servisi değiştirmek, onu hiç tanımadığınız bir servise bindirmek ister misiniz?" diye soruyor ve ardından ekliyor:

"İşte bugün Sayın Valimiz kandırılarak bu yapılmak isteniyor... Bizim asalak dediğimiz, bir tek aracı bile olmayan ama yüzde 90 fiyat kırıp ihale alan, sonra da benim esnafıma gelip ucuz fiyata öğrenci taşıtıp aradaki parayı cebine atan asalaklara imkan sağlanıyor..."

Kotan'ın anlattıklarına göre artık bıçak kemiğe dayandı... Dev tur şirketlerinin taktikleri, kumpasları sayesinde 15 bin servis işletmecisi işini kaybedecek hale geldi... Kotan, "Karar velilere bırakılsın" diyor... Anne ve babalara istediği servis aracını seçme özgürlüğünün tanınmasını istiyor... Bu sektörde bağış, rüşvet dönüp dönmediğini sorduğumda ise gülerek cevap veriyor: "100 milyar isteyen okullar var..."

Üniversiteler tartışılıyor
Rektörlerin isyanı ile ilgili yazıma olumlu ve olumsuz bir çok tepki geldi... Örneğin Türk Fizik Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Prof. Dr. Dinçer Gülen ile Biyologlar Derneği İstanbul Şube Başkanı Doç.Dr. Baki Akkuş imzası ile gönderilen açıklamada, öğretim üyelerinden "ekonomik olarak zor şartlar altında geçimini sağlayan ve patlama noktasına gelenler" şeklinde söz edilip, üniversite araştırma fonlarının lağvedilmesi ve bütçeye katılması girişimleri eleştiriliyor...

Buna karşılık telefonla arayan Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ordotonti Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cevat Erverdi ise çok farklı şeyler söylüyor...

Prof. Dr. Erverdi'ye göre üniversitelerin tıp ve diş hekimliği fakültelerinde görevli doçentler ve profesörler hakettiklerinden çok daha fazla para alıyorlar... Çünkü çoğu part-time çalışan bu öğretim üyeleri mesai saatleri dışında kendi özel muayenehanelerinde, anlaşmalı oldukları hastanelerde zaten çok büyük paralar kazanıyorlar... Ve giderek sayıları artan birçok öğretim üyesi hiçbir şey üretmeden, yıllarca bir tek bilimsel makale bile yazmadan 68 yaşına kadar görev yapıyorlar...

Elverdi, İstanbul, Ankara ve İzmir'deki üniversitelerin tıp ve diş hekimliği fakültelerinde ihtiyacın üzerinde öğretim görevlisi bulunduğuna da dikkati çekerek, İstanbul'daki bir diş fakültesinden şu örneği veriyor:

"80 öğrencinin bulunduğu bu fakültede yaklaşık 70 öğretim görevlisi bulunuyor. Yani neredeyse her öğrenciye bir öğretim görevlisi düşüyor."

Peki çözüm?

Elverdi Amerika'daki sistemin Türkiye'ye getirilmesini öneriyor.. Buna göre öğretim üyeliği kazanç kapısı olmaktan çıkarılıp, hobi halini alacak... Ve bilimsel bir rekabet uygulanacak... Üniversiteler öğretim üyeleri ile iki yıllık sözleşme yapacak... Verimli olmayan öğretim üyesinin iki yıl sonunda sözleşmesi yırtılıp atılacak...

ÖLÇÜ GİDEREK KAÇIYOR

Köpeğe makam aracı!
Dün sabah saat 10.30 sıralarında 34 ZB 916 plakalı resmi aracın arka koltuğuna köpeği ile birlikte kurulan ve sahil yolundan Kartal'a doğru giden hanımefendi bakan mı, vali mi, kaymakam mı, belediye başkanı mı? İstanbul Valisi Sayın Erol Çakır, makam aracı saltanatını sona erdiren Başbakanlık genelgesini hiçe sayan, görünüşe göre devletin aracı ile köpeğini hava aldırmaya çıkaran bu hanımefendinin kim olduğunu araştırıp, açıklar mı?

Halkın sütunu

Suruç'ta belediye yok mu?
* Şanlıurfa'ya bağlı Suruç'tan Fehmi Şahin, ilçede çöplerin toplanmadığını, hayvan pisliklerinin yollarda yığıldığını, içme suyu olmadığını belirterek, bu rezalete son verilmesini istiyor...

Kızılay'da Külünk Holding!
* İstanbul'dan Ali Kuzucu, Gaziosmanpaşa Kızılay Derneği'ndeki rezaletlere dikkati çekerek, "İki yıl önce vefat eden başkan Ali Külünk'ün yerine oğlu Burhan Külünk'ün başkan olduğunu ve akrabaları ile yakınlarını işe aldığını... Yönetimde bulunan tüm kişilerin Rize Güneysu ve merkez nüfusuna kayıtlı olduğunu" ileri sürerek, soruyor: "Burası Kızılay mı, Külünk Holding mi?"

Serbest kürsü

Kalıcı konutlar ne oldu?
Bizler İzmit Karamürsel'den 17 Ağustos 1999 depremzedeleriyiz... Kalıcı konutlar için hak sahibi olarak yazılmamıza rağmen 2 yıldır inşaat için kazma vurulmadı, hatta yer tespiti bile yapılmadı... Yaklaşık 525 kişi mağdur durumdayız... Eğer kalıcı konut yapılmayacaksa, satılması düşünülen lojmanların bizlere verilmesini istiyoruz... Bir grup depremzede

Tüketicinin sesi

Ankara Still Mobilya
Afyon'dan Semra Filiz, Ankara Siteler'deki Still Mobilya'dan bir oturma odası takımı alıyor... Kısa bir süre sonra koltuklarda deformasyon başlıyor... Firmayı telefonla arıyor, "Gönderin tamir edelim" denilince cebinden masraf edip koltuk takımını Afyon'dan Ankara'ya yolluyor... Tamir edilip geri gelen koltuklarda aynı arıza tekrar başlıyor... Tekrar telefon edip takımın değiştirilmesini istiyor... Ama Still Mobilya yetkilileri "Gönderin bakalım" diyerek işi örtbas ediyor... Semra Hanım feryat ediyor: "Benim tüketici olarak hakkım yok mu? Bu hakkıma kim sahip çıkacak?"