kapat
30.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Silkinme zamanı

Yolsuzluklardan arınma çabaları bir ülkenin ekonomisini krize sokar mı?. Kantarın topuzunu kaçırırsanız sokar.

Haklarındaki şüphe veya ihbarla özgürlükleri ellerinden alınmış yığınla işadamı ve bürokrat, namuslu olduklarını ispat yükümlülüğünün doğurduğu haksızlıktan kurtulmak için, mahkemeye çıkarılacakları belirsiz günü cezaevlerinde bekliyorlar.

Bu terörün yarattığı ekonomik ve sosyal zararlar inanılmaz boyuttadır.

Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün "Herkes korku içinde.. İşlerini çevirmek için paraya en çok ihtiyaç duydukları şu günlerde üyelerimiz, küçük büyük kredi borçlarını vadeleri gelmeden ödeme telâşına düştü. Arabasını bile satanlar var" dedi.

Kredi kullanmanın suç gibi görüldüğü bir ekonomi olur mu?

Polis devleti despotluğu, bindiği dalı kesen bir şaşkın durumuna düşürdü bizi.

Bu işte bir yanlış var
Türkiye her ekonomik krizden çıkmasını bildi şimdiye kadar. Ama bu kez "sistem krizi" var ve çıkış yolunu tıkıyor.

Bu ülke hepimizin. Meclis, hükümet ve yargı "sistem krizi"ni aşmak yolunda çabalarını birleştirmek, namuslu insanlara çalışmak ve üretmek için, korkusuz yaşamak için güven kazandırmak zorundadır.

Kanıtlanmamış suç isnatlarını, milletçe topyekün soyulduğumuz hükmünün ispatı gibi sunarsak ne olur?.

Bürokratlar hayırlı işler için bile imza atmaz.

Yatırım teşviki için başvuran müteşebbisin dosyasını Hazine görevlisi DGM'ye gönderir.

Biz yabancı yatırımcı beklerken, kendi sanayicilerimiz fabrikalarını söküp Bulgaristan'a, Romanya'ya götürür.

Korku ve yoksulluğun kuşattığı bir dünyada başarının mutlulukları bizden uzaklaştıkça ancak ağlanacak şeylere gülebiliriz.

Çünkü polis devleti yöntemlerinin karıştığı bir ekonomi, yolsuzluk ve hırsızlıkları önlemez. "Herkes yapıyorsa ben de yapayım" isteğini uyandırır..

Acıklı güldürüler
İşte dün Adıyaman'dan bir haber:

Bankanın 180 milyarı, güvenlik görevlilerinin korumasında bir yerden bir yere götürülüyor.. Şoför "Araba stop etti, inin de biraz itin" diyor. Görevliler inince şoför gaza basıp paralarla kaçıyor.

Türkiye'de çiftçi, ürününe "siyasi fiyat" vererek değil, doğrudan eline para ödeyerek desteklenecek.. Bu uygulama 4 pilot bölgede deneniyor. Destek dekar başına 5 dolar..

Ama Polatlı'da 2 bin küçük çiftçi başvurusu beklenirken 8 bin kişi kuyruğa girdi. Adıyaman'da bildirilen tarım arazisi büyüklüğü, mevcudun 3 kat fazlası çıktı.

Türkiye'de 300 kilo Anzer balı üretiliyor ama 3 ton bal "Anzer" niyetine satılıyor.

Açlık sofuluğu bozar demişler..

Yolsuzluğu önlemenin yolu, üretimi ve zenginliği arttıran çabaları korumak, cesaretlendirmek ve özendirmektir.

Yolsuzluğu asıl yokluk ve yoksulluk çoğaltır.

Ekonomi, polis copu ile idare edilen bir orkestra değildir!

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır