kapat
20.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Çanakkale'nin kanlı sırtlarında


Mehmed Fasih Bey'in Çanakkale siperlerinde anılarını yazdığı günlük, ilk kez küçük rütbeli bir askerin gözüyle savaşı anlatıyor
Bazıları niçin geldiklerini ve neden savaştıklarını bilmeden öldüler.Uzun ve kısa, korkak ve cesur ama gençtiler. Yaşayacak çok baharları olabilirdi ama Çanakkale'de "sonbahar"ı görecek kadar kısa oldu hayatları.

Sadece İngiltere'den değil, Yeni Zelanda ve Avustralya'dan başlayan kader çizgisi onları Çanakkale'de onurlu savaşlarla karşı karşıya getirecekti. Toprağa gömülenler sadece kemikler değildi. Kurşunlar, bombalar ve süngüler de değildi. Sahibine ulaşmamış mektuplar veya günlükler, olup bitenin bir yerde kanla yapılmış tasviriydi.

Mehmed Fasih Birinci Dünya Savaşı'nda cepheye koşmuş, Süveyş Esir Kampı'nda çile çektikten sonra tekrar silah kuşanmıştı. Zehra Hanım da aynı çileyi çeken ve asker yolu bekleyen on binlerce kadından biriydi.

Mersinli Mehmed Fasih Bey henüz Harp Okulu'nda iken, I. Dünya Savaşı başlamış ve "zabit namzedi" rütbesi ile kıtaya çıkarılarak cepheye sevkedilmişti. İlk çıkartma sırasında süngüyle yaralanmış, iyileştikten sonra tekrar Çanakkale cephesine sevk edilmişti. Mehmed Fasih Bey, Kanlısırt'a geldiği ilk günden itibaren "saati saatine" günlük tutuyor ve bu günlük üç el defterini doldurmuştu.

Her şeyden önce ilk kez, küçük rütbeli bir subay kendi bakış açısından bu savaşı değerlendiriyordu. Günlük'te ilk kez savaş anında "siper hayatı" anlatılıyordu. Dapdaracık bir alanda, fazla hareket serbestisi olmadan, er, erbaş ve subayların içiçe yaşadığı bir ortam bu güncede gözler önüne seriliyordu. Askerler ne yiyor, ne içiyorlardı? Subayların birbirleriyle münasebetleri nasıldı? Siper komşuluğundan, yapılan ikramlara ve fokurdatılan nargilelere kadar her şey bu defterlere kaydediliyordu.

Mehmed Fasih Bey'in Kanlısırt günlüğünün önemli bir noktasını da; savaş alanındaki yer adlarının kaydedilmiş olması teşkil ediyordu. Defterlerin ulaştığı Murat Çulcu, bunları Latin harflerine çevirebilmek için için eski el yazısı üzerinde dört yıl çalışmıştı. Defterler ayrıca, bir "dil ustası" olan Şinasi Akbatu ile birlikte bir kez daha elden geçirilmiş ve günlüğün tek kelimesine dokunulmamıştı.

Mehmet Fasih Bey'in generalliğe kadar ulaşan rütbesi sadece bir apolet ifadesi değildi. Jandarma Teşkilatı'nın oluşturulmasında rol almış, Harb Akademisi'nde hocalık yapmıştı. 70 yaşında hayata veda ettiğinde geride üç kitap önemlisi Çanakkale'ye ışık tutan siper günlüğü bırakacaktı.

Günlüğün Türkçe baskısı ARBA Yayınları tarafından yapılmıştı. Çanakkale'de savaşan ülkelerin gösterdiği yoğun ilgi anıların İngilizce yayınlanmasını gündeme getirecek.

Geçmişin deniz subayı Turgay Erol bu noktadaki bilgi ve sevgisini, oluşturduğu "Denizler Kitapevi" ile pekiştirecek ve Çanakkale'nin İngilizce yayını ile bu müthiş savaşı paylaşılır hale getirecekti.

Hasan Basri Danışman'ın İngilizcesi ile sunulan Mehmet Fasih Bey'in Kanlısırt anıları da geçmişten günümüze bir ders niteliği taşıyor. Bu dersin içinde ülkenin Çanakkale'den Cumhuriyet'e nasıl ulaştığı ve 19 Mayıs'ın da genel anlamı var. Tabii ki, anlayanlar için...

Ergun Hiçyılmaz

(0 212) 251 11 77

ergun@hicyilmaz@yahoo.com

 
2001 yılı Türkiye 1. Futbol Liginin şampiyonu kim olacak?

Fenerbahçe
Galatasaray
Gaziantepspor
Beşiktaş

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır