kapat
20.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

Rüzgara Alfabe


Doğusu: Kazak dansları

Batısı: Carmina Burana
Önce isimleri dikkatimi çekiyor: "Sınırda", "Dört Nala", "İnce Fidan", "Vay, Kara Bulutçuklar", "Kanat", "Bir Zamanlar Cebimde Para Vardı..."

Sonra hikâyeleri: Çoğu askerlik ve gençlik aşkı ile ilgili... Mesela "Dört Nala"da Karadeniz Kazakları ülkenin sınırlarını korumak için toplanıyor ve yeni bir askerin aralarına katılmasını resmi bir törenle kutluyor. "İnce Fidan"da genç bir kızın kaderi ve karşılıksız aşkı anlatılıyor. "Kanat" ise 1709 yılında Nekrasov'un önderliğinde Rus Çarı'na karşı ayaklanan ve Türkiye'ye göç eden Kazakların öyküsü...

Daha sonra ise giysileri: Kırmızının ağır bastığı, gökkuşağının bütün renkleriyle bezeli yelekler, cepkenler, pelerinler, etekler... Keskin ağızlı kılıçlar ve sivri dilli kamalar...

Bütün bunlar, geçen hafta "Philip Morris/Sabancı"nın ev sahipliğinde 18. Uluslararası Ankara Müzik Festivali'ne konuk olan "Rus Devlet Akademik Kuban Kazan Topluluğu"nun gösterisinden sonra zihnimin ambarına düşen görüntülerin izleri... Konser öncesi topluluğun direktörü Victor Vichnevski ile konuşuyorum. Rusya ve Ukrayna Onur Sanatçısı olan Vichnevski, topluluğunun 190 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu anlatıyor. 32 dansçı, on orkestra sanatçısı ve 40 kişilik koro ile sahneye çıkıyorlar. Adını Kuzey Kafkasya'daki "Kuban" ırmağından alan topluluk, Kuban Kazak köylerinden derlenen şarkılar, danslar ve geleneksel giysileri ile bölge kültürünü yaşatmayı amaçlıyor.

Vichnevski'ye neden bütün erkeklerin çenelerinin altına inen bıyıkları olduğunu soruyorum, "bıyıksız" yüzüme gözlerinin gölgesini indirmeden yanıtlıyor:

"Bizde bıyıksız erkek, kadın hükmündedir."

Anlıyorum ki, bunlar Türkçemizdeki mecazi anlamda da "kazak"...

CARMINA BURANA
"Kuban Kazak Topluluğu"nun Ankara'daki gösterisinin ertesi günü, "Yapı Kredi Sanat Festivali" kapsamında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Salonu Anadolu Auditoryumu'nda "Münih Motet Korosu"nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası eşliğinde verdiği konseri de izlemek varmış nasipte... Rengim Gökmen'in yönettiği ve Kerstin Bruns, Thomas Gropper ile Sibrand Basa'nın solist olarak yer aldığı konserin birinci bölümünde Borodin'in "Prens ıgor"u, ikincisinde Carl Orff'un "Carmina Burana"sı seslendirildi. "Muhteşemdi" demekten başka bir sözcük bulamıyorum.

"Yapı Kredi Sanat Festivali"nden bir de müjde vermek istiyorum: Önümüzdeki ay, 60'lı yıllarda bütün dünyada fırtınalar estiren Salvatore Adamo, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda festivalin konuğu olacak... Evet, geçen hafta biri Doğudan, "Rus Devlet Akademik Kuban Kazan Topluluğu"; öteki Batıdan "Münih Motet Korosu" muhteşem konseriyle Doğu ile Batının arasında bir "köprü" olan ülkemizin konuğu idi.

Kriz, hayatımızı bunaltsa da, festivaller hayatımıza renk katmaya devam ediyor.

HAFTANIN KİTABI:
Okur'un "Güvercinler"i...

Kırk yıl süren sessizlikten sonra edebiyata dönüş yapan Yiğit Okur, bir dönem İstanbul'unun artık anılarda kalmış rengini ve sesini aktardığı "Hulki Bey ve Arkadaşları"ndan sonra ikinci romanı "Güvercinler"de Cumhuriyet'e inanmış, devrimlere bağlı, dürüst bir devlet memurunun öyküsünü anlatıyor. Süleymaniye'de bir konakta başlayan öykü, Rus sınırında bir kasabada, Batı Anadolu'da bir ilçede, daha sonraki yıllarda Kadıköy'de, Kuşdili Çayırı'nda sürüp giderek Selimiye Kışlası'nda son bulacaktır. Can Yayınları arasında çıkan "Güvercinler"in kahramanı Saffet Bey'in hayatının tek tutkusu posta güvercini yetiştirmektir, bu da başına onulmaz dertler açar. Dikkati çeken bir şey de Okur'un ilk romanında yer alan "6-7 Eylül Olayları"nın, değişik içerikte "Güvercinler"de de yer alması... Okur, her olaya "tebessüm"ün penceresinden bakmaya çalışıyor. Sürekli renk değiştiren bir hüzün ise kelimelerin arasında bir "saklı su" kimliğiyle dolaşmakta...

Bu yüzden "Güvercinler", edebiyata geç bir dönüş yapsa da, gecikmiş değil, "genç" bir yazarın ürünü...

HAFTANIN VİTRİNİ
Asya: Michael Ignatieff'in kaleminden 20. yüzyılda savaş lordlarının pençesinde hayatı parçalanan bir kadının hikâyesi... (Everest Yayınları)

Patagonya Ekspresi: Luis Sepulveda (Can Yayınları)

İz Sürmek: Güven Turan'ın yeni şiirleri... (Yapı Kredi Yayınları)

Menekşeler Atlar Oburlar: "Ezginin Günlüğü" topluluğunun solisti Hüsnü Arkan'ın "Ölü Kelebeklerin Dansı"ndan sonra ikinci romanı... (Om Yayınevi)

Nereye: Necdet Şen (Parantez Yayıncılık)

Başarı Bedel İster: Prof. Dr. Nurullah Genç (Timaş Yayınları)

Sevginin Gücü: N. Hikmet Omay (Arıtan Yayınevi)

Göçebe İmparatorluklar: Gerard Chaliand (Doğan Kitap)

Anılarda Gemiler: Oktay Sönmez (Türkiye ış Bankası Kültür Yayınları)

İttihat ve Terakki: Gazeteci Taylan Sorgun, ıttihat ve Terakki'yi yaşamış olanların anlattıklarına dayanarak yakın tarihe ışık tutuyor. (Beyaz Balina Yayınları)

Refik Durbaş

rdurbas@mynet.com.tr

 
2001 yılı Türkiye 1. Futbol Liginin şampiyonu kim olacak?

Fenerbahçe
Galatasaray
Gaziantepspor
Beşiktaş

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır