kapat
20.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Garildi
 

İnsana dair


Özgürlük ve eşitlik gibi varlıklara rağmen New York'ta her şey güllük gülistanlık mıydı?
New York- Önce, kısa bir hikaye. 18. Yüzyıl'ın başları.. New York.

Siyahlar, ikinci sınıf insan muamelesine tabi tutulmanın öfkesiyle bir geceyarısı şehrin işlek meydanlarından birinde toplanır.

23 militan zenci hırstan deliye dönmüştür. Karşılarına çıkan beyazları öldürmeye başlar birer birer. Ordu gecikmeden duruma müdahale eder. İsyan eden zencileri dizginlemek için acımasız yöntemler kullanır. Yakaladığı isyancıyı "ibret olsun" diye işkenceyle öldürür. Her şeye rağmen ve herkesin gözü önünde. Nicholas Roosevelt isimli zencinin öldürülme yöntemi ise insanlığın utanç tarihine geçecek denli acımasızdır. Meydanın orta yerine bir ateş yakılır. Roosevelt, bu ateş üzerinde yavaş yavaş kızartılır. Yanık kokusu tüm şehre yayılmıştır. New York'un beyaz sakinleri bile böyle bir acımasızlığı beklememektedir.

Bir diğeri ata bağlanıp sokakta sürüklenir; bir yandan da kırbaçlanır, diğerinin balyozla kemikleri kırılır tek tek, öldürücü darbe ise beyne vurulur!

Her şeye rağmen ve herkesin gözü önünde.

Evet isyan bastırılmıştır artık. Aradan 200 yıl geçer.Amerika, bir başka ufka yelken açmıştır şimdi. Hele de New York. Sevgili Can Dündar'ın deyimiyle "Farklıya tahammül yeteneği"ne sahip insanlar yaşamaktadır artık New York'ta. Her dinden, her milletten, her ırktan milyonlarca insan, bir arada ve (galiba) para ve yeteneğinin gücü ölçüsünde kendine bir statü oluşturarak geçinip gitmektedir. Ama kendi gettolarını oluşturup, kültürlerini koruyarak.Ve daha çok hırslanmak ve daha çok kazanmak üzerine bir yaşam sürdürerek!

***

Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun düzenlediği "Hayata, insana ve tarihe dair" isimli panele bu bilgiler ışığında katılıyorum. Can Dündar ve Coşkun Aral'la birlikte birer kısa konuşma yaptıktan sonra, genellikle Türk öğrencilerin oluşturduğu kalabalıktan gelen soruları cevaplamaya çalışıyoruz. (Konuşmalarımız haliyle memleketimizin iç açıcı olmayan konularına da uzanmış. Tabii ki birkaç günlük "iyi ve kötü şeyler"den oluşan New York izlenimlerimize de!)

Dinleyiciler arasında bulunan orta yaşlı bir hanım birdenbire yerinden kalkıyor ve...

New York'a dair "iyi şeyler"i abarttığımızı öne sürerek, aslında New York'un acımasız bir kent olduğunu söylüyor kendince örnekler veriyor. Her şeyin para üzerine kurulduğunu, açlıktan ölen insanların bulunduğunu, New York'un sessiz çığlıklar ve yalnızlıklar kenti olduğunu, çıkarcı ilişkiler ve entrikanın yoğunluğunu, ırkçılığın bitmediğini vs. Doğrusu, ne biz, ne paneli yöneten Federasyon yöneticileri Egemen Bağış ve Nurettin Çalışkan, ne de salonda bulunan diğer dinleyiciler, tam bir yanıt veremiyoruz bu soru-yoruma!.. Sahi, ideal yaşama ve kent kültürü neydi?

Görkemli binalar, teknolojik harikalar, sanatın sınırsızlığı, her şeyin herkes tarafından özgürce dile getirilmesi (Özgürlük Heykeli de var ya!), fırsat eşitliği (!) ve daha pek çok insana dair varlığa rağmen, New York'ta her şey güllük gülüstanlık mıydı?

Tabii ki hayır. Elbette herkesin "yabancı" olduğu New York'ta, yabancılık çekilmiyordu, çalışan(!) kazanıyordu, her noktaya gidilebiliyordu ve hayat tatlıydı ama... Manhattan'ın çok katlı binalarından birinde oturan borsacı George, karşı dairedeki Helen'le niye tanışmıyordu? Bir babaanne, torununa bakması karşılığında kızından neden "ücret" talep ediyordu? Bir arada yaşamaya tahammül eden New York'lu, dinlemeye neden tahammül edemiyordu? Ya da en yakın dostunu bile evine davet (!) etmiyordu? Peki neden hayatın her alanında fazlasıyla "ince hesap" yapılıyordu?

Evet, açıkçası çeyrek asırdır New York'ta yaşadığını söyleyen hanımın sorusu "şimdilik" ortada kalıyordu.. Bir de yine bir başka dinleyicinin şu sorusu;

"Ermeni meselesine ilişkin bir belgesel yapmayı düşünüyor musunuz?"

Not; Haftaya "New York'ta Yedi Gün"ü yazacağız... Bu sorulara ilişkin kelamımız olur belki!

nebli@sabah.com.tr

 
2001 yılı Türkiye 1. Futbol Liginin şampiyonu kim olacak?

Fenerbahçe
Galatasaray
Gaziantepspor
Beşiktaş

 

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır