kapat
25.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )

10 yıl sonra borsa ne olur?

Murat Birsel'in 17 Mayıs tarihli Sabah'taki köşesinde duyurduğu yazıyı ancak bugün yazabiliyorum. Günlük kısa vadeli hareketler içinde bazen olaylara uzun vadeli bakmayı ihmal ediyoruz. Murat'ın sorusu "10 yıl sonra borsa ne olur?" idi. Kendisinin de yazdığı gibi, borsanın yaklaşık dört kat artacağı tahmininde bulunduk. Bu dolar bazında her yıl ortalama yüzde 40 artış demek.

İlk bakışta oran yüksek gelebilir. Hatta çok cazip de gelebilir. Ama uzun vadede Türkiye piyasasının özelliği bu. Kendisi ağırlıklı olarak çok kısa vadeli bir piyasa. Ancak uzun vadeyi göze alabilenler için de çok cazip kazançların elde edilebildiği bir yer.

* Borsanın farkı- Bir kere borsada elde edilen her yıl yüzde 40 dolar getirisine karşılık parasını bankada değerlendirmek isteyenler en az bunun yarısını elde edebiliyorlar. Bunu ayrı bir yazı konusu yapacağız. Ancak bankaların 50 bin, 100 bin dolar gibi mevduatlara verdikleri faizin yaklaşık yüzde 20-25 olduğunu hatırlatalım. Fona devredilen bankaların zaman zaman yüzde 30-35 arasında dolar faizi ödediğini de kaydedelim. Bir yandan Tasarruf Mevduatı Sigortası Fonu şemsiyesi altında, diğer yandan getirisi garanti. Borsa ise daha riskli, 10 yıl içinde seçilen hisseler elbette revize edilmeli ama yatırım yapılan şirketin durumu zayıflayabilir, zarar edebilir, hatta batabilir. Doğal olarak borsa yatırımının getirisi de dolar mevduatından daha yüksek olmalı.

* Geçmişin söylediği- Gelelim borsanın 10 yılda nasıl olup da dolar bazında dört kat kazandıracağına.

Bu konuda bir garantimiz yok, ancak gelecekte nelerin olabileceğinin en iyi habercisi geçmiş. Ben de Murat Birsel'e yanıt verirken buradan hareket ettim.

Borsa endeksinin yaklaşık 10 yıl önce 19 Ocak 1989'da düştüğü en düşük düzey 0.17 cent. Bundan yaklaşık 10 yıl sonra 8 Ekim 1998'de indiği en düşük seviye 0.67 cent ve son kriz sırasında, 4 Nisan 2001'de 0.62 centi yeniden gördü.

Yani borsanın çöküşlerinde taban seviyelerini aldığımızda aradaki fark yaklaşık dört kat. Üstelik son iki çöküşün birinin global kriz diğerinin devalüasyonla sonuçlanan Türkiye'nin yaşadığı en büyük kriz olduğunu hatırlatalım.

Yine 10 yıl öncesine borsanın tepe noktalarından bakarsak 21 Ağustos 1990'da ulaşılan en üst düzey 2.15 cent. 18 Ocak 2000'deki düzeyi ise 3.78 cent. Buradaki artış iki katına yakın.

Dolar bazındaki taban düzeyinin dört kat, tavan düzeyinin 2 kat artışı bize sadece tavan fiyattan alıp taban fiyattan satma talihsizliğine düşenlerin zarar edebileceğini gösteriyor. 10 yıl gibi uzun vadeli bir yatırımda büyük ve sağlam şirketlerden oluşturulacak bir portföyün zarar etme olasılığının hemen hemen olmadığını ortaya koyuyor. Üstelik 10 yıl bekleyen yatırımcı, tok satıcı gibi, acelesi olmayan beklemesini bilebilen bir yatırımcıdır. En düşük seviyeden zararına satacağına kârlı satacağı ayları bekler.

* 7 cente çıkar mı?- Geçmişteki bu performansa bakarak borsa endeksinin rahatlıkla 10 yıl sonra, 10 yıla yakın bir zamanda veya 10 yılı aşan bir dönemde en üst düzeyinin 7 cent civarına varabileceğini, yine o tarihlerde yaşanacak bir çöküşte borsanın en alt düzeyinin 2 cent dolayında kalacağına inanıyoruz.

10 yıl uzun bir zaman. Borsa da bir piyasa ve hayatın bir parçası. Canlı bir organizma gibi varlığını sürdürecek.

Biz de eğer 10 yıl sonra yaşarsak ve yazıyor olursak, bugunkü tahminimizi ele alıp yeni bir değerlendirme yapacağız. Hep birlikte yaşayıp görme umuduyla.

* Sonuç- "Hayattaki ilk şey bir tavır almaktır. İkincisinin ne olduğunu henüz kimse keşfetmiş değil" Oscar Wilde

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır