kapat
18.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Birinci sınav

Uluslararası haber ajansı UPI yeni ekonomik programı "Reformlar ve yeni lider yola çıktı" başlığı ile dünyaya duyurdu.

Ajansın öngörüleri çok iyimser:

"Program, enflasyonla mücadeleden daha fazlasını içeriyor. Halk değişimin farkında ve bundan memnun.."

Artık iş, reform taahhütlerine iktidarın sadakat göstermesine ve toplumsal mutabakatın varlığını kanıtlayacak örneklerin hayata geçirilmesine kalıyor.

450 bin kamu işçisinin toplu sözleşmesi bu alanda çok önemli bir sınav olacak.

Pazarlık 9 Mayıs'ta geçici bir uzlaşma noktasına ulaşmıştı. Ama dün sorunlar çıktı.

Hükümet, işçiye yılın ilk 6 ayı için yüzde 20 zam verip bunu gelecek yılın Şubat'ında "ikramiye" gibi ödemek istiyor. İkinci 6 ayın yüzde 15 zammını Ocak aylığını esas alarak yapmayı öneriyor.

Sendika ise ilk zammın maaşa eklenmesinde ısrar ediyor. Çünkü o takdirde ikinci zam, yükseltilmiş Ocak maaşına oranlanacağı için işçinin menfaatine olacak.

Yoksullukta eşitlik
İkinci ihtilâf, enflasyon farkının maaşa yansıtılma oranında.. Enflasyon hedefinde sapma olduğu takdirde hükümet farkın yüzde 80'inin ödenmesini, sendika tamamının ödenmesini istiyor.

Sorunu Pazartesi günü Bakanlar Kurulu görüştükten sonra Türk-İş yöneticileriyle tekrar masaya oturulacak.

Her şeye rağmen sendikanın, ülke şartlarını dikkate alan, yeterince özverili bir anlayış içinde bulunduğu takdir edilmelidir.

Evet, bugüne kadar toplu sözleşme avantajı ve iktidarların siyasi yatırım alışkanlıkları sayesinde memur maaşlarıyla işçi ücretleri arasındaki fark çok büyümüştür.

Örneğin 2000 yılında kamu işçisinin ortalama aylık geliri 562 milyon olurken ortalama memur maaşı 218 milyon lirada kalmıştır.

Tabii ki gönül, adalet adına yapılacak düzeltmenin, memurları işçinin refah seviyesine yükselterek gerçekleştirilmesini arzu ediyor.

Ama Türkiye'nin bugün bu olanağı yok.

Sonrası kıyamet
Hükümet IMF'ye verdiği niyet mektubunda enflasyona karşı memuru, işçiye oranla daha fazla korumak suretiyle bu dengeyi sağlayacağını taahhüt etmiştir.

Elbette bugün 500 dolar karşılığı bir para ile işçinin insanca yaşaması kolay değildir.

Ama memur 200 dolarla yaşamaya mahkum durumdaysa ve sokaklarda bu para için çalışmaya razı 10 milyon insan iş arıyorsa, sendikacıların da pazarlık masasına oturduğunda bu gerçeği unutmamaları gerekir.

Siyasetçilerin de unutmamaları gereken acı ve tüyler ürpertici bir gerçek var:

Türkiye bu cehenneme, onların daha önce taahhüt edip de ilk zorlukta vazgeçtikleri enflasyonla mücadele programları yüzünden sürüklendi. Her defasında devletin borçları ve halkın yoksulluğu arttı.

Yeni bir başarısızlığı kaldıramayız.

İktidar, başarı için gerekirse kendi siyasi geleceğini feda eden bir kahramanlığın temsilcisi olmak zorundadır.

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır