|
|
|
|
Bir koy üç al!
Beşiktaş'taki transfer trafiği kafamı allak bullak etti. Bir sürü söylenti, pek çok iddia... Basında çıkan isimlerle çok rahat iki kadro oluşturulabilir. Her gün yurtdışından bir transfer haberi. "Şu oyuncu verilecek, şunlar şunlar alınacak." Hani "Bul karoyu, al parayı" var ya... Beşiktaş işte böyle bir maceranın peşinde.
Beşiktaş'ta para edecek iki yabancı var. Biri Nouma, diğeri Karhan. Kartal, harıl harıl bu iki oyuncuyu pazarlamaya çalışıyor. İkisini satacak, yerine 4-5 oyuncu alacak. Bu, şu demek: Gelecek oyuncular, Karhan ve Nouma kalitesinde olmayacak. Problemli çocuk Nouma'nın gönderilişine laf edemem. Zaten kendisi de gitmek istiyor. Peki Karhan nasıl gözden çıkarılıyor? Adam tam profesyonel; ideal bir takım oyuncusu.
İlginçtir, gelen her yabancı teknik direktör, önce kadrodaki yabancı oyuncuları değiştiriyor. Daum da böyle bir serüvenin peşinde. Ve her zaman olduğu gibi tek tabanca hareket ediyor. Yönetim hiç araştırma yapmadan Daum'a teslim olmuş. Var mı dünyada böyle bir uygulama? Bu nedenle Süleyman Seba yönetimleri yerden yere vurulmadı mı? Demek ki aynı tas aynı hamam.
Allah Beşiktaş'a acısın
Yurtdışı transferlerde politika "Bir koy üç al." Yurt içinde de tam tersi "Üç ver bir al." Bu düşünce mantıklı, doğru. Serdar Bilgili'nin hani o meşhur neşter lafı var ya... İşte şimdi bunun tam zamanı. Neşter şart, temizlik şart. Safralar atılacak, yerlerine alınacak oyuncular ve kalan sağlamlarla yola devam edilecek. Beşiktaş için yetersiz olarak değerlendirdiğimiz oyuncular, Birinci Lig'de büyüklerin dışındaki diğer takımlarda çok rahat forma bulurlar. O zaman üç verecek, bir alacaksın. Hatta gerekirse üzerine para da ödeyecek adam gibi adam alacaksın.
Beşiktaş'ın artık hataya tahammülü yok. Transferde en ufak yanılgı, kulübü iyice içinden çıkılamaz duruma getirir. Haa, "7-10 milyon dolar transfer bütçesiyle Kartal, güçlü bir kadroyu nasıl oluşturur?" diye soracak olursanız, işte ona da verecek yanıt bulamam. Geçen hafta da yazmıştım.
Allah Beşiktaş'a acısın.
|
|
|
|