Win-Türkçe
ASCII

TÜSİAD:

Yönetim anlayışı değişmeli
İş dünyasının ağır toplarının üye olduğu TÜSİAD, programdan çok uygulamanın önemli olduğunun altını çizdi

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), "Ülkeyi krizden kurtaracak sihrin IMF kaynağında değil, ekonomi yönetimi anlayışının değişmesinde yattığının unutulmaması" gerektiğini bildirdi. Türkiye'de, hem siyaset yapma hem de ekonomi yönetme anlayış ve yöntemlerinde belirli bir değişim sürecinin ilk işaretlerinin görüldüğü belirtilen açıklamada, TÜSİAD, bu değişim sürecinin hızlanmasını ve demokratik açıdan çağdaş, ekonomik açıdan güçlü standartlara süratle gelinmesini arzu ettiği vurgulandı. Açıklamada, şöyle denildi: "IMF'den elde edilen yüksek miktardaki kaynak, ekonomimizin içinden geçtiği krizin çok boyutluluğu ve derinliği ile orantılıdır. Bu nedenle, rehavete kapılmamalı ve bu kaynağın iyi kullanımına odaklanmalıyız. Ülkeyi krizden kurtaracak sihrin IMF kaynağında değil, ekonomi yönetimi anlayışının değişmesinde yattığı unutulmamalıdır."

TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
TÜSİAD'ın, programın 2001 yılı milli gelir ve enflasyon hedeflerini iddialı bulmakla birlikte, döviz piyasalarında istikrarın sağlanabilmesi ve para ve hazine kağıtları piyasalarında faizlerin aşağı çekilebilmesi durumunda ekonominin içinde bulunduğu derin kriz ortamından yavaş yavaş çıkılabileceğine inandığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

"TÜSİAD, programın uygulanmasının yakından takibini yapacak, sosyal uzlaşma ortamının güçlendirilmesine çalışacak, uygulanacak olan önlemlerin gelir dağılımını daha da bozucu etkiler yapmaması için öneriler geliştirecek ve gerekli uyarılarda bulunacaktır."

İSO:

Kayıt dışı ekonomiye dikkat
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi, programda 2002 yılı için koyulan hedeflerin Türkiye'nin uzun zamandır özlemini çektiği tabloyu oluşturduğunu belirtti. Kavi, ancak bu tabloya ulaşmak için 2001'in ikinci yarısında nelerin yapılması gerektiği konusuna yeterince açıklık getirilmediğini söyledi.

Türkiye'nin kayıt dışı ekonomiye mutlaka çare bulması gerektiğini vurgulayan Kavi, üretim ve ihracatın da sağlam bir rotaya oturtulması gerektiğini kaydetti. 2002 için için öngörülen yüzde 5'lik büyüme ve 1.7 milyar dolar cari açığın çok iyi hedefler olduğuna işaret eden Kavi, "Son 10 yılda yüzde 5 ve üzerindeki büyümeler büyük cari açıklarla oldu. Geçtiğimiz yıl bu miktar 9.7 milyar dolara kadar çıktı. Programın sisli tarafı gelecek yıl hedeflenen cari açığın tutturulması için nasıl bir yol çizileceği konusu" dedi.

Kısıtlı olan kaynaklar gençler için harcanmalı
Türkiye'de hiç kimse, ne yaşadığını ne de düşündüğünü tam manası ile ifade etmiyor. Adam demokratım diyor, demokrat gibi yaşamıyor.

Sonuçta ben kimin ne olduğunu anlamış değilim. Yıllarca bizlere vatan perver olarak gösterilen kişilerin, vatan haini, vatan haini gösterilen kişilerin ise vatan perver insanlar olduğu ortaya çıkmıştır. Dünyanın en genç nesli insanlar Türklerdir. İlk ve orta okul çağına giden çocuklarımızın sayısı Avrupa'nın hatırı sayılır devletlerin nüfusu kadardır. Bu insanların eğitimi ve istihdamı büyük yatırımlar gerektiriyor. Tabii ki büyük paralar gerekiyor. Devletimizin kısıtlı olan paraları geleceğimiz olan çocuklarımız için harcanacağına, bizi yönettiğini zanneden kitlerin hısım, akraba ve de yeğenleri tarafından çalınmaktadır. Çocuklarımızı bizlere ışık veren lambalara benzetirsek, çalınan her kuruş, söndürülen bir lambaya eşdeğerdir. Vatanımızı sevmek, bu insanlara karşı mücadele etmekle eş değerdir. Türkiye'de genç nesilin önü hep kapatılmıştır. Siyasetten uzaklaştırılmıştır. Ben genç insanların Türkiye'yi büyük hedeflere ulaştıracağına inanıyorum. Yeterki imkan verilsin. Atatürk Türkiye'yi genç nesile emanet etmedi mi. Saygılar

Mehmet Ali Güneş

Allah Derviş'in işini rast getirsin
İstanbul'da esnafım. Mâlum işlerimiz yarı yarıya düştü, amma sağlık olsun. Her işte HAYIR vardır derler. Bu krizden HAYIR çıktı. Böyle sert kriz olmasaydı, bunların elinden bizi kim kurtaracaktı. ALLAH Sayın Derviş'in işini rast getirsin. Önümüzdeki günlerde her şeyin SÜPER olacağına inanıyorum.

Saygılar

MUAZZEZ ERSOY (Ses Sanatçısı)

Aydınlık günler çok yakında
Aydınlık günler çok yakında. Ülkemizin geleceğinin parlak olduğuna inanıyorum. Son yapılan çalışmalarda bu inancımı daha da çok artırıyor. Yeter ki birlik ve beraberlik içerisinde, el ele verip ülkemizi aydınlık günlere taşımak için çalışalım, inanalım. Çünkü inanmamız bu düzlüğe çıkmamızda en büyük faktör. Herşeyden önce inançlı olalım. Milletvekillerimizde halkla bütünleşip tüm bu sıkıntıların üstesinden gelecektir. Aydınlık ve parlak günler çok yakında.

KEREM ALIŞIK (Sinema Sanatçısı)

Derviş'in çabası bile yeterli
Türkiye'nin şu andaki durumu insanlara gerçekten en büyük müjde. Ben yaşadıklarımıza rağmen herşeye çok olumlu bakan bir insanım. Daha iyiye doğru gidiyoruz. Bütün bireyler elele, birlik, beraberlik içinde zor günleri aşacağımıza inanıyorum. Özellikle, ülkemizde yaşanan olumlu gelişmeler Kemal Derviş'in büyük çabası ve IMF'nin yolladığı kredi ile ülkemizin bu krizden çıkacağına inanıyorum.

PROF. DR. NİLÜFER GÖLE

Kamu bilinci ilk şart
Toplumun bir kısmı fedakarlık yaparken diğer kesiminin kendi çıkarlarını gözetmesi bu programı başarıya götürmez. Yeni bir Türkiye'nin doğabilmesi için her kesimin kendine düşeni yapması ve kamu bilincinin oluşması lazım. Yani artık herkesin evinin içini değil kapının önünü ve ortak kullanılan meydanları zenginleştirmesi lazım. Ayrıca kamu bilinci devlet değil toplum ve yurt bilincidir. O zaman iş ahlakı, devletin şeffaflığı ve birbirimize göstereceğimiz hoşgörü en üst düzeye ulaşır. Bence başarının şartı kamu bilincinin oturmasına bağlı. Bir de her kesimin birbirine ihtiyacı olduğunu anlaması lazım. Bununla beraber karşılıklı bağımlılık ilkesini herkese işlemek gerekiyor. Yeni bir Türkiye ancak böyle doğar.

(Paris Üniversitesi Öğretim Üyesi, sosyolog)

FAZIL ORAL

Derviş bizim için bir şans
Çok sevinçli bir dönemdeyiz. Çünkü toplum ülkede yaşananlardan haberdar. Bakın, 1994 yılında Türkiye bir ekonomik kriz yaşadı. Bu krizin büyüklüğünü çok özel bankacılar dışında kimse bilmiyordu. Dayatmalarla bir yere gelinemeyeceği artık gün gibi aşikar. Dünyayla entegre olan bir Türkiye başarıya koşar. Akraba kayırıcı zihniyetini bir kenara bırakmalıyız. Başka insanlara da güvenmeliyiz. Uluslararası alanda güvenilir bir insana ihtiyacımız vardı. Halkın, Silahlı Kuvvetlerin ve Cumhurbaşkanın da desteği alan Derviş'e yurt dışından da büyük güvenin olması bizim için önemli bir şanstır.

(Yönetim ve Eğitim Danışmanı)

HALİL MUTLU (HALTERCİ)

Yasalar hemen hayata geçsin
Türkİye ekonomik sıkıntıyı kısa sürede üstünden atacaktır. Yeni yasalarla bunun sonucunu alacağımıza inanıyorum. Hepimiz el ele vermeliyiz. Türkiye büyük ve güçlü bir ülke. Sorunları çabucak atlatacağımıza inanıyorum. Eğer bu çıkan yasalar hemen hayata geçirilirse birkaç aydır çektiğimiz sıkıntıları unutacağımıza inanıyorum. bu durumda yeni bir Türkiye'nin işareti olacaktır.

N. SÜLEYMANOĞLU (HALTERCİ)

Oyuncuların güveni şart
Zor bir dönemden geçiyoruz. Tüm ülke olarak yönetenlere yardımcı olmamız gerekir. Sporda takım oyunu çok önemlidir. Ekonomide de takım oyunu uygulanıyor. Oyuncuların birbirine güveni gerekiyor. Sayın Dervişle başlayan umut döneminin başarılı olacağına inanıyorum.

ÜMİT KARAN (FUTBOLCU)

Lafı bırakıp işe bakalım
İnsanlar sürekli konuşuyor. Bu durum böyle gitmez. Düzeleceğine inanıyorum. Ama icraat göremiyorum. Artık bizi yönetenlerin icraatlarını ortaya koyması gerek. Kulüpleri yöneten insanlar iş adamları olduğu için krizden etkilendiler. Bu nedenle kulübe daha az ilgi göstermeye başladılar. Kulüpler genellikle dolarla iş yaptığı için mali yapıları büyük oranda etkiledi. Bu da bize yansıyor.