 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Misyonerler Göcek'te 
Otları, sebze ve meyveleri esas ilgi odağı yapan Göcek'te uluslararası bir girişimci olan Swissotel restoranı ve Semih Dinler'in ürettiği zeytinyağı yeni dünyaya yönelik cesur adımlar Muhakkak dikkatinizi çekmiştir. İki üç aydır "Türkiye" temalı ilanlar yayınlanıyor dış basında. Bu ilanların içerdikleri grafik ve estetik rüküşlük karşısında söyleyecek söz bulamıyorum. Pek değerli Turizm Bakanlığı'mıza sormak lazım Türkiye'de grafikerlerin de olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bülent Erkmen niçin konuşmuyorsun? Türkiye bir üçüncü dünya ülkesi mi, bu estetik rüküşlüğü hak ediyor muyuz? Türk Turizminin en önemli hedefi sofistikasyon olmalı. Ama bundan sonra yüksek beklentileri olan, bunun karşılığını da ödemeye hazır bir turist dilimi var, onları görmezden gelmemeliyiz... CESUR ADIM Geçen hafta sonu Göcek'e gittim. Göcek biliyorsunuz Türkiye'nin en hoş koylarına sahip. Çok şükür şimdiye dek doğal güzelliğini koruyabildi. Ama Göcek bütün bu şanslı konumuna ve havaalanı bağlantısına rağmen sadece bir geçiş koridoru olarak kullanılıyor. Yani insanlar teknelerine binip açılıyorlar. Yerlisi de yabancısı da. Ne için? Çünkü Göcek'te kalacak bir "otel", oturup yemek yiyecek bir "lokanta" yoktu. Şimdi var, Swissotel Göcek'te aslında daha büyük bir projenin ilk adımını atmış, küçük bir ünite açmış. Göcek sahillerinin sevdalıları için büyük bir imkan... İstanbul Swissotel'de yıllarca çalışan, eğitim veren İsviçreli aşçı Andreas ve ekibi oradalar... Port Göcek ve Swissotel-Orman'la bütünleşince Göcek'e ayrı bir renk katacaklar... Dünya ülkeleri artık bu tarz yerlerin, cazibe merkezlerinin yarattığı sinerji ile öne fırlıyorlar. Uzakdoğu'nun muhtelif destinasyonlarından söz ediliyorsa oradaki Four Seasons ya da Aman resort'ların rolünü unutmamalıyız. Ben Swissotel'in sahillerimizdeki misyoner insiyatifini uluslararası bir zincirin attığı çok cesur ve provakatif bir adım olarak görüyorum. Müteşebbis turizm yatırımcılarının Türkiye'ye Aman Resortları ve benzerlerini getirmelerini dörtgözle bekliyorum... Göcek'te Ege ve Akdeniz mutfağının Fransız mutfağından daha anlamlı olacağı aşikâr. Otlar, yerel sebzeler esas ilgi odağı bunlar olmalı. Bunları hiç mi yapan yok? Tek tük... Örneğin Can Restaurant, Nevzat. İnsanı gelecek için ümitlendiriyor... BAŞTAN ÇIKARICI Hele Semih Dinler'in yaptıkları. "Yakatarla" bence bir study case. Dağ başında bir arazi almış. Issız, sizden başka hiç kimse yok... Bir de zeytinyağı tesisi kurmuş. Bence şu anda Türkiye'nin en ilgi çekici zeytinyağını yapıyor. Bununla da yetinmiyor. Nar Ekşisi, nar pekmezi, kekik çiçeği vs. vs... Bir misyoner inadı ve sabrı ile ekolojik tarıma kafayı takmış durumda. Yaptığı nar ekşisi baştan çıkarıcı... Her türlü Aceto Balsamico'yu hemen elimine edebilecek renk ve düzeyde... Şimdi bakın bir yerde Turizm Bakanlığı'nın rüküş reklamları, diğer tarafta bu misyonerler! Ben Türkiye'nin yeni dünya düzenine her türlü özenti ve rüküşlükten arınmış, sofistikasyon düzeyi yüksek bu misyonerler sayesinde gireceğine inanıyorum... Ali Esad Göksel |
 |
 |
 |
 |
 |
|||
 |
 |
 |
|