kapat
13.05.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

ciceknet

Dünyadan
Spor

Limasollu

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

Finansbank

 
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )

Şimdi 'Uygulamayı görelim' dönemi

Mali piyasalar ve ekonominin karar vericileri bir ayı aşkın süredir IMF ile anlaşmaya ve bunun sonucunda alınacak dış yardıma odaklanmış durumdaydı. Bu durumun gerçekleşmesine paralel olarak hem reel ekonomide kıpırdamalar hem de mali piyasalarda iyileşmeler görüldü. Gerçi mali piyasalarda sağlanan iyileşme üretim ekonomisine göre kat be kat fazla. Bunun da nedeni mali piyasaların verdiği aşırı tepkinin bir düzeltmesiydi. Zaten gerçekleşecek olan bu düzeltme dış yardımın geliyor olmasının etkisiyle biraz daha ileri gitti.

* Anlaşma sonrası aşamalar- 15 Mayıs Salı günü bu anlaşmanın yapılmasıyla krizden sonraki ilk aşama bitecek. Bu dönem aslında mali piyasalarda 4 Mayıs'la biten haftada son bulmuştu. Yani düzeltme, dış yardımın etkisiyle 4 Mayıs'a kadar uzatıldı. Bu nedenle son hafta borsa yüzde 6 düştü. Bono faizleri bir iki puanlık gevşemenin ardından geçen haftanın biraz üzerine çıktı ve yüzde 90 çizgisinde seyretti. Dövizdeki düşüş de durdu.

Şimdi piyasaların ve ekonominin gündemi 15 Mayıs sonrasında neler olacağına yöneldi.

Bundan sonra normal koşullarda ve işlerin iyi götürülmesi halinde ikinci aşamayı programın iyi uygulanması, üçüncü aşamayı da ekonominin canlanması oluşturabilir.

İşler kötü giderse nelerin olacağı malüm. Üçüncü krizi yaşayacağız.

* Nelere bakılacak?- IMF anlaşması ile dış yardım tamamlandığına göre, bu kez gözler programın uygulanmasına, ekonomi yönetiminin icraatlarına ve hükümetin yapacağı işlere çevrilecek.

* İlk bakılacak göstergelerden biri, kamu işçilerine ne kadar zam verileceği. Ardından çifçilere taban fiyatı artışının ne kadar olacağı merak edilecek.

* Bu dönem krizin göbeğinde yer alacak bankalar için neler yapıldığına bakılacak.

* Kurların nereye doğru gideceği önem kazanacak. Ya da kurlarda belirlilik aranacak.

* İç borçların çevrilip çevrilmeyeceğine ve hangi koşullarda çevrildiğine bakılacak.

* Enflasyon Mayıs ayında da yüksek çıkacak. Ancak Haziran'dan itibaren hızlı düşüşün gündeme gelmesi beklenecek.

n Enflasyonla birlikte faizlerin ne kadar düştüğüne dikkat edilecek.

* Canlanma yıl sonunda- Sonuçta piyasalar ve ekonomi çevreleri bir kanaate varacak;"uygulama iyi gidiyor. Önümüzü kısmen görebiliyoruz" diye.

Böyle bir tablonun ortaya çıkması sonbaharı bulabilir. O zamana kadar da stoklar bitirilmiş olur. Üretimin düğmesine basılmaya başlanabilir.

Ancak bir dizi koşulun olumlu gitmesi, bu arada siyasi istikrarın bozulmaması halinde yılın sonuna doğru üretimde canlanma başlayabilir. Başbakan'ın da tahmini bu yönde. Ancak icranın başı olarak bunun iyimser bir tahmin olduğunu belirtmekte yarar var. Yani canlanma bu yılın sonuna doğru başlarsa iyi.

* Önceden hareket- İşte piyasalar da bu canlanmayı önceden satın alabilir. Hükümetin icraatlarına bakarak, ekonomik programı uygulamasındaki başarı düzeyini ölçerek bu canlanmayı önceden fiyatlara yansıtmaya başlayabilirler. Bu da faiz düşüşü, borsa yükselişi demek.

Ancak bu tarihe kadar piyasalar ve bu arada borsa için sıkışık geçecek bir kaç aylık bir ara dönem var. Bu sürecin süresini ve sıkıntılı geçip geçmeyeceğini hükümetin icraatları belirleyecek.

* Sonuç- "Zamanın yaraladığı insan, yine zamana sığınır" E. M. Cioran

Erken seçim kuşkusu
Hükümetin bir kanadının anlaşma öncesinde kanunları yaparken çıkardığı zorluklar piyasaları ve ekonomi çevrelerini, uygulamanın iyi olacağı konusunda kuşkulandırmış durumda. Hükümet ortaklarının sürekli hale gelen kavgasının bir yerde patlamaya gideceği ve hükümetin son bulacağından kuşkulanan piyasalar, çareyi erken seçimde görüyorlar. Birbiri ile geçinemeyen hükümet ortaklarının kendiliğinden iktidarı bırakmayacakları ve paşa paşa muhalefete geçmeyeceklerini düşenen piyasalar, bu durumda hükümet ortaklarından birinin ülkeyi seçime zorlayacağından kuşkulanıyorlar. Nitekim bunu geçen hafta fiyatlara kısmen yansıttılar.

Piyasaların bu kuşkusuna karşılık ekonomik ortamın seçimi neredeyse imkansız kıldığını söylemek gerekiyor. Çünkü IMF anlaşmasına rağmen ekonomiyi iki kez krize sokan bir iktidarın, tam da bunalımın ortasında seçime gitmesi halinde ağır bir yenilgiyle karşı karşıya kalmasından korkulur. Dolayısıyla böyle bir kararı almak zor olsa gerek.

 
Ekonomik programın başarıya ulaşacağına inanıyor musunuz?

Evet
Hayır

 


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır