'Temel su alıyor'
Turhan Tayan. Bursa Milletvekili. Anayasa Komisyonu Başkanı.
Siyasetin "lüzumlu, lüzumsuz konuşmayan" takımından.
Adalet Partisi'nin "gençlik kollarından" yetişme.
Eski, Milli Eğitim Bakanı.
Eski, Milli Savunma Bakanı.
Hukukçu.
Turhan Tayan ile oturduk, uzun uzun konuştuk.
"Sohbet... Fikir cimnastiği... Durum değerlendirmesi karışımı" bir konuşma oldu.
NEM VE ELEM
- Turhan Bey, sizin pencereden ne görünüyor?
- Hafta içinde çok ilginç şeyler oldu.
- Mesela?
- Savcı müsaadeli Hazine işlemlerini en yetkili ağızdan dinledim... Ve VİTRİN'de okudum... Çok, ama çok üzüldüm... Zira... Adalet mülkün temelidir... Bu temel bugün su almışa benziyor... Biliyorsun temeli nem, insanı elem götürür.
YASA İHLALİ
Sohbet sırasında Tayan "Cumhuriyet'in temel taşlarını" alt alta yazdı:
1. Demokratik olmak.
2. Laik olmak.
3. Sosyal olmak.
4. Hukuk devleti olmak.
Ve devam etti:
- Son günlerde "hukuk devleti ilkesi" ihlâl ediliyor.
- Mesela?
- Hangi birini sayayım?
- Hepsini.
Turhan Tayan saydı:
1. Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası.
2. Jandarma Görev ve Teşkilatı Yasası.
3. Anayasa'nın (DGM'leri düzenleyen) 143. maddesi.
4. DGM Kuruluş Yasası.
5. Çıkar Amaçlı Örgütlü Suçlarla Mücadele Yasası.
6. Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası... Bu yasalar açıkça ihlal ediliyor.
TELEFON
Siyasetçilerimizin çoğu bir alem.
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" felsefesini benimsiyorlar.
Cavit Kavak'ın telefonunun dinlenmesi, siyaset sektörünün büyük kısmının "umurunda bile değil."
Turhan Tayan "telefon konusunda" da çok tepkili.
İşte söyledikleri:
* Polis, yasadışı telefon dinliyor.
* Poliste işkence iddiaları ayyuka çıkıyor.
* Polis ifadeleri basında tefrika ediliyor.
* Jandarma, yetki alanı dışına çıkarak, olaylara müdahale ediyor.
* Jandarma, mahkeme kararı olmadan bir milletvekilinin, TBMM'deki telefonu dahil, tüm telefonlarını dinliyor... Ve yeterli kanıt bulamadığını gerekçe gösterip, DGM'den, telefonları dinleme kararı alıyor.
* İddianameler, basın toplantısı ile açıklanıyor.
* Savcılar birbirine giriyor.
* Dosyalar elden ele dolaşıyor.
* Hasım kişiler bilirkişi tayin ediliyor.
* Siyasi nitelikli tercihler, görüşler, eleştiriler iddianamede yer alıyor.
JANDARMA
Turhan Tayan'la sohbette "AB konusuna da" girdik.
Tayan bir ara dedi ki:
- Avrupa'da "jandarma-kır polisi teşkilatı" artık kalkıyor. Türkiye, bu konuyu kökten ele almalı.
- Nasıl?
- Sicil, eğitim ve tayin açısından Genelkurmay'a, görev açısından ise İçişleri'ne bağlı bir teşkilatla ve çarpık yapı ile, bu tür olaylara müdahale edemeyiz... Ayrıca başka bir sakınca daha var.
- Nedir?
- Münferit bile olsa, bazı yanlış uygulamalar, askerimizi siyasi tartışmaların içine çekmektedir ki, bu çok mahzurludur... Jandarmamızı sadece kırsalda asayişte görevlendirmeliyiz... Bu çok nazik ve ciddi bir konu.
KÜLTÜR
Tayan, uzunca bir süredir "Anayasa değişikliği" üzerinde çalışıyor.
Sorduk:
- O iş ne durumda?
- Partilerarası Uzlaşma Komisyonu'nda çok ciddi çalışmalarımız oldu... Yakında duyacaksınız... Ama bazı şeyer yasa ile olmuyor.
- En iyi anayasa ve yasa, inançlı uygulayıcıların elinde sonuç verir... Bu da demokrasi ve hukuk devleti kültürüne bağlı... İşte burada eksiğimiz var. Bu eksiği toplum ve tüm kurumlar olarak gidermeliyiz... Kolay değil tabii... Müdahaleleri unutma.
- 1960... 1971... Ve 1980.
- Senin saydığın üç bilinen askeri müdahale... Üç de düşük profilli müdahale oldu... Ve bir o kadar da bilinmeyen müdahaleler.
HÜKÜMET
Söz hükümetten açılınca...
Tayan şunları söyledi:
- Yürütmenin tepe noktalarında koordinasyon eksikliği ve boşluğu var... Oysa... Devlet yönetimi boşluk kaldırmaz.
- Kaldırmaz ve kaos olur... Öyle değil mi Sayın Tayan?
- Cumhurbaşkanı ile Başbakan kavga ederse... Anayasa Mahkemesi Başkanı, yasamaya karşı bildiri yayınlarsa... Yargı organlarının başkanları her fırsatta, yasama kuvvetine ve milletvekillerine ağır eleştiriler yaparsa... Her beyanlarında yasama ve yürütmeyi, yargıya saygıya davet ederlerse... Buna ne denir?
- Yani, demokratik otorite eksikliği konusu...
- Türkiye'nin muktedir bir iktidara ihtiyacı var... Muktedir bir, tek başına iktidar... Koalisyonlarla büyük hedeflere varamayız... Bunun çaresini bulmalıyız.
DURUM
Meclis'in, Anayasaya Komisyon Başkanı eğer "Anayasa'nın çiğnenmesinden" yakınıyorsa...
Ve siyasetin "en soğukkanlılarından" Tayan bile burnundan solur hale geliyorsa...
"Durum" iç açıcı değil demektir.