Önce bir konuya açıklık getirelim, sonra Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği konusunda Genelkurmay'ın ne düşündüğünü sizlere yansıtalım.
Açıklık getireceğimiz konu Bush'un ünlü Füze Kalkanı projesi.. Türkiye, bu tez ortaya atıldığından beri, ABD ile yakın temas halinde.. Genelkurmay-Pentagon diyaloğu sürüyor..Yani dünden bugüne bu konu ile ilgilenmiyoruz. Ve bir hayli de mesafe alınmış olduğunu sanıyorum.. Dörtbir tarafı füzelerle çevrili bir ülkeyiz. Üstelik bu ülkelerin bazıları, ne zaman ne yapacakları belli olmayan ülkeler ketagorisinde..
Şimdi gelelim Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği "AGSK" hakkında, Genelkurmay'ın ne düşündüğüne ve sözü Genelkurmay Başkanlığı Genel Plan Prensip Başkanı Hava Pilot Korgeneral Reşat Turgut'a bırakalım.. İşte Korgeneral Turgut'un söylediklerinden bazı bölümler:
"AGSK, 1996 yılında Berlin bakanlar toplantısı ile NATO'nun gündemine girmiş ve NATO içinde geliştirilmesine karar verilmiştir. Bu kararı çok olumlu bulan ve NATO içinde geliştirileceğini düşünen ABD ve Türkiye'nin beklentileri gerçekleşmemiş ve geçen zaman içinde, Berlin'de ortaya konulan bu hedefin dilimleme stratejisi ile NATO'nun AB tarafından kullanılması şeklinde tezahür ettiği gözlenmiştir. Barış zamanı faaliyetleri gözardı eden ve sadece çıkabilecek krizler bazında ve karar mekanizmalarında yer almadan ortaya konulan katılım modelinin, Türkiye tarafından kabul edilmesi uygun değildir. Bunun aksini kamuoyuna izah etmenin mümkün olmayacağını düşünüyorum. AB hiçbir şey vermeden, Batı Avrupa Birliği'nin "BAB", NATO'dan kazandıklarının daha ötesinde haklar elde etmek istemektedir. AB'nin, Türkiye'nin AB adayı dahi olmadan elde ettiği kazanımlarını vermek istemediğini gözönüne alırsak, istediklerini elde etmesine müteakip, Türkiye'ye ilave kazanımlar sağlamasını beklemenin gerçekçi olmayacağını düşünüyorum. AB'nin amacı, ilave bir harcamaya gitmeden yeni güvenlik mimarisini NATO'nun mevcut imkanları üzerine kurmak ve ilerleyen zaman içinde NATO'nun yerini almaktır. AB'nin, NATO'nun planlama imkanlarına güvenceli erişimi bu aşamada engellenmiş olmakla birlikte, önümüzdeki dönemde benzer baskıların Türkiye üzerinde tekrar yoğunlaşabileceği değerlendirilmektedir. Katılım konusunda Türkiye'yi tatmin edecek bir gelişme olmaması durumunda, Türkiye'nin yapmış olduğu kuvvet katkısını gözden geçireceği toplantılarda temsilcilerimiz tarafından dile getirilmiştir. AB'nin, Türkiye'nin önerilerine kayıtsız kalması, mevcut NATO-AB işbirliği sürecini destekleme bağlamında şevkimizi kırmaktadır. AB'ye karşı, NATO kozunun manivela olarak kullanılması, geçerli ve tek politika olarak görülmektedir."
Korgeneral Turgut, Türkiye'nin NATO'daki veto hakkını da geçmiş tarihlerde kullanmış olduğunu belirterek, "bunu tekrar kullanmakta kararlı olduğunun" mesajını veriyor bu önemli konuşmasında..
Peki biz ne demiştik? Biz, "Öyle tokmak başkasının elinde, davul bizim boynumuzda, böyle anlaşma olmaz" demiştik.. Devam edeceğiz..
Not: Yarın doğacak bir bebek, bugün Tanrı ile konuşmuş. Tanrı'ya sormuş:
"Dışarda hep kötülükler var. Ben ne yapacağım Tanrım?"
Tanrı, "Ben sana bir melek vereceğim ve o seni hayatı pahasına bütün kötülüklerden koruyacak" diye cevap vermiş..
"Peki adı ne bu meleğin?" demiş bebek..
Tanrı'nın cevabı şöyle olmuş:
"Adı önemli değil, sen ona ANNE diyeceksin.."
Anneler Günü'nde tüm anneleri kutluyoruz.. Sizler birer meleksiniz..
Magazin
